İnsan hakları, hukuk, yargı, halk egemenliği gibi kavramlara değinen Mersin, konuşmasında şu sorunları vurguladı:
* Ülkemizin önemli sorunlarından birisi insan hakları ihlalleridir. İnsan haklarının hem yasal revizyonlarla , hem de samimi uygulamalarla özlenen çizgiye getirilmesi gerekir. Burada ölçü evrensel insan hakları olmalıdır.
* Türkiye'nin gerçek bir hukuk devleti olduğunu söylemek hayalcilik olacaktır. Bu ülkede, yönetenler eylemlerini sınırsız hukuk kuralları ile belirliyor. Kanunlarımız var ama, yaşantımızda esas amaç kanunsuzluk ve kanun boşluklarından yararlanmaktır.
* Türkiye'de yargı bağımsız değildir. Bu, demokratikleşmenin önündeki ciddi bir engel. Yargıyı bağımlı kılan düzenlemeler derhal yok edilmelidir.
* Sivil toplum kuruluşlarının daha güçlü, aktif ve belirleyici olmaları gerekir. Sivil toplum örgütlerinin varlıklarını daha rahat sürdürüp geliştirebilecekleri bir hoşgörü ortamı, gerçek halk egemenliğini getirecektir.
* Türkiye'de her şey oy ve seçim için malzeme olarak görülüyor. Seçme hakkı sabote ediliyor. Kimse buna ses çıkartmıyor. Lider diktatoryası, isabetli seçim ve verimli meclis şansını yok ediyor.
* Yönetenler ve kurumlar şeffaf değil. (BB)