Yeşim Salkım adını ilk kez 90'ların başında duyduk. Özel televizyonlar yeni, yeni açılıyordu, biz de yeni şöhretlere alışmaya çalışıyorduk.
Güzel kadındı, bağımsızdı, genç yaşında kucağında 10 günlük bebeği ile kocasını terk etmişti. Yükselen yeni ve bağımsız kadının bir temsilcisiydi sanki.
Medya da bu nefis (!) temsilciyi görmemezlikten gelmedi elbette. Üstelik dönemin diğer güzel kadınlarından farklı olarak güzel de bir sesi vardı. O yılların gençleri ne Deli Mavi'yi unutabildiler, ne de Son Bir Sigara'yı.
Yeşim Salkım görece ünlü bir babanın, 70'lerin bilinen türkücülerinden Dursun Salkım'ın kızıydı. Dolayısıyla en azından soyadı nedeniyle yabancı sayılmazdı. Ama o, nedeni hala bilinmeyen sebeplerden, babasına kızgındı.
Sebebini söylemedi ama kızgınlığını söyledi, sonra yine sebebini söylemedi ama babasını sevdiğini söyledi. Salkım tam da 90'lar popüler kültürünün gerektirdiği gibi davranıyordu. Ser veriyordu, sırrı vermeye başlarken susuyordu, bize de merak etmek düşüyordu.
Adım adım şöhret
Salkım, adım adım "şöhret basamaklarını" tırmanırken, birden bir haber geldi, Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı Ali Şen'in oğlu Metin Şen ile birlikteydi.
Bu Salkım'ın şarkıcı alemiyle sınırlı kalmayıp, "creme de la creme"e atlayacağının ilk göstergesi oldu. İlişki çok uzun sürmedi, ama çok konuşuldu.
Tam Salkım'ın şarkıcı alemine geri döndüğü düşünülürken, gazetelerin magazin servislerine bir dedikodu düştü. Salkım bu kez Uzan'ların oğlu, yani Rumeli Hoding'in ve dolayısıyla Star'ın veliahtı Hakan Uzan ile birlikteydi.
Dedikodu çarkları dönmeye başladı. İkiye bölünmüştü dedikodular, biri fesatçaydı, kadın nerede zengin adam varsa, oraya yerleşiyordu. Diğeri ise, daha insani ve yücelticiydi; kadın güzel ve asildi, o yüzden zengin ve sosyetik insanlarla bir arada oluyordu.
İkinci grubun kafasında bir soru vardı elbette, bu kadar güzel kadının yanında pek de güzel olmayan adamın işi ne diye, ama bu soruyu hemen attılar beyinlerinden.
Yeşim Salkım beklenenin aksine bu kez ciddiydi. Sevgilisi Hakan Uzan'la çıktığı bir Ortadoğu gezisinden Uzan soyadı ile döndü. Artık Uzan ailesinin şarkıcı bir gelini vardı.
Uzan'ların Salkım'ı gelin olarak kabul etmediğinden tutun da, boşanması için para teklif edildiğine kadar dedikodular günlerce meşgul etti gazeteleri. Ama ne Yeşim Salkım konuştu bu konuda, ne de Hakan Uzan.
Bir şoförü bile yok!
Güzel kadın, bir masal kahramanı gibi, beyaz atlı prensini bulmuştu ve mutluydu - en azından öyle görünüyordu.
Görünürde çok fazla bir şey değişmemişti hayatında. İddiasına göre şoförü bile yoktu. Ama dilin kemiği yoktu elbette, hemen başladı konuşmalar.
2000 yılında özel bir konser için Türkiye'ye gelen Whitney Houston, iddia o dur ki, Salkım, "Önümde şarkı söylemesini istiyorum" dediği için özel olarak ABD'den binlerce dolar ödenerek getirilmişti. Yüz milyar limitli kredi kartı vardı, her ay limitini dolduruyordu.
