Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın bugün Hendek'te yapılan cenaze töreni için İçişleri Bakanı Saddetin Tantan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün üst düzey yetkilileri, bazı illerin emniyet müdürleri ile çevre illerden birçok kişi Hendek'e geldi. Cenaze töreni için Hendek'e gelen İçişleri bakanı Saddettin Tantan, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Baş ve Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender, bu sabah Okkan'ın baba evine giderek ailesine başsağlığı dilediler.
Siyah kurdele
İlçenin çeşitli yerlerine ''başımız sağolsun'' pankartları ile bina ve işyerlerine Okkan'ın resimleri asıldı. Törenin yapılacağı Cumhuriyet alanı araç trafiğine kapatıldı; @araçlara ve işyerlerine siyah kurdele bağlandı.
Hendek Belediye Başkanı Ali İnce, Hendek Belediye Meclisi'nin, Okkan'ın adını yeni yaptırılan ve E-5'den Hendek Devlet Hastanesi'ne kadar uzanan yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki yeni yola vermeyi kararlaştırdığını söyledi.
Okkan için Cumhuriyet Alanı'nda başlayan törenden sonra Hendek Büyük Camii'de cuma namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Okkan'ın naaşı saat 14.15 sıralarında Hendek Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.
Dünkü Diyarbakır
Dün sabah saatlerinden itibaren kentin değişik semtlerinden tören alanına gelen Diyarbakırlılar, ellerinde Türk bayrakları ve Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın fotoğraflarıyla, ''Katiller bulunsun. Terörü lanetliyoruz" sloganları atarak terörü protesto etti.
Dün Diyarbakır'da esnaf saldırıyı kınamak ve törene katılmak için kepenk kapattı. Gaffar Okkan'la birlikte saldırıya uğrayan beş polis memurunun cenazeleri toprağa verilmek üzere memleketlerine gönderildi
Alkışlar ve karanfiller
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Morgu'ndan alınan cenazeler, eskort eşliğinde ambulanslarla tören alanına getirildi. Türk bayraklarına sarılı cenazelere Diyarbakırlılar alkışlarla karanfiller attı.
Törende Diyarbakırlıların ve polislerin gözyaşı döktüğü görülürken, öldürülenlerin yakınları, polisler ve vatandaşlardan bazıları fenalık geçirdi. Fenalık geçirenler ambulanslarla hastanelere götürüldü.
Ankara'dan gelenler
Cenaze törenine, saldırının ardından dün (24.01.2001) gece Diyarbakır'a gelen İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Devlet Bakanları Fikret Ünlü, Edip Safter Gaydalı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, çok sayıda milletvekilli, Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Gökhan Aydıner, Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik ile bölge illerinin Valileri ve Emniyet Müdürleri de katıldı.
Diyarbakır esnafı kepenk kapattı
Şehrin çeşitli yerlerinden gelenler, cenaze törenine katılmak için yürüyerek Valilik önüne geldi.
Kentin en işlek yerleri olan Ofis ve Dağkapı başta olmak üzere çeşitli semtlerdeki esnaf, dün Şehitlik Semti Sezai Karakoç Bulvarı'nda düzenlenen ve Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 5 polis memurunun öldürüldüğü , 4 polis memurunun da yaralandığı saldırıyı kınamak için kepenklerini indirdiler.
Esnaf kepenklerinin üzerine de ''saldırıyı kınamak için bugün kepenklerimizi açmayacağız'' duyurularını astılar. Kentin değişik bölgelerindeki insanlar, Diyarbakır Valiliği önünde yapılacak cenaze törenine katılmak üzere, toplu halde yürüyürek, Valilik önünde toplandı. Yoğun kalabalık nedeniyle Valilik önü ve çevresi trafiğe kapatıldı.
Katiller bulunsun, terörü lanetliyoruz
Diyarbakırlılar, ellerinde Türk bayraklarıyla ''Katiller bulunsun. Terörü lanetliyoruz. Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a uzanan eller kırılsın. Okkan sen ölmedin hep içimizde yaşayacaksın'' sloganlarını atıp pankart açtılar.
