"Kadınların toplumsal statüsü düşük, sosyal güvencesi olmayan işlerde çalışılmaya mahkum edildiği" vurgulanan açıklamada şu bilgilere yer verildi.
"Cinsiyetçiliğe, savaşa ve sömürüye karşıyız"
* Anneliğin korunması temelinde doğum izinlerinin Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına uygun hale getirilmesi için doğum izinlerinin doğum öncesi 6 hafta, doğum sonrası 12 hafta olarak toplam 18 haftaya çıkarılması için mücadele veriyoruz.
* Çocuk bakımını sadece kadının sorumluluğu olmaktan çıkarılması, bu sorumluluğun toplumsal olarak üstlenilmesi için en az 50 çalışanın olduğu işyerlerinde, küçük il/ilçe ve beldelerde merkezi kreşler açılmasını istiyoruz.
* Yalnızca erkek çalışanlara verilen aile yardımının kadınlara da verilmesini ve bugünün koşullarına uygun olarak iyileştirilmesini istiyoruz.
* Terfi ve atamalarda var olan cinsiyetçi uygulamalara son verilmesi ve kadınların mesleki ilerlemesini engelleyen cam tavanın görünür hale gelmesi için mücadele ediyoruz.
* Silahlı çatışmaların ve ekonomik yaptırımların pençesinde mağdur edilen Ortadoğu halklarının aleyhine savaşa karşı okullarımızda, sokağımızda, ülkemizde ve bölgemizde var gücümüzle mücadele vereceğiz.
* Biliyoruz ki, her savaşın ortak düşmanı kadınlardır. Silahlı çatışmalar kadına yönelik şiddeti tırmandırır ve tecavüz, cinsel kölelik, ev v içi şiddet, yoksulluk ve göç kadınların kaderi haline gelir.(NK)