Dedikodular sürdü, Salkım ve Uzan her fırsatta ne kadar mutlu olduklarını dile getirdiler. Ve birden kimsenin beklemediği bir şey oldu.
Yıllar önce Eşkıyafilmi ile sinemaya geçen Yeşim Salkım, 2001 yılının ilk aylarında Ersin Pertan tarafından çekilen Şarkıcıfilminde başrolü oynuyordu.
Uzan'ların şirketi Telsim de filmin sponsorları arasındaydı. Gazeteler, filme geleneksel magazin bakış açısı ile baktılar, birkaç haber yaptılar, sonra da unuttular.
Ta ki Ekim ayındaki Antalya Altın Portakal Film Festivaline dek. Festivalin ödülleri açıklandığında herkes şaşkındı. Çünkü, ülkenin en prestijli oyunculuk ödüllerinden olan Altın Portakal En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü Salkım almıştı. Zaten ne olduysa ödülden sonra oldu, hem dedikoducular için, hem de bence Uzan ailesi için.
Hemen dedikodular dönmeye başladı, "Salkım'ın ödülü alması için jüriye para verildi"ye kadar bin bir türlü laf. Yeşim Salkım ödül töreninden sonra katıldığı televizyon programlarında dedikodulara aldırmadan bu ödülü aldığı için ne kadar mutlu olduğunu anlatıyordu.
Ama beklenen sonun biraz da bu Altın Portakal nedeniyle olduğunu düşünenlerden naçizane yazarınız.
Beklenen son, Kasım ayının son haftasında geldi, fesatlara bayram ilan edercesine! ve Yeşim Salkım'la Hakan Uzan tek celsede boşanıverdiler. Magazinciler bu kez haber atlamıştı, boşanmadan kimsenin haberi olmadı, ancak dava bittikten sonra geldi haberler.
"Peri masalı bitti"
Boşanmadan sonraki haberler "Peri masalı bitti" ya da "Sindrella eve döndü" başlıklarını taşıyordu. Yeşim Salkım da Hakan Uzan da kimseye konuşmadılar bir süre, sonra Ayşe Arman başardı Salkım'la konuşmayı. Genç kadının tavrı kesin ve netti, "Bana kimse sahip olamaz, kocam da olamadı".
Yeşim Salkım, kendisine göre, bu ülkede kimsenin yapmadığını yapmış, Prenses Diana gibi, sadece bavulunu alıp, koca bir imparatorluğu terk etmişti.
Evet, o belki kimsenin yapamadığını yaptı, koca bir imparatorluğu terk etti, ama ondan başka kimsenin bunu yapamamış olmasının sebeplerinden birinin kimsenin onun kadar zengin kocası olmamasıydı belki de.
Salkım Hakan Uzan'dan boşandı, kendisine göre artık eski hayatına geri dönecek. Kocasının izin vermediği sahne çalışmalarına geri dönecek, belki de gece klüplerinde program yapacak, Anadolu turnelerine çıkacak. Tıpkı Şarkıcıfilminde canlandırdığı çok zenginken düşüşe geçen orta yaşlı kadın şarkıcı gibi.
Bize de, aslında hiç de derdimiz değilken, ne kadar iyi yaptı da boşandı ya da tabii, herkes yapamaz diye Salkım için üzülmeye devam edeceğiz. Onun Uzan ailesinden hiçbir şey almadan kapıyı çekip gittiğine inanmaya devam ettiğimiz gibi....
Meraklısına not: Hakan Uzan cephesi kendinden bekleneni yaptı, Salkım'ı Kral Tv'nin ve Star televizyonunun tüm müzik listelerinden çıkarttı. Artık holdingin televizyonlarında ve gazetelerinde Salkım'ın adı dahi geçmiyor. Yani, "Oscarlı Yeşim" diye başlık attıkları sanatçıyı artık yok sayıyorlar... (ÇM)