Suruç katliamının 5. yılında "Suruç İçin Üret" kampanyası

Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV), Urfa’nın Suruç kentinde 33 kişinin hayatını kaybettiği, 100’e yakın kişinin yaralandığı Suruç katliamının 5. yılında “Suruç İçin Üret” çağrısı yapıyor.

“33 ayrı dünyanın anlatısını sanatçıların gözünden ölümsüzleştirmek istiyoruz” denilen çağrıda, kadınlara, gençlere, çocuklara, heykeltıraşlara, ressamlara, müzisyenlere, dansçılara, performans sanatçılarına, her cinsel yönelim ve kimlikten kişilere Suruç için sanat üretmeleri için sesleniliyor.

Katliamın 5. yılı olan 20 Temmuz’a kadar Suruç ile ilgili akla gelen her temada üretime açık olduğunu söyleyen BEKSAV, yazın ve karikatür alanında gönderilen eserleri Sanat ve Hayat dergisinin Suruç Özel Sayısında yayımlayacak.

Resim ve performans sanatları alanındaki eserleri de Ağustos ayında pop-up sergiler düzenleyerek değerlendirecek.

“Sınırları aşma hayalini sanatla tamamlıyoruz”

Çağrıda şu ifadeler yer alıyor:

“Suruç katliamının üzerinden beş yıl geçti. Sosyalist gençlerin yarım kalan sınırları aşma hayalini sanatla tamamlamayı düşünen bizler, kalbi adaletten yana atan herkese ‘Suruç İçin Üret’ çağrısı yapıyoruz.

“Bir metro durağında, bir açık hava sergisinde, bir duvar yazısında, bir grafitide, kent meydanlarında Suruç için adalet mücadelesinin sürdüğünü hatırlatmak, 33 ayrı yaşamın bizden çalındığını, yenilerin gerçekleşmemesini istediğimizi göstermek istiyoruz.

“Öykü, karikatür, beste…”

“Bir ezginin tınısında, bir şiirin dizesinde, renklerin ahenginde, yeni bir öykünün başlangıcında, öfkemizin ve isyanımızın deviniminde buluşup Suruç için sanat eserleri üretmeye çağrı yapıyoruz.

“Sen de bize katılmak istersen, bir öykü yazabilir, karikatür ve resim çizebilir, Suruç’ta kaybettiğimiz gençlerin sevdiği ezgilerden birini seslendirebilir, yeni bir beste yapabilir, var olan bir işi yeniden yorumlayabilir ya da bir performans gerçekleştirebilirsin. Adalet, sınır, öfke, katliam, yargı… Bu eserleri Suruç ile ilgili aklına gelen her tema ile üretebilirsin.

“Suruç için adalet, herkes için adalet!”

İletişim kanalları

"Suruç İçin Üret" kampanyasına eserlerinizi aşağıdaki kanallardan ulaştırabilirsiniz:

Mail: [email protected]

Twitter: @beksav

Instagram: beksav_

Facebook: Beksav

Telefon: 05449653964

Ne olmuştu?

20 Temmuz 2015’te, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla, Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç’ta olan 300 genç, konakladıkları Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırada intihar saldırısı gerçekleşti.

Meydana gelen patlamada 33 kişi ve saldırgan hayatını kaybetti.

Saldırıda ölenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.

Bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi.

Saldırıyla ilgili soruşturmaya 23 Temmuz 2015’te “dosya içerisinde bulunulan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.

Dava süreci

Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın katliamın üzerinden 18 ay geçtikten sonra hazırladığı iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Sanıklardan Yakup Şahin, Ankara Tren Garı patlaması şüphelisi olarak tutukluydu. Diğer sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Ballı ise iddianameye göre, Suriye’de.

Suruç Katliamı’yla ilgili dava, olaydan 21 ay sonra, 4 Mayıs 2017’de Hilvan’daki Urfa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün içerisindeki Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Firari olmayan tek sanık duruşmaya katılmadı.

Katliama ilişkin, 9 Ocak 2017’de görülen kamu görevlilerinin yargılandığı davada, dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’a “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi, ceza 12 takside bölündü.

Kamu görevlilerinin yargılandığı ikinci davada ise sanık olarak iki polis var. Polisler Suruç Asliye Ceza Mahkemesin'de "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanıyor.

(TP)