Şehiriçi minibüsçüleri de saldırıyı kınamak için bugün yolcu taşımama kararı aldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bulunan Emniyet Müdürü Okkan ve 5 polis memurunun cenazeleri ambulanslarla alınarak törenin yapılacağı Diyarbakır Valiliği önüne getirildi.
20 bin kişi toplandı
Saat 11.00 sıralarında cenaze törenine katılmak üzere Diyarbakır Valiliği önünde 20 bin kişi toplandı. Adapazarı'nın Hendek ilçesinden olan Gaffar Okan ve 5 polis memurunun cenazesinde konuşan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, yaptığı duygusal konuşmada olayı kınadı ve Okkan'ın bir türlü Diyarbakır'dan kopamadığı için İstanbul'a gönderilemediğini söyledi.
Havaalanına kadar yürüdüler
Saat 11.45 sıralarında Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 5 polis memuru için Valilik önünde düzenlenen tören sona erdi. Polislerin cenazeleri toprağa verilmek üzere uçakla memleketleri olan Aydın, Kırıkkale, Antalya ve Manisa'ya gönderildi. Diyarbakır halkı Okkan ve 5 polis memurunun cenazelerini havaalanına kadar yürüyerek takip etti. Gaffar Okkan'ın cenazesi de önce Ankara'ya oradan da toprağa verilmek üzere Adapazarı'na bağlı Hendek ilçesine gönderilecek.
Önceki gün Diyarbakır: Suikast nasıl oldu?
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 koruma polisinin öldürüldüğü saldırı, önceki gün (24.01.2001) saat 17.45'te Şehitlik semtinde meydana geldi. Görgü tanıklarına göre, Emniyet Müdürlüğü'ndeki makamından, Diyarbakır Valiliği'ne gitmek üzere çıkan Okkan'ın otomobili, yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Et ve Balık Kurumu'nun önündeki kavşağa geldiğinde, pusu kuranlar saldırıya geçti.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın konvoyunu el bombalarıyla durduranlar, Kalaşnikof marka otomatik tüfeklerle aracı çapraz ateşle taradılar.
Dikkat dağıtıldı
Önce bomba atarak, öndeki motosikletli eskortun ve arkadaki araçta bulunan korumaların dikkatini dağıtan 4 kişi ardından da makam otomobiliyle onu takip eden korumaların aracını kurşun yağmuruna tuttu.
Durmuş'un yeğeni de
Kontrolden çıkan makam otomobili yol kenarındaki bariyerlere çarparak durunca, saldırganlar otomobile ateş etmeyi sürdürdü.
Kalaşnikoflarla birkaç noktadan birden çapraz ateşe maruz kalan Okkan ve korumaları karşılık vermek istediyse de yoğun ateş altından kurtulamadı. Okkan'la birlikte özel kalem görevlisi Mehmet Kamalı, Sabri Gün, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy yaşamlarını yitirirken, Nuri Bozkurt, Mustafa Dinçer, Veli Göktepe ve Fatih Gökçek de yaralandı.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un kuzeni olan koruma Atilla Durmuş'un da yaşamını yitirdiği saldırıyı gerçekleştirenlerden birinin yakalandığı iddia edildi. Korumaların yaraladığı bir arkadaşlarını da alan diğer saldırganlar ise, karanlıkta kaçarak izlerini kaybettirdi.
Operasyon başlatıldı
Saldırıda yaralanan polisler Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılar için polis telsizinden kan anonsu yapılınca, çok sayıda polis hastaneye akın etti. Güvenlik güçleri, Hizbullah örgütü mensubu oldukları tahmin edilen saldırganları ele geçirmek için bazı ev ve kahvelere yıldırım baskınlar yaptı, Şehitlik semtinin tüm giriş ve çıkışlarını tuttu.
