Girişimciler, "Çözüm, bu yönetmeliğin değiştirilmesi ya da Danıştay tarafından iptal edilmesi ile mümkün olacak" dediler.
Yönetmelik iptali için İzmir girişimi
Davanın Danıştay 10. Hukuk Dairei'nde beklediğine dikkat çeken avukatlar, "yönetmeliğin dava sonuna kadar yürütülmesinin durdurulmasına" ilişkin verilen kararın İdari dava Daireleri Genel Kurulu'nca bir oy farkla oyçokluğu ile kaldırıldığını hatırlattı.
Yasal süreci İzmir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu üyesi avukatlar Arif Ali Cangı, Züleyha Emet, Ayla Ülük, Ramazan Akkaya, Yelda Kullap, Mutlu Çakır, Esin Karat; İzmir Barosu çalışanları Şener Gezdiren, Ergun Arpat, Öznur Kılıç, Emel Güner, Sema İnce, Meryem Rodoplu, Hayal Civelek, Bayram Ünsal ve bir baz istasyonundan etkilenen Rıfat Güler, Hülya Güler, Tansel Özalp, Akif Yıldız ve Ahmet Kızılöz isimli yurttaşlar başlatmışlardı.
Bir açıklama yapan girişimciler, geçtiğimiz ay Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin Yargıtay binasının yakınındaki binadaki baz istasyonun kaldırılmasına ilişkin kararı "çok yerinde, sağlıklı yaşama hakkının önceliği açısında örnek bir karar" olarak değerlendirdiler.
Ancak onlara göre bu karar, yalnızca Yargıtay binasının yakınındaki Türk Telekom A.Ş. binasında cep telefonu baz istasyonunun kaldırılmasını sağlayacak. Ülkenin dört bir yanında, okullarda ve hastaneler de içinde olmak üzere insanların yoğun yaşadıkları pek çok binada bunlardan kurulu. Yargıtay'ın bu kararı bunların kaldırılmasını sağlamayacak.
"Mülki idare amirlerinin yetkisi yok edildi"
Ayrıca, bu yönetmelikte, daha önce yayımlanan genelgelerdeki baz istasyonlarının kurulacağı yere ilişkin sınırlamalara yer verilmemiş yalnızca "okul öncesi ve temel eğitim kuruluşlarının bulunduğu mahallerde güvenlik mesafesi hesabında, bahçe sınırlarının dikkate alınacağı" ve "baz istasyonlarının teşhis ve tedavi hizmeti yürüten sağlık kuruluşlarının civarında kurulması halinde tıbbi cihazları etkilememesi bakımından, bina içinde oluşacak elektrik alan şiddet değerinin 3 V/m'yi geçemeyeceği" öngörüldü.
Yönetmelikle konuyla ilgili olarak Telekomünikasyon Kurumu'nun tek yetkili merci kabul edildiğine dikkat çeken avukatlar, 5442 sayılı İl İdaresi Yasası ve ilgili mevzuata göre; toplum ve çevre sağlığının korunması konusunda çeşitli görev ve sorumlulukları olan mülki idare amirlerinin yetkisinin yok edildiğini savundular.
Avukatlar, "Baz istasyonları ile ilgili mevzuatta yetki karmaşasına yol açıldı. Çözüm, bu yönetmeliğin değiştirilmesi ya da Danıştay tarafından iptal edilmesi ile mümkün olacak" dediler. (EÖ/BB)