İsmet Atmaca'nın söyledikleri de, Ofluların ortak düşüncesi gibi: "Kimsenin seçim düşünecek hali kalmadı, partiler yalnızca vaat ediyor."
Öncelikli tercihlerinin DYP olacağını belirten Oflular seçim hakkında şunları söyledi:
"Milletvekilleri yalnızca maaş alıyor"
Baysal Saral (futbolcu): Yeni bir seçim vatandaşın da beklentisiydi. Ekonomik krizden çıkmak üzereyiz. Ülkenin durumu ve çekilen çileler ortada. Kime oy vereceğimize henüz karar veremedik. Önceki seçimlerde oy verdiğim partilere bir daha oy vermem. Ülkede yeni yüzler görmek istiyorum.
İsmet Atmaca (emekli): Seçimle ilgili bir şey düşünemiyorum. Partilerin hiçbirisi işe yaramıyor. Yeni bir sistem daha iyi olur. Bu sene oyumu mecburiyetten kullanacağım. Kime oy vereceğimi bilmiyorum, belki seçime kadar karar veririm. Milletvekilleri de Trabzon'a ilgi göstermiyor. Bizden oy alıp Ankara'ya gidiyor; ondan sonra da yatıp maaşlarını alıyorlar.
Haluk Arıca (esnaf): Vatandaş olarak seçimlerden çok şey bekliyoruz ama hiç biri gerçekleşmiyor. Gelenler bir şey yapmaya çalışıyor ama yapamadan gidiyor. Kendilerini bizim yerimize koysunlar. Belki o zaman biraz da olsa insafa gelirler. Halkı anlayacak genç ve yeni siyasiler başa gelmelidir.
"Mecburen oy kullanacağız"
Mehmet Kalaycıoğlu (işçi): Siyasetçilerin vatandaşın güvenini kazanması çok zor. Denenmemiş kişilerden çok şey bekliyorum. Mecburen oy kullanacağım ve yeni partilerden birine oy vereceğim. 99 seçimlerinde Anavatan Partisi'ne oy verdim; bir daha kesinlikle düşünmüyorum. Seçilen milletvekilleri halkı düşünmedi. Bizim borcumuzu, çayımızı ödemedikleri gibi sorunlarımızla da ilgilenilmedi.
Necati Çakıroğlu (emekli): Partiler arasında uygar olmayan büyük ilişkiler var. Parti mevzubahis değil, kim gelirse gelsin aynı meseleleri aynı şekilde yürütecek. Hiç birine güvenmiyorum. ANAP'ın kurucularındanım. Turgut Özal, Atatürk'ten sonraki en önemli dilerdi. Şimdiki genel başkandan ise memnun değilim. Ben ANAP'lı olsam da burada Doğru Yol Partisi daha güçlüdür.
Resul Akyazıcı (esnaf): İktidarın hatalı davranışları ve siyasetçilerin kendi ceplerini düşünmeleri, olumsuzlukları ön plana çıkarıyor. Millet kararsız. İnsanlar gelecekten korkuyor. Ben, DSP'nin Hikmet Sami Türk'le Trabzon'a çok şey kazandıracağına inanıyorum. İnsanlar artık şahıslara bakarak oy kullanmalı. Hizmetin kimden geleceğini bilmeli. Hikmet Sami Türk, çok dürüst bir insan. Of halkının çoğunluğunun da tavrı bu doğrultuda. Ülkede doğru ve dürüst insanlara ağırlık verilmelidir.
Talat Kurtuluş (serbest meslek): Siyasilerden beklentimiz çok ama, yaptıkları bir şey yok. Bizim ümidimiz kalmadı. Ülkede sadece "ekonomi hesabı" yapılmasından rahatsızım. Türkiye'nin bağımsızlığıyla oynanıyor. Avrupa'nın dayatmalarını kabullenemiyorum. Ekonomi kötü olsa da, devletin kendi çıkarlarının gözetilmesi gerekir. ANAP'a oy vermiştim, bir daha asla oy kullanmayacağım.
