Siyasetten bürokrasiye önde gelenler, söz köy, mahalle ve muhtarlardan açıldığında hep şu incileri dizerler:
"Muhtarlar demokrasinin temel taşlarıdır. Muhtarlarımız için ne yapsak azdır.Cağız,ceğiz."
Evet, devletin büyükleri geride bıraktığımız günlerde muhtarlar için birşeyler yaptılar. Son bildiğim rakamlarla 31 muhtarı "görevi ihmal ettikleri" gerekçesiyle açığa aldılar. İhmal edilen görevse seçmen kütüklerine yazılan vatandaşların beyan ettikleri ikametgahlarda "bulunmamaları". Mersin Emniyet Müdürlüğü'nün araştırması, Mersin Valisi Akif Tığ'ın açıklamasına göre, yüzlerce kişi, boş arsayı, polis karakolunu, sağlık ocağını adres göstermiş.
Peki, işin A yüzünde ne var?..
Devlet İstatistik Enstitüsü, 2000 bina ve nüfus sayımı öncesi, neredeyse kaosa dönüşen numarataj sisteminin yenilenmesini istemişti. Buna bağlı olarak Mersin'in cadde ve sokakları silbaştan yeniden numaralandırıldı. Yeni sistemle birlikte cadde ve sokaklardaki bina numaraları da değişikliğe uğradı. Ama 29 Ağustos'a kadar askıda kalan sandık seçmen listelerinde bir de ne görelim. Hala eski cadde, sokak ve hane numaraları.. Seçmen listeleri askıda iken yapılan yeni kayıtlarda bile eski numaralara rastlayabilirsiniz. Zira vatandaş, 5 haneli yeni sokak numaralarını hatırlamakta güçlük çektiği için eski numarasını veriyor.
Plağımızın B yüzüne bakacak olursak...
Mükerrer seçmen yazımını önlemek amacıyla yapıldığı belirtilen bir araştırma var. Araştırmanın kime ve neye karşı yapıldığı ile ilgili tartışmalar olayın bir başka boyutu. Üzerinde durulması gereken, araştırmanın nasıl yapıldığı. Kurdali Mahallesi Muhtarı Mehmet Sait Teker'in iddiası çok ilginç ve de ciddi. Diyor ki Teker "Bir polis ekibi geldi, ben uğraşamam dedi. Elindeki listede yer alan tüm isimlerin adresinde olduğunu yazdı, gitti. Bir diğer ekip de aynı gerekçeye dayanarak, yani uğraşamam diyerek rastgele isimlere yok yazdı" Benzer şekilde, insanların polisin araştırma yönteminden çekinerek var olanlara yok dediği, araştırma saatinde dışarıda çalışıyor olanların yok yazıldığı iddiaları da var. Bunları ben söylemiyorum, açığa alınan muhtarların iddiaları. Bir de 2000 nüfus sayımında ortaya çıkan abartılı rakamları hatırlayalım. Nüfus sayımını Devlet İstatistik Enstitüsü devletin memurlarıyla yaptı, ancak, sonuçta çıkan sahte yazımları temizlemek için 2 yıl uğraştı.
Gelelim değerlendirmeye ve bu olaydaki satır aralarına ilişkin sorulara...
1-Muhtarlar, evraklarını, mürekkeplerini, binası yoksa kirasını kendisi alır ve öder. Devlet, komik bir maaş ve desteksiz çalışan "demokrasinin temel taşlarına" hangi yetki ve sorumlulukları vermiştir?..
2-Söz konusu araştırma kimin istemi ve hangi kritere göre yapılmıştır?
3-Mükerrer seçmen yazımınının nedenleri nelerdir?
4-Suç unsuru nerede başlar? Mükerrer yazılmakta mı? Mükerrer oy kullanmakda mı?
5-Milletvekilliği seçimlerinde kanıtlanması gereken seçmenin varlığı mı? adresi mi?
6-Yapılan araştırmaya katılan personel, numarataj sisteminin yenilenmesiyle ortaya çıkan değişiklikleri biliyor muydu?
7- Muhtarlar da hata yapmışlardır da, görevden alınmalarını gerektiren ihmaller nelerdir? Konut bildirim formları kaynaklı davalarda yargılanan muhtarları biliyoruz. Bu olaydakı hataları nedir?
8-Konut bildirim formu vermeyenlere ceza veriliyor. Bu formları bulunmayan kişilere belge veren muhtarlar hakkında da yasal işlem yapılıyor. Vali ve Emniyet Müdürvekilinin de konut bildirim formu olmadan belge almaları doğru mu?
9- Muhtarlarla ilgili 4541 sayılı yasa niçin eksik uygulanmıştır?
Bu soruların yanıtlarının kimseyi karalamak veya aklamak için değil, karşılıklı açıklama ve iddialar sonucu ikilemde kalan Mersinlilerin aydınlanması için önemli olduğunu düşünüyorum.
RECEP YILDIRIM
recep@radyo metropol.com.tr
Yahoo! Groups Sponsor
ADVERTISEMENT
Not:Listeden çıkmak isterseniz
adresine boş bir e-posta atmanız yeterli.
Your use of Yahoo! Groups is subject to the Yahoo! Terms of Service.