Sayın Ahmet Necdet Sezer, T.C. Cumhurbaşkanı, Sayın Bülent Arınç, TBMM Başkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan, T.C. Başbakanı, Sayın TBMM Milletvekillerine hitaben yazılan metin şöyle:
"Dünya kamuoyunun çok büyük çoğunluğunu, bir çok uluslararası örgütü ve hatta Birleşmiş Milletler'i (BM) bile dikkate almayan ABD ve İngiltere'nin başını çektikleri savaş tehlikesini büyük bir endişe ile izliyoruz.
Türkiye'nin bu süreçte ne kadar kilit bir konumda olduğunu çok iyi biliyor ve bu fırsatı güvenli ve barışçı bir dünyadan yana kullanmasını istiyoruz. 1 Mart 2003 tarihinde TBMM'nin, ABD askerlerinin kendi topraklarında konuşlandırılıp Irak'a yapılacak bir askeri harekatta Kuzey cephesi açılmasına ve Türk silahlı kuvvetleri askerlerinin Irak'a gönderilmesine izin vermeyi amaçlayan hükümet tezkeresini onaylamamasını büyük bir sevinç ve umutla karşıladık. Söz konusu karar, Türkiye demokrasi tarihi açısından çok önemli ve anlamlı bir karardır.
Bu tezkereyi onaylamamakla Türkiye, savaşı önleme ve barışı tesis etme konularında ne kadar büyük bir söze sahip olabileceğini, büyük çoğunluğu savaşa karşı olan dünya kamuoyuna göstermiş ve milyarlarca dünya vatandaşının büyük sempatisini ve desteğini kazanmıştır.
Üstelik bunu, ABD'nin sürekli gündemde tuttuğu ekonomik ve siyasi baskıların/şantajların ağırlığı altında yapmıştır. Bu baskılara göğüs germenin Türkiye için ne kadar zor olduğunu anlıyoruz. Ancak bu savaşa destek vermenin bedeli ve sonuçları Türkiye için kısa ve uzun vadede korkunç olacaktır. Lütfen şunu biliniz ki, Türkiye bu savaşı durdurma yönündeki çabalara çok ciddi bir katkıda bulunabilir.
Yine de bütün uluslararası çabalara rağmen ABD ve İngiltere bu savaşı çıkarmakta ısrar ederlerse, Türkiye bu savaş suçuna kesinlikle katılmamalıdır. Türkiye, savaşa izin verecek tezkereyi onaylamazken sergilediği tutumunu sürdürdüğü ve savaş suçluları arasına katılmamayı seçtiği takdirde, ABD'den almayı düşündüğü ekonomik ve siyasi yardımların çok daha fazlasını orta ve uzun vadede bütün insanlıktan alacaktır.
Dünyada Türkiye'ye yönelik oluşmuş olan sempatiyi ve desteği ciddiye almanızı ve bu desteği kısa vadeli/dar çıkarlara tercih etmemenizi istiyoruz. Dahası, ülkemizi bir savaş suçlusu ya da işbirlikçisi olarak değil, barış dostu bir ülke olarak görmek istiyoruz.
Biz savaşa kesinlikle "hayır" diyen, evrensel hukuk kurallarına ve barışa inanan Türkiye yurttaşlarının ezici çoğunluğunun sesiyiz. TBMM, halkının bu konudaki duyarlılığına ve nihai kararına saygı gostermek zorundadır.
Lütfen şunu biliniz ki, halkımız, her şeye rağmen olası bir savaşın ekonomik ve siyasi sonuçlarını tartmış ve savaş karşıtı kararını bilinçle ve insani duyarlıkla vermiştir. Bu karara hükümetimizin ve seçtiğimiz milletvekillerinin kesinlikle saygı göstermesini arz ediyoruz. "(NM)