Hikmet Karaca (emekli): Siyasilerden bir şey beklemiyorum. Geçmişte bir şey yapmadılar ki, gelecekte yapsınlar. Karamsarlığa ittiler hepimizi. Gelecekle geçmiş arasında fark yok. Milletvekillerinin de bize bir faydası yok. Onların sadece maaş aldıklarını biliyoruz o kadar.
Şeref Hoster (esnaf): Siyasette belirsizlik var. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde (Çaykur) çalışıyorum. Üç ayda bir maaş alır duruma geldik. Son maaşlarımızı da alamadık. 120 işçi daha işten çıkarıldı. İnsanlar ailelerinin geçimini sağlayamıyor. Emekçi ve tabanda çalışan insanların iktidara gelmesi gerekir.
Azmi Çakıroğlu (emekli): İşsizlik sorunu bir an önce çözülmeli. Ben çay üreticisiyim. Durumumuz çok kötü. Çayımızı 24 ay vadeyle özel sektöre satıyoruz. Halk, iktidardan nefret ediyor. Çocuklarımızı okutamıyoruz. Okullar açılıyor, çocuklarımızı okula hazırlayamıyoruz. Oyumu DYP'ye vereceğim. Refah-Yol dönemini çok güzel yaşadık, çay paralarımızı 6 ayda aldık. Şimdi 24 ay oldu, alamıyoruz.
"Türkiye'nin hali daha da kötüye gidiyor"
Musa Göktaş (öğrenci): Devleti devlet gibi yönetecek kişiler iktidara gelmeli. Hiç bir partiden beklentim yok. Türkiye'nin hali daha kötülere gidecektir. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) oy vereceğim.
Ahmet Yazıcı (inşaat işçisi): Halk genelde ekonomiyi düşünüyor ama bir de manevi değerler var. Önceden cezaevleri çok kötüydü. Sayın çok değerli Hikmet Sami Türk, buraları ıslah etti. İyi bir aday. Maneviyatımızı kazandıktan sonra ekonomi düzelir. Hikmet Sami Türk'ün partisine oy vereceğim. Trabzon'a ve Türkiye'ye çok hizmet verdi.
Hasan Gür (inşaatçı): AKP'nin ülkeyi düzlüğe çıkaracağına inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da yaptıkları belli. Türkiye'yi de düzeltir. Milletvekillerini Trabzon'a hizmete davet ediyorum. Son çare olarak Asım Aykan'a güveniyorum. Son seçimlerde ANAP'a oy verdim; bir daha kesinlikle vermem.
Dursun Ali Velioğlu (işçi emeklisi): Siyasetçiler sürekli vaatlerde bulunuyor ama ben artık hiç birine inanmıyorum. DYP'liyim. Yine de aynı partiye oy vereceğim. Trabzon'a gerekli yardım yapılamıyor. Altyapı ve su ile ilgili sorunlara önem verilmesi gerekiyor.
Kadir Çakıroğlu (emekli): Ben son 50 yıldır böyle bir iktidar görmedim. Bir an önce bu hükümetin DYP'ye teslim edilmesini diliyorum. İşsizlik çözülsün. İnsanımız ve köylümüz mağdur durumda. Refah Yol döneminde insanlarımız rahata kavuştu. Böyle bir iktidar daha istiyoruz.
İsmail Hakkı Ayaz (serbest): Üreticiler, "ben paramı bilirim" diyor. Bizim çayımızın, fındığımızın parasını ver, Türkiye'yi sat. Böyle bir anlayış olmaz. Mevcut iktidara çok yükleniyorlar. Ben DSP'liyim. Buna rağmen genel başkanımızın yaşlandığına inanıyorum. Şimdi Deniz Baykal'a oy vereceğim.
Hüseyin Çakıroğlu (emekli): Ben DYP'liyim. Herkes tutturmuş bir AKP. Oysa, bu parti, FP'nin devamı. Onların hepsi denendi. Hangi mantıkla bu kişilerden nasıl bir fayda bekliyorlar, bir anlam veremiyorum. Vatandaş artık doğruları görmeli.(NK/BB)