"Solun hastalığı"
Solda ittifak görüşmelerinde tam bir uzlaşma sağlanamamasını Yağmurdereli, "solun öteden beri gelen birlikte iş yapma becerisinin olmayışına" bağladı. Erol da, birlikte iş yapamama durumunu "solun hastalığı" olarak nitelendirdi.
Çalışlar, "açıklanan ittifakın manasız bir görüntü arz ettiğini, SHP ve ÖDP'nin de mutlaka birlik içerisinde olması gerektiğini" vurguladı.
Çelikkan ise "moral bozucu" dediği ittifakla ilgili konuşmak istemedi, "İttifak diye açıklanan birliğin solu ne kadar temsil ettiği tartışılır" demekle yetindi.
Umut hala var
Yağmurdereli, Çalışlar ve Erol'un ortak noktası, "ittifak konusunda hala umutlu olmaları".
Yağmurdereli, "Hayatım boyunca umutlu olduğum işlerin peşindeydim. Gelinen noktaya rağmen, umut taşımak için nedenler var" dedi.
"Görüşmeler devam edecek" diyen Çalışlar da, solun bütün kesimlerini kapsayan bir birlik için zeminin hala var olduğunu vurguladı, görüşmelerin tıkanmasından HADEP'i sorumlu tuttu.
Çalışlar, "Bir yanda Avrupa Birliği (AB) karşıtlığını beyan eden iki parti, diğer yanda HADEP... Görüntü bile sıkıntının habercisidir" diye konuştu.
Sol birlik bir ihtiyaç
Çelikkan, Çalışlar, Erol ve Yağmurdereli, "solun güç birliği yaparak seçimlere girmesi" konusunda hemfikir.
Erol, "emek güçlerinin sesini yansıtmak,barıştan yana, kadın haklarını savunmak açısından bu birlik zorunlu" dedi.
Yağmurdereli'ye göre; solun birliği tarihsel bir zorunluluk haline geldi.
Çalışlar ve Çelikkan için ise, birlik ihtiyacı tartışma götürmeyecek kadar açık bir durum arz ediyor.
İttifakta neler oldu?
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Emeğin Partisi (EMEP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi'nin (SDP) seçimlerde Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çatısı altında seçime gireceğini açıklamasından sonra, ittifak dışında kalan partilerin durumu tartışıldı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Uluç "bu işin bittiğini" söyledi; Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) yetkilileri de "görüşmelere devam etmeyeceklerini" açıkladı. (NK/BB)