Ankara'da, savaş karşıtı bir grup genç tarafından düzenlenen etkinlikler, 11 Mayıs Cuma günü Cafe Tenedos'ta gösterilen savaş karşıtı film gösterimiyle başladı.
Etkinlikler kapsamında, 12 Mayıs Cumartesi Günü KAOS Kültür Merkezi'nde "Cinsiyet ve Militarizm" konulu panel ile yine aynı gün Anıttepe'deki Anıtpark'da gerçekleştirlecek olan, Eskiz, Axak, Kar Güneş, Çirkin, ex-Mirror in Mirror, Süt-Un ve Sokak Köpekleri gruplarının katılacağı bir açık hava konseri de yer alıyor.
Vietnam gazisi de katılacak
Etkinlikler, 13 Mayıs Pazar günü sat 14:00'te, Genel İş Toplantı Salonu'nda yapılacak olan, Dr. Çağrı Temuçin, Av. Selçuk Kozağaçlı ve Üniversite Öğrencisi Gülsüm Depeli'nin konuşmacı olarak katılacağı, "Ülkemizde Resmi- Militarist Şiddetin Boyutları ve karşı Koyma İmkanları"konulu panelle sona erecek.
Panele, ABD'nin Vietnam'da yürüttüğü savaşa katılarak yaralanan ve sonradan savaş karşıtı olan Greg Payton ile cezaevlerinde tutuklu bulunan mahkumların yakınları da katılarak konu ile ilgili görüşlerini açıklayacak. Panelde "F", "Esas Duruş" ve "Ya Allah Bismillah" konulu sinevizyon gösterimine de yer verilecek.
"15 Mayıs Dünya Vicdani Redciler Günü"
Etkinliklerle ilgili broşürde şu bilgilere rastlıyoruz:
* 1981'den bu yana, Uluslararası Savaş Karşıtları(WRI) gurupları tarafından Uluslararası Vicdani Redciler ToplantısıİCOM) gerçekleştiriliyor,
* Toplantılara, her yıl yaklaşık 20 ülkeden 100 kadar aktivist katılıyor,
* 1985 yılında yapılan toplantıda, 15 Mayıs'ın "Uluslararası Vicdani Redciler Günü" olması karara bağlandı.
"Militarizmin her türüne karşı olmak"
Broşürde "Vicdani red' kavramı şöyle tanımlanıyor:
"En genel tanımı bireyin, yasa ya da yönetmelik gereği yapması gereken bir şeyi vicdanına aykırı bularak yapmayı reddetmesidir. Bireyin ahlaki tercih, dini inanç ya da politik görüşleri nedeniyle, askerlik yapmayı reddetmesidir. Etik ya da politik olarak farklı ön temellere dayansa da, birleşilen nokta 'militarizmin her türüne karşı olmak'tır... Vicdani red temelin vicdan özgürlüğünden, insanların özel yaşamlarında olduğu kadar kamusal yaşamda da vicdani kanaatlerine uygun yaşayabilmesi isteminden ve bu istemi, şiddetten tamamen arındırılarak dile getirme yaklaşımından alır."