Dünya Kalkınma Zirvesi'nin başarılı olmasını mı diliyorsunuz, veya toplantının başarısız olması daha mı iyi olur?
Naomi Klein: Bu toplantı daha başlamadan önce tam bir başarısızlık oldu. Artık kimse dünyayının nasıl kurtarılacağından söz etmiyor. Sadece Zirve'yi nasıl kurtaracaklarından konuşuyorlar. Bu yüzden en azından sanki bir birleşiklik bulmuşlar gibi bir görüntü verecekler. Bizim için soru: Bu dolandırıcılığı onlara müsade edecek miyiz?
Sizin katılımınızla da hafta sonunda hazırlanan Globalleşme Forumu'nda her şeyden önce etkili olmak için tartışmaya büyük patronların da katılımı eleştirildi.
Şeytan ile ittifak daha on yıl önce Rio'da kapatıldı. Daha o zaman BM, -hem de BM Konferansı için büyük bağış garantilemek için- sermaye çevrelerini katmayı düşündü. İşletmeler NGO Forum'una katılmış Sivil Toplum Gruplarını bile para ile desteklediler, şartlı olarak: Karar verme haklarından vazgeçmeliydiler. Bugün Zirve üzerinde işletmelerin etkisi büyük oranda arttı. Bu yüzden bu Zirve?nin başarısı hakikaten başarısızlık olacaktır.
Globalleşme için kontrol yeri olarak Birleşmiş Milletler söz konusu olamaz mı?
Bu çok üzücü bir şey. Zaman içerisinde BM, gerçekten Dünya Ticaret Örgütü WTO gibi davranıyor. Hedeflerini özel sermaye ile kaynaştırdılar. Kofi Annan özel sektör ile ortaklığı açık bir şekilde kabullendi.Bugün kendisini aldatılmış görmeli: Kendisini dostane fotoğraf randevularında gösterdiğı şirketlerden hiçbiri, sözünü tutmadı. Onu ve BM?i kendi amaçlarında kullandılar.
"Şeytanla pazarlık" yerine UN başka ne yapmalı?
Latin Amerika?daki yığın hareketine bakın. Şimdi burada, dünyanın geri kalanı trafından doğru algılanamayan bir devrim oluyor. Suların özelleştirilmesi veya telefon şirketlerinin özelleştirilmesine karşı, çevreyi tahrip eden tarım biçimine veya halkın sürgün edilmesine karşı hareketler: Hepsi de başka, fakar büyük işletmeler tarafından yönlendirilmeyen, başka bir globalleşmenin temelini oluşturuyorlar. BM yönünü onlara dönmeli.
Eleştirilerinizde hemen hemen tamamen işletmeler üzerine konzentre oluyorsunuz. Hükümetlere diyeceğiniz yok mu?
Hükümetlerle konuşmak sadece zaman kaybıdır. Zatan işlermeler tarafından yönetiliyorlar. ABD'de şimdi hükümetler ile sermaye dünyasının tam kaynaşmasını yaşıyoruz: İnsanlar yönetim kurulları ile hükümet memurları arasında bir oraya bir buraya hopluyorlar. Hükümetlerin birgün işletmelere karşı geleceklerinin rüyasını hiç görmedim. Daha çok her şey radikal demokratik reformlara, derin bir demokrasi anlayışına bağlıdır. İnsanlar liderlerine güvenemeyeceklerini yavaş yavaş öğreniyorlar, ki bu büyük bir olay.
Burada Johannesburg'da, Seattle veya Cenova'daki gibi protestonuzu dile getirmeniz hemen hemen hiç mümkün değil. Polis her sokak eylemini daha başlangıçta kırıyor.
Caddelere çıksak da çıkmasak da: Bu ülkede direniş biçimleniyor. Hükümetlerin özelleştirme politikasına karşı koyan ve tarım reformu isteyen hareket son yıllarda burada da patlıyor. ANC Hükümeti?nin büyük yalanıdır: Bu ülke konut yapımına verdiğinin üç katından daha fazlasını özel güvenlik için harcıyor. Güney Afrika, varlıklıların kendilerini varlıksızlardan koruma ihtiyacı duydukları güvenlikli bir devlettir - tam da Avrupa ve Amerika?daki koruma gibi.
Cumartesi günü öfkeli polis kararlılığınıza bir tadımlık yanıt verdi.
Bu gerçekten özel bir şeydi: Bazı arkadaşlarımızın yakalanmasını protesto etmek için polis merkezine doğru yürüyorduk. Daha önce hiç konuşmadan, herhangi bir kontak kurmadan polis kitlenin üzerine aniden saldırdı. Cenova veya Seattle?deki diğer zirvelerde hiç olmazsa emniyet alanı dışında yürüyebiliyorduk - Burada her türlü protesto yasak.
Tepkiniz nasıl olacak?
Kendimizi küçük çatışmalara çektirmeyerek.
* Naomi Klein gazeteci bayan, 32 yaşında, kanadalı, globalizm karşıtı öncülerden biri olarak tanınıyor.
(Berner Zeitung, 27 Ağustos 2002)