Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, iki haftaya varan Emeğin Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), SosyalDemokrat Halk Partisi (SHP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi'nin (SDP) Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çatısı altındaki gerçekleşmeyen ittifakı böyle yorumluyor.
Bianet, Oluç ile "İttifak"ın seyrini, görüşmeleri ve gerçekleşememe nedenlerini konuştu.
İttifak neden gerçekleşemedi?
Politik olarak farklı kesimler bir araya getirilmeye çalışıldı. Örtüşülen noktalar olabilir ama çalışma tarzı ve politik kültür olarak farklılıklar vardı. Bunu gözeten ve buna rağmen buluşmayı gerçekleştirecek bir yaklaşıma ihtiyaç vardı. Yapılamadı. Öncelikle zaman çok kısaydı. Aylar önce çalışmaya başlansaydı farklı olabilirdi. Özetle zamana karşı yarışınca olmadı.
Neden geç kalındı?
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Saadet Partisi (SP) ile görüşüyordu. Orada sonuca ulaşılmayınca, HADEP yüzünü Sol'a döndüğünde zaman çok daralmıştı. Biz, ÖDP olarak HADEP'e daha önce ittifak önerisi getirmiştik. O zaman bize SP listesinden girme önerisi getirildi ki, elbette bunu kabul etmedik.
Görüşmeler ne kadar sürdü, bu dönemde ne yapılamadı?
Toplam iki hafta kadar sürdü. Başta, HADEP, SHP, ÖDP arasında üçlü görüşmeler sürüyordu. Ancak, görüşmelerin tıkandığı noktada, HADEP'in SDP ve EMEP ile ittifak yaptığını bir basın toplantısıyla açıklaması görüşmeleri neredeyse bitirdi.
Ortak hukuk oluşturulamadı. Projenin önemine ve büyüklüğüne dair de ortak bir anlayış gelişmedi.
ÖDP ve SHP daha sonra yeniden gruba katıldı? Bu yeni süreç nasıl yaşandı?
Bu süreçte artık görüşmeler ikili yürütülmeye başlandı. Bu da dil ve fikir açısından faydası olmayan bir ortam yarattı. İkili görüşmelerde herkes başka bir şey söylüyor, orta bir yerde bir türlü orta bir yerde bir türlü buluşulamıyordu. Görüşmeler üçlü mi beşli mi olsun tartışmalarını aşmak için biz partiler ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) da görüşmelere katılsın dedik.
Bu dört örgüt toplumsal muhalefetin en önde gelen örgütleriydi, politik tutumlarının topluma yansıması önemliydi. Böylece, ittifak Emek İnisiyatifi haline gelecekti. Hedefimiz de seçim bildirgesinin temelini alternatif ekonomi programının oluşturmasıydı.
Sorunun neden bu örgütlerle aşılacağını düşündünüz?
Onların sırtında yumurta küfesi vardı. Bu nedenle girişimin garantörü olabileceklerini düşündük. Böylece, siyasi partiler arasındaki tuhaf tartışmalar sona erecekti.
Kabul edilmedi mi?
Örgütler katılmayı kabul etti ve partiler öneriye katılmadı. Toplantı yapılamadı. Bizim açımızdan bu öneri bir kırılma noktasıydı. Bize göre, ittifakın tarif edildiği üzere projesi olan bir tarihsel buluşma olmadığı ortaya çıktı.
En geniş katılımı amaçladığı açıklanan buluşmada beşli devam etmek sizin açınızdan neden kabul edilebilir bulunmadı?
Biz üçlü başlamıştık. Birer birer katılımdansa genişleme stratejisi belirlenmesi gerektiği üzerinde durduk. Burada, daha konu netleştirilmeden HADEP kararını basın toplantıyla açıklayarak bütün mutabakatı Ankara'nın Çubuk barajına atmış oldu.
Bu noktada sorunun ÖDP'nin SDP ile birlikte olmak istememesinden kaynaklandığı yorumları yapılıyor...
Bu doğru değil. Görüşmeler başlamadan bize sorduklarında, biz ayrıntılarla ilgilenmeyiz demiştik.
"Ayrıntı"dan kastınız nedir?
SDP bu konuda bir ayrıntıydı. Tabii ki birlikte olabilirdik ama onlardan çok daha önce kurulmuş parti ve çevreler vardı, dolayısıyla genişleme stratejisini bütün olarak değerlendirelim dedik. Derdimizi anlatamadık.
Sonra, görüşmeler yeniden nasıl başladı?
İttifak projesinin geniş kesimlerdeki olumlu etkisi görülüyordu. Görüşmeler kesilince, talepler ve baskılar gelince, arabuluculuk girişimleri olunca görüşmelere yeniden başladık. Aslında, tabii ki basın toplantısıyla açıklama güven kırıcı bir adımdı.
Sizce, neden böyle bir gelişme yaşandı?
HADEP, ÖDP ve SHP karşısında tek kaldığını düşündü sanki. ÖDP ile SHP arasında özel bir anlaşma yoktu ki... Ayrıca, görüşmelerin hiçbir aşamasında hiçbir taraf için ikiye bir kalma gibi bir durum da yaşanmamıştı. Belli ki, yanlış bir yönlendirme ve dolduruşla karşı karşıya kaldılar.
