kitle örgütleri, vakıflar ve gazetelerin de bulunduğu, kurum ve şahısların
telefonlarını dinlediği yönünde medyada çıkan haberler tepki topluyor.
Telefonları dinlenen, Türkiye ve Ortadoğu Forumu Vakfı(TOFV), "yasadışı
dinleme faaliyetini" kınadığını bildirdi. Vakıf, konuyu yargıya taşıyacak.
TOFV Yönetim Kurulu adına, Vakıf Başkanı Babür Pınar'ın, 6 Mayıs 2001
tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, devletin yurttaşını ve yurttaşlarının
kurumlarını dinlediği, devletin yurttaşına güvenmediği ve ondan korktuğu
belirtilerek, "Devlet yurttaşını kendi sistemine tabi kılan kendi hukuk
kurallarını çiğneyecek kadar acze düşmüş durumdadır" denildi.
"Acizlik"
Açıklamada, devletin kendi yurttaşının "özel hayatına" girecek kadar
"derin"leşmesinin, onun aczini gösterdiğinin altı çizilerek şunlar
kaydedildi:
"Yani devlet kendini yurttaşlarının 'devleti' olarak görmemekte, onları
'kuyusunu kazan' unsurlar olarak değerlendirmekte, tüm hareketlerini
gözlemek, denetlemek gereksinimi duymaktadır. Yurttaşından korkan, onu
zapt-ü rapt altına almaya çalışan devlet, 'demokratik' olarak tanımlanabilir
mi? TOFV faaliyetlerini açık sürdüren, fikirlerini her zeminde açıkça ifade
eden bir kurumdur. Devlet, kendisi gibi Vakfımızın da 'kapalı kapılan
arkasında' faaliyet sürdürdüğünü sanıyor. Bizi dinliyor, izliyor,
denetliyor. Evet bizim bütün söylediklerimiz, yaptıklarımız açıktır; 'gizli
kapalı' hiç bir işimiz yok. Ama devletin en temel insan haklarına uymasını,
kendi 'yasalarına' uygun davranmasını talep etmek en doğal hakkımızdır."
"Devlet faaliyetleri yurttaş denetimine açılsın"
Açıklamada, TOFV üzerindeki yasadışı dinleme faaliyeti şiddetle kınanarak,
devlet organlarının, bir takım hesaplarla kendi kurumlarını ve yurttaşlarını
izlemek yerine, faaliyetlerini yurttaş denetimine açması istendi.
TOFV yargıya gidecek
Öte yandan, TOFV'nın, telefon dinleme skandalını yargıya götüreceği
bildirildi. Vakfın, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağı ve maddi
ve manevi tazminat talebinde bulunacağı kaydedildi.