Dicle Nehri'ne doğru uzanan, çoğu tek katlı gecekondularla dolu Şehitlik'te araçların giremediği dar sokaklara giren timler, şüpheli avı başlattı. Operasyonda çok sayıda şüpheli kişi gözaltına alındı. Polis, saldırıdan hemen sonra olay yerinden hızla kaçan ve içinde üç kişi bulunan otomobilin peşinde.
Tantan'ın yakınında
Bir fırıncının oğlu olan Okkan Gaffar Okkan 1952'de Adapazarı, Hendek'te doğdu. Üç büyük ilden birinin emniyet müdürlüğüne getirilmesi beklenen Okkan, Hizbullah operasyonlarında kilit rol oynadı. Hemşehrisi Sadettin Tantan'ın yakın ilgisine sahip olan Okkan üç yıldır görev yaptığı Diyarbakır'da halkın da sempatisini kazanmayı başarmıştı.
Halkla iç içeydi
Ofis Meydanı'ndaki polis noktasına oturduğunda her isteyenin birlikte çay içip derdini rahatça anlatabildiği Okkan yöneticisi olduğu Diyarbakırspor maçlarında da "Gaffar buraya" tezahüratıyla karşılanıyordu.
İhmal
Gaffar Okkan, "Diyarbakır'da artık huzur var" mesajını vermek için 1994'te tahsis edilen zırhlı Tempra marka aracı kullanmayı reddettmişti. Polisle yurttaşlar arasındaki yabancılaşmayı aşmak için çaba gösteren Okkan, zırhlı araç kullanmama konusunda ısrar etmiş, eski emniyet müdürlüğü binası çevresindeki koruma barikatlarını kaldırmış ve müdürlük önünden geçen caddeyi de araç trafiğine açtırmıştı.
Geçen ay Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı'yla birlikte bir açıklama yapan Okkan, Hizbullah'ın tetikçisi olduğu ileri sürülen 26 kişinin kimliklerini açıklayarak, yakalanmasına çalışıldığını söylemişti. Okkan, sohbetlerinde, "Hizbullah'ın artık sansasyonel bir eylem yapamayacağı" inancını da dile getiriyordu.
İlk suikasttan sağ kurtulmuştu
Yakın arkadaşı olan Gaffar Okkan'a karşı daha önce de başarısız bir suikast girişimi olduğunu anlatan DSP Diyarbakır Milletvekili Abdulsamet Turgut, gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi: "Okkan, Hizbullah'a büyük bir darbe vurdu, vuracaktı da. Hizbullah'tan tehdit alıyordu. Hafta içinde üç dört kez görüşmüştük. En son bu akşam (dün) altıya on kala makamından aradım, telefonu açan olmadı."
Hizbullah kuşkusu
Hizbullah'ın bir süre önce yakalanan ve Diyarbakır sorumlusu olduğu ileri sürülen Sabri Özdemir, sorgusu sırasında Okkan'ı öldürmesi için talimat verildiğini ileri sürmüştü. Özdemir, ifadesinde şunları söylemişti: "Şehitlik'teki makamına gidiş gelişlerinde arabasından inerken Okkan'a uzun namlulu Kanas silahıyla eylem yapacaktık. Bunun için bir ev kiralayacaktık. Eylemin planını 'Ömer Hoca' kod adlı sorumluma verdim."
Çelik yelek talimatı
Gaffar Okkan, cezaevlerindeki olayların ardından, güvenlik güçlerine yönelik saldırı olasılığının artması üzerine aralık sonunda Diyarbakır'da acil önlem alınması talimatını vermişti. Okkan'ın imzası ve "Gizli" damgasıyla şubelere gönderilen uyarı yazısında, polislere görevleri başında çelik yelek giyme zorunluluğu getirilerek, silahlarının her an ateş etmeye hazır tutulması istendi. Tüm resmi kurumlara girişlerde sıkı bir üst kontrolü yapılması talimatı da verildi.