Görüşmelerin kesilmesini "ÖDP'nin dayatması"na bağlayan yorumlarla ilgili ne dersiniz?
Doğru değil. Sorunun SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın başkanlığı meselesiyle bağlantılı olduğu sonradan ortaya çıktı. Karayalçın'ı HADEP önermişti. Bizim önerimiz ise dördüncü bir kişinin başkanlığında üç partinin başkanlarının da yardımcı olması yolundaydı. HADEP bunu kabul etmedi. Kendi önerisini taşıyamaz duruma gelince de değiştirmeye çalıştı.
Kesintili de olsa, iki haftaya yakın süren görüşmelerde neler, hangi ilkeler doğrultusunda konuşuldu?
İlkelerden çok hangi konuların ağırlıklı olacağı üzerinde duruldu. Uluslar arası Para Fonu (IMF) politikaları, işsizlik, yoksulluk, sosyal talepler konuşuluyordu. Madde madde hiç ele alınmadı. Emek platformunun alternatif emek programı gündeme gelemedi. Aslında ittifak hiç sağlanmadı, görüşmeler sürüyordu ama ortak hukuk oluşturulamamıştı. SHP ile HADEP'in milletvekili listeleri ikili görüşmelerde konu oluyordu. Bu da ortak hukukun oluşumunu engelledi.
SDP ile hiç görüşmeniz olmadı mı?
Hayır, olmadı.
Görüşmeler hangi noktada kesildi?
Ortak hukukta kesildi. Aslında, dört örgütle buluşulamaması ittifak hukukunun oluşmayacağı kanaatini bizde uyandırmıştı.
Görüşmelerin adaylıklar konusunda çıktığı söyleniyor?
HADEP bize bu konuda çalışma yapmamamızı önermişti ama bu noktaya gelinemedi.Daha, sonra, diğer partilerle bu konudaki görüşmelerin tamamlandığını duyduk. Bize göre, DEHAP listelerinden seçimlere katılmak için sıraya girmiş partiler gibi bir görüntü ortaya çıktı. HADEP'in yorumu böyleydi, bu bizim için söz konusu olamazdı.
Ara konuşmalarda, ÖDP, tüm parti adaylarının tüm bölgelere "Türkiye tablosu" anlamında yayılmasını, sıralamayı da gözeterek tabii, önermiştik. Mesela, Doğu ve Güneydoğu'da sadece HADEP'den değil, sembolik olarak HADEP dışı da olsun dedik, anlamlı bir politikanın işareti olarak. Kabul görmedi.
Sizin ortak hukuktan kastınız nedir?
Seçim bildirgesi, listelerin son hali, seçim çalışmalarının nasıl, hangi mantık ve ilkelerle organize edileceği... Bunlar belirlenmeyince her şey HADEP'e kalıyor ki, bu birlikteliğin adı ittifak olamaz. Bu, ,iltihak ya da bütün partilerin HADEP'e biat etmesi anlamına gelir. Bu da bizim için kabul edilebilir bir durum değil.
Politik olarak niye olmadı?
Bu soruya başka bir soruyla cevap vermek gerekiyor. Bu ittifakın gerçekleşmemesi kime yaradı? Cevap net: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP). Solda güçlü bir alternatifin oluşması CHP'ye yönelimi kesecekti, CHP'yi solculuğa itecekti. IMF politikalarını benimsemeyenlerin, IMF politikalarından zarar görenlerin CHP'ye yönelimini engelleyecekti. HADEP'in böyle bir ittifakta olması da Doğu ile Güneydoğuda ve büyük şehirlerin varoşlarında AKP'ye yönelen Kürt yoksullarının bu ittifaka yönelmesini sağlayacaktı. CHP ve AKP'nin yükselmesinden yana olan çevrelerin bu ittifak görüşmelerinde büyük manipülasyonu oldu.
Kimdir bu çevreler?
Bir başka açıdan AKP karşısında güçlü CHP olmasını isteyen egemen çevrelerin dolaylı etkileri düşünülebilir.
İttifakın gerçekleşmesini bekleyen çevrelerde bir düş kırıklığı yaşandığı gözleniyor. Nedenler tartışılırken, ÖDP'nin sorumluluğu üzerinde de duruluyor, ne dersiniz?
ÖDP iki buçuk yıldır solda ittifak olsun diye uğraşıyor, seçim ittifakı istiyor. ÖDP, Kongre'de "ittifak" kararı alan tek parti, ÖDP için IMF politikalarına karşı çıkmak, solda güçlü bir odak yaratmak, toplumsal muhalefeti geliştirmek önemliydi ve önemli. Her konuda anlaşılmasa bile moral verici bir yönü vardı. Görüldüğü üzere, ÖDP istiyordu. Eleştiriler, ittifakın gerçekleşmemesine üzülmekten ve kızmaktan kaynaklanıyor olabilir.
Kızgınlıktan öte, ÖDP'de solun birlikte olamama deneyimi var; solun ve muhalefetin farklı renkleriyle yola çıkan ÖDP geçen yıllarda bunu başaramadı?
Seçim ittifakı başka bir şey, farklı anlayışlara sahip olanların aynı partide olması başka. Net fikir ve politikalara sahip partiler arasında ortak politik zemin ve hukuk yaratarak oluşturulabilir. Farklı politik hedeflere sahip olanların aynı partide olması şart değil. (NM)