Ancak, Ersümer'in istifası, hükümetin bir bütün olarak süreçteki sorumluluğunu ortadan kaldırır mı?" sorusu zihinleri işgal etmeye devam ediyor.
Ankara'daki siyasi kulisler, hükümetin, Ersümer ile ilgili istifa kararını vermesinin ardından, istifaya yol açan "yolsuzluk" gerekçeleri üzerinden daha fazla ithamla karşı karşıya kalacağına işaret ediyor. Koalisyon hükümetini,"daha karmaşık ve gergin günlerin beklediği de kesin gibi. Bu beklentinin ilk işaretleri de gelmeye başladı ve istifanın açıklandığı gün, kabine revizyonu dillendirilmeye başladı.
Ersümer, koalisyon hükümetinde, sadece Enerji Bakanı olması itibariyle değil; ANAP'taki konumu, koalisyonun kuruluşundaki rolü itibariyle de sıradan bir bakan pozisyonunda bulunmuyordu.
Sıradan olmayan bakan
Ersümer, ANAP'ta Mesut Yılmaz'a en yakın isimlerin içindeydi ve yolsuzluk iddiaları öncesi ulusal ve uluslar arası enerji çevrelerinde, özeleştirmeci ve nükleer enerji muhipliği nedeniyle yoğun bir desteğe de sahip bulunuyordu.
Güçlü bir adamdı ve bu durumunu kullanmasını bilen bir bakandı. Siyasette "şef"e yakınlık her zaman önemli bir avantaj sağlıyordu. Ersümer de bu durumun farkındaydı.
Ersümer'e önemli bir pozisyon sağlayan bir başka olgu da, koalisyon hükümetinin kuruluş dönemindeki konumundan kaynaklanıyordu. Ersümer, koalisyon hükümetinin, MHP'li Koray Aydın ve DSP'li Hüsamettin Özkan ile birlikte, kuruluş görüşmelerini yürüten ve protokolü hazırlayarak, imza atan bir isim.
ANAP'tan -tabi ki Mesut Yılmaz'dan- aldığı tam yetkiyle bu görevi yürüten Ersümer bu süreçte hem parti içinde hem de diğer partiler nezdinde ciddi bir itibar ve güç sağladı. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, tarihin bir ironisi olsa gerek, yine bir yolsuzluk iddiası nedeniyle Yüce Divan'lık olduğu bir zamanda , aklanmadan hükümete girmek istememesi nedeniyle, Ersümer, bir süre Başbakan Yardımcılığı görevini de yürüttü. Ve daha da güçlendi. Artık"Zirve"lerin adamıydı ; hükümetteki her kararda Yılmaz adına da olsa, etkisi, ismi ve imzası vardı.
Yani bir nevi "hükümetti."
Tek suçlu o mu?
Hükümet içinde böylesine kritik bir pozisyonda bulunan, yüksek mevkilerde gezmiş "sıradan olmayan bir bakan"ın, yolsuzlukla suçlanma sonrasında, zorla istifa ettirilmesi,açık ki, hükümeti bu sürecin günahları ve sevaplarından kurtarmıyor.
Ersümer'i günah keçisi sayarak, bu yolsuzluk girdabından kurtulmak mümkün mü?
Ortada, iddianamede yazıldığı üzere ihaleye fesat karıştırma, suistimal ve yolsuzluk varsa, bunun sorumluluğu Ecevit, Bahçeli, Yılmaz ve tüm bakanların omuzunda. Niçin hükümette de, müteselsil sorumluluk" olmasın? Hele, söz konusu kişi, en tepede, Başbakan Yardımcısı iken bu iddia edilen "günahlara" ortak olmuşsa?
Bize de sıçrar korkusu
Ersümer'le ilgili iddiaların ortaya atıldığı ilk günden son ana kadar, destekçi bir tutum takınan, hatta Ersümer'in istifa toplantısına tam kadro katılan ANAP'lı bakanları görmezlikten gelsek dahi, MHP ve DSP'nin iyi bir sınav verdiği söylenemez .
Bütün iddialara ve ayyuka çıkan ihale fiskoslarına karşın, DSP ve MHP bu iş bize de sıçrar mantığıyla hareket ederek, üç maymunu oynadılar. Özellikle MHP, kendi bakanlarının adının karıştığı kadrolaşma, ihale yolsuzlukları ve görevi kötüye kullanma iddiaları yüzünden, konuyu sürekli geçiştirdi.
Bayındırlık Bakanı Koray Aydın ile ilgili iddiaların , siyasi kulislerin baş konusu olduğu günler yaşandı Ankara'da. Deprem konutları ihalelerindeki yolsuzluk iddiaları gündemdeydi.
"Bayındırlık Bakanlığı ihaleleri Ulus kahvelerinde bağlanıyor" diye Ankara siyasi kulislerinde sıkça yapılan espri de, daha sonra ortaya çıkan somut vakalarla da doğrulanıyordu. Yani, MHP de istim üstündeydi. Ersümer hakkındaki, "aklama paklama operasyonu" tutmayınca, bu kez istifada bastırarak, temizliğin sembolü kesilmek de hiç inandırıcı gelmiyor kimseye.
Ersümer istifa etti, hükümet yerinde!
Siyasi kulislerde, gelinen noktada, Ersümer'in, "günah keçisi" sayılıp istifaya zorlanması, sonuç itibariyle haklı bir temele dayansa da, koalisyon hükümetinin günahları ve sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı yorumu yapılıyor.
Yolsuzluk iddiasıyla bakan kurban etmiş bir hükümet, için işin daha zorlaştığına ve dengelerinin sarsıldığına dikkat çekiliyor.
Kulislerde yapılan analizlerden biri şu: "Ersümer, günahlarını, Enerji Bakanı ve hatta Başbakan Yardımcısı pozisyonunda iken işlemiştir. Hükümetin en kritik isimlerinden birisiydi. Onun içindir ki, Hükümet te sorumludur. Gereğini yerine getirmelidir."
Siyasi kulisler, "yama tutmaz" bir sürecin yaşandığına işaret ediyor Ankara'da...