Kürkçü ve Ağabeyoğlu, kararlarına her iki yapının da bütün barış güçlerinin her yıl ortaklaşa kutladıkları 1 Eylül Dünya Barış Gününün bu yıl iki-üç ayrı koldan ve neredeyse birbirine rakip etkinlikler halinde yürütülmesinin önüne geçememesini gerekçe gösterdiler.
Bu durum, solun krizinin savaş karşıtı eylemi bölerek derinleşmekte olduğuna ilişkin vahim bir göstergedir. Özel gündemlerin toplumsal gündemle ikamesi, en anlamlı olabileceği anda savaş karşıtı eylemi hak etmediği bir zaafa sürüklemiştir denilen açıklamada, Kürkçü ve Ağabeyoğlu, SEH mensuplarının İstanbulda ve Türkiyenin her yerinde 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamalarına tüm güçleriyle katılacağını vurguladılar.
Ortaklık zeminleri yok oldu
Kürkçü ve Ağabeyoğlu, yazılı açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler:
* Savaş karşıtı hareketin ya da başka bir ifadeyle barış hareketinin, kendine özgü doğası toplumdaki çok farklı görüş ve çıkar sahiplerinin eylemlerinin tek bir hedef savaşı ve işgali önlemek- çevresinde birleştirilmesine dayanıyor.
* Oysa, doğrudan doğruya savaşı önlemekle ilintili olmayan reformculuk, yasallık şiddetin rolü vb. konusundaki görüş ayrılıkları, kitle örgütleri ve sendikaların varlığına karşın savaş karşıtı etkinliklerin 1 Martı izleyen günlerde, birden çok kola ayrılmasına ve ortaklık zeminlerinin yok olmasına yol açtı.
* SEH mensupları, bu arada bizler, Irakın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) güçlerince işgalinden sonra doğan yeni durumu karşılamayı hedefleyen, emperyalizme ve savaşa karşı küresel bir direniş programının ana hatları olarak değerlendirdiğimiz, BAK çağrısını imzaladık ve bugün de bu çağrının ve ortaya koyduğu hedeflerin arkasında duruyoruz.
* Ancak BAK çağrısının hayata geçirilişinde izlenen yol ve yordamların bu çağrının uluslar arası kapsayıcılığı ve derinliğiyle örtüşmeyen bir yerel sonuca yol açmış olmasından üzüntü duyuyoruz.
* İşgal öncesinde ISHK adı altında hareket eden savaş karşıtı güçlerin bir kesiminin Irakın işgali sonrasında aynı adla ve aynı yapıyla yürüyüşe devam etme tercihlerine katılmasak da, bugün etkinliklerini bu ad altında sürdüren güçlerin, savaş ve işgale karşı etkinliklerin ortaklaştırılmasında yapıcı bir rolü olacağı düşüncesiyle bu oluşumun yürütme toplantılarını gözlemci olarak izleye gelmiştik.
* Bu zeminde de, BAK ve diğer savaş karşıtı güçlerle eylem birliği kurmayı olanaksızlaştırıcı bir dil ve yaklaşımın, kimi uzlaşma teşebbüslerine karşın egemen olduğunu gözlemledik.
* Çabalarımız her iki platformda da savaş karşıtı etkinliklerin ortaklaştırması yönünde kalıcı bir sonuç sağlamaya yeterli olmadı. Ne yazık ki, 1 Eylül Dünya Barış Günü, bu yıl savaş karşıtı hareketin farklı eğilimlerinin ortaklığı olmadan kutlanacak.
* Biz bu sorumluluğa ortak olmayacağız.
* Bununla birlikte, SEH mensupları İstanbulda ve Türkiyenin her yerinde 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla gerçekleştirilecek bütün etkinliklere aktif olarak katılacaklar.
* SEH mensupları barış etkinliklerinin ortaklaşa, eylem birliği zemininde yürütüldüğü her yerde, yürütme sorumluluğuna ortak olacaklar. Eylem birliğinin kategorik olarak reddedildiği zeminlerde ise sorumluluk mevkilerinde yer almayacak, buna karşılık eylem birliği çağrılarını sürdürecekler.
* Eylem birliğinin gerçekleşmediği koşullarda ise SEH mensupları etkinliklere hangi düzeyde ve hangi ölçüde katılacaklarına her yerelde her durumu ayrı ayrı değerlendirerek karar verecekler.
* Türkiye halklarının büyük çoğunluğu savaşa, emperyalizme ve Irak toprağının ABDnin yanında Türkiye ordularınca da işgaline karşı olduğu sürece, bu popüler bilinci yansıtan yeni bir tablonun ve buna denk düşen yeni bir zihniyetin ve faaliyet tarzının er geç ortaya çıkacağından kuşku duymuyoruz. SEH bu doğrultuda çaba harcamaya devam edecektir.
* Ertuğrul Kürkçü (SEH Dönem Sözcüsü) BAK Katılımcısı
* Haluk Ağabeyoğlu ISHK SEH Gözlemcisi