Öncünün verdiği bilgiye göre Diyarbakır Demokrasi Platformu bileşenleri, Türk-İş, DİSK; Hak-İş, TMMOBnin bölgesele ve yerel birimleri, Diyarbakır Barosu, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler bugün AKP Diyarbakır İl Örgütü önünde düzenleyecekleri bir basın açıklamasıyla kararı protesto edecekler.
OHAL koşullarına geri dönülebilir
Hükümetin ve parlamentodaki AKP çoğunluğunun aldığı kararı
* Türkiye için bir tehdit unsuru olarak görülen KADEK güçlerinin tasfiyesi
* Irakta inisiyatif kazanma
* Ekonomik darboğaz dolayısıyla ABDnin ekonomik yardımına duyulan ihtiyaç
ile gerekçelendiren Öncü, özellikle 8,5 milyar dolarlık kredinin sağlanması kaygısının hükümeti bir çıkmazın içine sürüklediği kanısında.
Ancak, Diyarbakır Demokrasi Platformu sözcüsü KADEKin Kuzey Iraktan tasfiyesi yönünde girişilecek operasyonların gerginliği bölgeye taşıması ve OHALsiz OHAL koşullarına geri dönme riskine dikkat çekiyor.
Çok ciddi kaygılarımız var. Kuzey Irak ve Türkiyede yaşayan Kürtlerin sosyal, tarihsel, kültürel ilişkileri ve akrabalık bağları dolayısıyla doğrudan bir etkilenme olacak. Oradaki müdahale doğrudan Türkiyeye yansıyacak.
Karar merkezi Ankara değil
Ali Öncü tezkere kararının hükümetin iradesine dayanmadığını, parlamentonun ve hükümetin rolünün belirleyici olmadığını düşünüyor: Bu bütünüyle Washingtonın iradesinin bir yansıması.
Öncü kararı Silahlı Kuvvetlerin de benimsemesini ise şu gerekçelerle açıklıyor: Silahlı Kuvvetler KADEKi bir tehdit unsuru olarak görüyor. Ancak, bunun da ötesinde öyle bir zihniyet egemen oldu ki, Türkiye Irakta ABD yanında tavır almazsa, dünyadan tecrit olacak, bu stratejiye ortak olmazsa ağır bir ekonomik bunalıma sürüklenecek, her şey çökecek diye düşünüldü. Türkiye kendisini bir yol ayrımında hissetti ve yol seçimi yaptı.
Bölge milletvekilleri kararın sorumluluğunu taşıyacak
AKPli bölge milletvekillerinin, bütün gerçekler ortada dururken katıldıkları kararla bölgeyi sarabilecek olan savaşın sorumluluğunu da sırtlarına aldıklarına dikkat çeken Öncü Türkiyede son üç dört yıldır devam eden barış sürecinin bozulabileceği yönünde kaygılarımız var. Savaş söz konusu ve emperyalistlerin kutsal çıkarları için buna taraf olan bölge milletvekillerinin tavrı kabul edilemez, dedi.
Bugün AKP seçmeninin tepkileri çok belirgin değilse de, eninde sonunda bu vebalin hesabının bölge insanına verilmesi gerekecek.
Savaş karşıtlarının işi bitmedi
Öncü birinci tezkere oylaması sırasında açığa çıkan büyük halk tepkisinin ve kitlesel protestoların ikinci oylama sırasında gerçekleştirilmemiş olmasını da, küresel dalganın yatışmış olmasına ve Türkiyedeki savaş karşıtı kesimlerin, örgütlü güçlerin konsensus oluşturamamış olmasına bağlıyor.
1 Martta dış etkenler güçlüydü.. ABD ve İngiltereden başlayan yaygın bir küresel savaş karşıtı dalga vardı. Bunun Türkiyeye yansımaları oldu, iç muhalefeti tetikledi. Bugün ise böyle bir durum yok.
Türkiyede de muhalif kesimler kendi aralarında organik bir ilişki ve güçbirliği içinde olamadılar. Çok marjinal kalındı, dedi.
Öncü savaş karşıtlarını çok ciddi bir biçimde durumu ve kendilerini gözden geçirmeye ve sürece müdahil olmaya çağırıyor: Yarın hiçbirimizin bugünden tahmin edemeyeceği bir savaş durumu yaşanabilir. Kimse bunu önleyememiş olmanın sorumluluğunu kaldıramaz. Görevimiz yeni başlıyor. (EK)