Doğu Anadolu'nun siyasi ve "ekonomik" merkezi olarak bilinen Erzurum'un sorunlarının niçin çözülemediği, internet ortamında yayın yapan Erzurum Gazetesi editoryal masası tarafından sıralandı ve değerlendirildi.
Tarım; siyaset sermayeyi yok etti
Bir dönemde gerçekleştirilen veya yarım kalan kamu yatırımları, değişen siyasi iktidarlar tarafından öncekini karalamak için desteklenmiyor . Biri diğeri tarafından yapılan yatırımları hayali ilan ediyor; siyasi çekişmelerle yatırımlar gerçekleşmiyor. Pasinler Tütün Fabrikası 'nda olduğu gibi, geriye sadece fabrika hurdası kalıyor. Bu siyasi tutarsızlık sermayeyi ürkütüyor, korkutuyor.
Oy için tarım alanları boşaltıldı
İldeki tarım potansiyelinin değerlendirilebilmesi için , tarım alanlarında göçün durdurulması şart. Siyasilerin yıllardır oy alabilmek uğruna kırsal kesimdeki işgücünü şehirde işe yerleştirmeye kalkması ve bu sürecin kesintiye uğramaması yüzünden tarım alanları değerlendirilemiyor, üretici sayısı düşüyor. Bir devlet kuruluşunda asgari ücretle çalışmak kendi arazisini ekip biçmekten daha cazip gösteriliyor. Tarım kesimindeki bu olumsuz hareketlilik , bu alana kaydırılacak sermayenin önünü tıkıyor.
Subvansiyon esirgendi, sermaye kararsız
Genel olarak, ildeki tarımsal üretim sübvansiyon kapsamında değil. Üretici devlet desteğini bulamıyor. Bu yüzden, tarımsal faaliyetler şekillenemiyor ve kararlılık sergilenmiyor. Bir yıl önce gerçekleştirilen tarımsal faaliyet ertesi yıl değiştiriliyor. Bu ürünlerde kaliteyi ortadan kaldırdığı gibi , tarımsal kesime yatırım yapacak sermayeyi de kararsız kılıyor, sermaye göç ediyor.
Üretimde tutarsızlık
Devlet desteğinin azlığı, kırsal kesimde siyasi sebeplerle başlatılan göç yüzünden, ilde tarımsal işletme sayısı yok denecek kadar azaldı . Olanlar da ar belasına ayakta kalmaya çalışıyor. Elde edilen mahsul, giderleri karşılamaktan uzak kalıyor. Tarım kesiminde üretime yönelik organizasyonlar gerçekleştirilemiyor. Trakya , Ege ve İç Anadolu'da olduğu gibi tarım birlikleri kurulamıyor. Bu alana gelecek olan sermaye de karşılaştığı tutarsız manzaradan çekiniyor , başka alanlara kayıyor.
İnsan kaynaklarının durumu
İldeki insan kaynakları değerlendirilmiyor, tanıtılamıyor, verimli kullanılmıyor . Ucuz iş gücünün varlığından müteşebbisler haberdar edilmiyor. Var olan işgücünün kalifiye hale gelmesi için gerekli olan ve siyasilerden beklenen eğitim çalışmalarından eser yok. Özellikle kırsal kesimden göç ettirilen kalifiye olmayan işgücü sadece günü birlik işlerde çalışabiliyor; heder ediliyor. İşgücünün belirlenip takdim edilmemesinin yanında varolanın da kalitesizliği reel yatırımlara yönelik sermayeyi cezbetmiyor.
Sanayi; KOBİ'ler desteklenmedi
Tarım kesimi gibi, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme- küçük sanayi- (KOBİ) kesimi de sermayesizlik sebebiyle işini terk ediyor . Bu kesimdeki hareketsizliğin diğer sebebi de yan olarak faaliyet gösterecekleri ciddi temel sanayi yatırımın ilde yapılmaması. Diğer illerde görülen ve yan sanayinin ayakta kalmasını sağlayan, -özel veya devlet- büyük sanayi tesisisin bulunmayışı, varolan atölye tipi işletmeleri geliştirmedi; kapanmasına neden oldu. Yan sanayi işletmesi kurmak isteyenler bu nedenle ili tercih etmiyor. Bu nedenle KOBİ'ler ilde gelişmedi, serpilmedi.
Krediler esirgendi
Trabzon, Gaziantep, Bursa ve Denizli gibi illerde büyük sanayi yatırımlarının gerçekleşmesinin ardındaki sebeplerden biri; bu illerde KOBİ geleneğinin bulunması, kredilendirme ile ayakta tutulmasıydı. Erzurum ise böyle bir desteğe asla sahip olamadı . Halk Bankası gibi KOBİ'lerin kredi için başvurduğu kaynaklardan yeterli destek sağlanamadı. Bu gibi kredi kuruluşları, başka illerde sınırsız kredi kullandırırken , Erzurum' da müteşebbise ihtiyatla yaklaşıldı , bürokratik engeller çıkarıldı. Küçük müteşebbis tarafından alınacak kredinin geri dönmeyeceğinden hareketle , kendilerine yönelen talepler genellikle geri çevrildi . Sermaye oluşmasına imkan tanınmadı.
Devlet fon desteği sağlamadı
Devlet, özellikle ilde yaşayanları; toprağında tutmak, göçü önlemek ve il sakinlerine yaşama arzusu sağlamak amacına yönelik olarak, özel yatırım alanları belirlemedi . İş gücünün ihtisas yapacağı ya da var olan birikimini kullanabileceği iş sahaları tespit edilmedi; olanlar için de fonlama yapılmadı. Devlet fonlarınca desteklenecek yatırım alanlarının olmadığını gören sermaye, yatırım tercihini başka illerde kullandı.
Ekonomiye yön verenler siyasetçi kesildi
Yatırıma dönük sermayeyi cezbedecek , yerel ekonomiye yön verebilecek sanayi ve ticaret örgütleri, politize oldu. İş dünyasının sivil örgütleri her şeye siyaset penceresinden ve siyasilerin gözleriyle baktı. İktidarla aynı görüşü paylaşarak siyasilerin yanlışlarını da savunmak zorunda kaldılar. Yapılması gerekli yatırımlar gerçekleşmediğinde aynı mazeretlere sığındılar ve parti örgütü gibi çalıştılar. Kamuoyu desteğini kaybettiler . Başı bozukluk ve ticari organizasyonlardaki politizasyon sermayeyi ürküttü.
Sermayedar samimi bulunmadı
Politize oldukları ve şahsi çıkarların tümüyle ön planda tutulması yüzünden, halk, yerli sermayeye şüpheli yaklaştı ; yatırımlarını samimi bulmadı. İlde yatırımcı olarak öne çıkanların, yatırımlarından çok, mensubu bulunduğu siyasi parti etiketiyle ortaya çıkmaları, halkı ilgisizleştirdi. Sermaye sahipleri iktidar partilerinin adamları olarak görüldü. Gerçek yatırımcılar da mevcut endişeleri ne yazık ki gideremedi. .(YÖ)