* Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Cem'in Kıbrıs meselesi ile ilgili söylediklerinin ardından Sayın Ecevit'in "ilhak"tan söz etmesi ile Ankara yönetiminin ve Sayın Denktaş'ın Kıbrıs'la ilgili niyet ve politikaları bir kez daha deşifre olmuştur.
* 1957'de Özel Harp Dairesi'nin oluşturduğu taksim politikaları halen devam etmektedir. Bu acı, fakat gerçektir. Bu politik aları TC devleti yöneticilerinin ifade etmesi ise talihsizliktir.
* Kıbrıs Türkü'nün çıkarı 1960 anlaşmalarıyla elde edilen siyasi eşitlik, ortak egemenlik ve diğer haklara iki bölgeliliğin eklenmesidir. Bu zemine dayanan çözüm yaklaşımı aynı zamanda Türkiye'nin Atatürk'ün koyduğu Avrupa hedefine hizmet edecektir.
* Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği üyeliğinden tedirginlik duymak yerine, Kıbrıs Türkü'nün menfaatlerini korumak için 1960 anlaşmalarıyla uluslararası hukuka girmiş eşitlik çerçevesinde Avrupa Birliği sürecinin görüşmelerine katılmak ve paralel olarak Birleşmiş Milletler gözetiminde çözüm çabalarını yükseltmek en doğru politika olur.
* Çağdışı "işgal" ve "ilhak" anlayışlarına dayalı dayatmalara karşı halkımızın sonuna kadar direneceğini tüm dünya bilmelidir."