Son dakika engelleri saymazsak, Türkiye yakın bir gelecekte Irakın kalbine 10 bin asker gönderecek. Bu bazı nedenlerden dolayı kötü bir fikir, oradaki İngiliz silahlı kuvvetleri ve bazı İngiliz politikaları açısından da potansiyel ciddi sonuçlar doğuracak bir gelişme.
Asker gönderme Washingtonun inisiyatifinde ve bir takım ağır düzenlemeleri gerektiriyor. Irakta hırpalanan koalisyon kuvvetlerinin yardımına gelmeleri için Pakistan gibi diğer Müslüman ülkeleri ikna edemeyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD), sonunda boşluğu doldurmak için NATO üyesi Türkiyeyi soktu devreye.
Türk halkının büyük bir kesiminin tıpkı Amerikan kuvvetlerinin Türkiyeden geçişine izin verilmediği dönemde olduğu gibi asker gönderilmesine karşı olduğu gerçeği dikkate alınmadı bile.
Amerika, Ankara parlamentosunun bu hafta Iraka asker göndermek için olumlu oy vermesini, Irakta Türk işbirliğine bağlanarak yürürlüğe giren 8.5 milyar dolarlık borç anlaşması ile kolaylaştırdı.
Türk askerinin Kürt bölgelerine etkileri
Buna rağmen, Türkiyenin şimdiki sivil ve asker yöneticileri, tıpkı onlardan önceki Osmanlılar gibi Irakın nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda söz sahibi olmayı stratejik bir avantaj elde etmek olarak görüyorlar.
Her şeyin ötesinde, onların Mezopotamyada dayanabilecekleri 400 senelik bir sömürge tarihleri var.
Bu paylaşılmış tarih yüzünden aslında pek çok Iraklı Türklerin geri dönmesine karşı çıkıyor. Bu aynı zamanda Bağdatta ABDnin atadığı hükümet konseyi ile Amerikalı hünkarı Paul Bremer arasındaki can sıkıcı çekişmenin açıklanmasına da yardımcı olabilir.
Konseyin ileri gelenleri doğrudan Türk askerinin konuşlandırılmasının kabul edilemez olduğunu söylediler. Fakat Amerikalılar hayırı cevap olarak almayı reddettiler ve konseye tekrar düşünmesi gerektiğini öğütlediler, böylece de kendilerinin, konseyin önemli oranda bağımsız karar alma yetkisinde olduğu, iddialarını çürüttüler.
Ancak, Türk Amerikan eyleminin akıldışı hatta tehlikeli olmasının nedeni, özellikle Türklerin konuşlandırılmayı arzu ettikleri Bağdatın kuzeyindeki savaş öncesi Kürt bölgesi sınırına yerleştirilmeleri halinde Kürt bölgelerinde ortaya çıkacak olan etkidendir.
Amerikan ordusunun Türk askerlerine, Türkiyenin güney doğusunda Kürt hakları için uzun sureli bir gerilla savaşı veren Kürdistan İşçi Partisinin (simdi KADEK olarak bilinmektedir) geri kalan üyelerini temizlemek için yardim edeceğini duyurması bu koşullarda düpedüz salakçadır.
Kuzey Irakta KADEK üslerine karşı yapılacak herhangi bir askeri harekat, şu ana kadar koalisyonun en güvenilir yerel müttefiki olan diğer Kürt gruplarını koalisyon kuvvetlerine karşı döndürme riskini taşır. Böylece, savaştan itibaren varolan tek başarı alanı yok olacaktır. Amerikanın bu son yanlış adımı Irakın dengeye kavuşturulmasını engelleyecektir. Başka bir nedenle olmasa bile sadece kendi çıkarı için Britanya, Türkiyeye skoru söylemelidir. (SA/BB)
* The Guardianda 11 Ekim Cumartesi günü yayımlanan makaleyi Türkçeye Sedat Aybar çevirdi.