Şehir Hastanesi Seni İstiyor!

Türkiye’de bugün şehir hastaneleri diye bildiğimiz, ihale ilanlarına göre entegre sağlık kampüsü olan inşaatların doğum tarihi 2005.  TBMM’de “yasama faaliyeti boykotu” yapılan günlerde, “kiralama karşılığı sağlık tesisi yaptırılması” başlıklı 8 fıkralık bir yasa maddesinin birkaç dakikada görüşülüp geçmesiyle başlayan ömrü 14 yılı geride bıraktı. O sene doğan çocuklar 14 yaşına geldi.

İlk ihale Kayseri için 2011 yılının Nisan ayında yapıldı, sözleşmesi Ağustos ayında imzalandı, temeli büyük bir kalabalıkla birlikte Eylül ayında atıldı, temel atma töreninde kurdele başında yapılan pazarlıkla inşaat süresi 2,5 yıl olarak belirlendi.

Kayseri şehir hastanesinin yeri belirlenirken “gölet manzaralı, beş yıldızlı otel konforunda odalar da olsun” denilmiş olacak ki arazi gölete yakın ve hatta bataklık çıktı.

Suyun huyu işte, akmadan duramıyor, olmadı gidip bir yerlerde birikiyor. Üstüne üstlük arazinin mirasçıları, paydaşları çıktı, davalar açıldı. Bu arada paysız kısımlarına beton dökülmeye başlandı.

Kurdeleyi bir sevinçle kesen şirket, epey zaman bataklığa beton dökmek zorunda kaldı.

Zaman geçti, her Kayseri milletvekili gidip bir kere inşaatı ziyaret etti, durumun aslını içerde dinlese de çıkışta “Bu projelere karşı çıkan kimi çevrelerin açtığı davalar nedeniyle inşaat uzadı” dedi. (Mebus burada Türk Tabipleri Birliği’ni kast etmektedir)

Oysa Türk Tabipleri Birliği’nin ihale için değil sözleşme için açtığı bir dava vardı ve yürütmeyi durdurma talebi reddedilmişti. Tabii ne desinler?

"Bataklığa hastane yaptırıyoruz" diyecek halleri yok ya…

Aradan seneler geçti, temel atıldığında doğan çocuklar 7 yaşına geldi, Kayseri Şehir Hastanesi törenlerle 2018 yılında açıldı.  Yine o günlerde hastanenin duvarının “yanlış yerden” geçtiği son anda fark edildi! Meğer eczacının birinin müstakbel eczanesi tam duvarın üstünde kalmasın mı! Bir eczacı mağdur olacağına imar planını değiştiririz dediler, duvar taşındı da sorun çözüldü neyse ki.

Açılış yapılırken çıkan haberlere göre maliyeti 415 Milyon Euro imiş. İhale ilanında 1.500 olarak belirlenen yatak sayısı da her nasıl olduysa 1.607’ye çıktı. Bir ihtimal “iş artışı yaptık” diyerek inşaatın süresinde bitmemesi nedeniyle kesilmesi gereken cezadan şirketi kurtardılar. İhale yapıldığında açıklanan yıllık kira bedeli 137 Milyon TL idi.

Sonra anlaşma yapılıp aşağı mı çekildi, yukarı mı çıktı, sözleşme bedeli ne oldu açıklanmadı. Aynı dönemde şehir hastanelerinin bânisi olarak görünen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, niyeyse kendi memleketi Erzurum’u bu değerli hizmetten mahrum bıraktı. Oraya klasik ihale yöntemiyle 1.200 yataklı bir hastane yapıldı, içinde ameliyathaneleri, yoğun bakım üniteleri, alet edevatıyla tam donanımlı bu hastane 193 Milyon TL’ye ihale edildi, hepi topu 30 Milyon TL ödenek üstüne çıkıldı, tam vaktinde inşaat bitti, 213 Milyon TL verildi ve hastane “devlet hastanesi” oldu.

Niye şehir hastanesi yapıyoruz sorusuna hala ve inatla “yatırım bütçemiz yok” diyenler var, ama bu soruyu sorup altına “ama çok konforlu” açıklaması yapanlar da var.

Şimdi Kayseri Şehir Hastanesi ile kimi kurumlar anlaşma yapmış. Bu kurumların başka hastanelerle anlaşması var mı yok mu araştırmadım. Ama Yozgat’ta şehir hastanesi varken niye Kayseri ile anlaşma yapmışlar onu da anlayamadım.

Anlaşılan o ki “yüzde 70 eşik değerlerin aşılıp indirimlerin alınması” için güzide kurum ve kuruluşlar elbirliği etmiş. İşte o liste:

Yasa çıktığında doğanlar 14, temel atıldığında doğanlar 8 yaşına geliyor. Hastanenin sözleşmesi 25 yıl daha sürecek. Kimin hangi gerekçeyle seçtiği bir türlü izah edilemeyen bu hastanelerin borçlarını da işte o çocuklar ödeyecek. (ÖE/HK)