Aslında biraz kırgınız
Herkesin öğretmenlere övgüler yağdıracağı bu özel günde, biz belki de biraz haddimizi asarak sormak istiyoruz: Sevgili öğretmenim, bizi nasıl yetiştirdiniz?. Bu ülkeyi bu hale sokan, yalancı, başarısız, beceriksiz siyasetçileri nasıl yetiştirdiniz?.. Bu ülkeyi hortumlamaya doymayan hırsızları, vurguncuları nasıl yetiştirdiniz? Sizleri çok seviyoruz ama, bunlar da sizin elinizden geçti, bu nedenle biraz kırgınız...
Her gün anılmalı
Türkiye'de çalışan kesimlerin tamamı büyük zorluklar ve fedakarlıklar içinde. Ama kuşkusuz, en büyük fedakarlığı, gerçek öğretmenler, Atatürk'ün eğitimcileri gösteriyor. Onlar, her şeye rağmen çocukların önüne her gün tertemiz giysiler, pırıl pırıl bir yüzle ve beyinle çıkmaya çalışıyorlar. Kendi sıkıntılarını, kendi ailelerindeki sorunları, yasadıkları geçim zorluklarını bir kenara koyup, gelecek neslin yöneticilerini, bizleri ve çocuklarımızı yetiştirmek için çırpınıyorlar. Öğretmenleri sadece 24 Kasımda değil, her gün anlamak ve onlara her gün saygı göstermek, hepimizin birinci görevi olsa gerek.
Çarpık sistemin kurbanları
Sürekli soyulan, sürekli borçlanan ve küçülen Türkiye, eğitime bile gerekli parayı ayıramıyor. Öğretmenler, hak ettiklerinin çok altında ücretle çalışıyor. Kimi zaman birkaç beceriksiz yöneticinin umursamazlığı yüzünden, bu ücretleri de gecikmeli ödeniyor. Okulların fiziki imkanları son derece yetersiz. Devlet, okullardan adeta elini eteğini çekmiş. Parası olana olanak tanıyan bir eğitim sistemi, 50 kişiye varan sınıf mevcutları. Türk öğretmenleri, giderek daha da zorlasan koşullarda geleceği kurtaracak, mucize yaratacak Türk gençlerini yetiştirmek için çırpınıyor. Onların önünde saygıyla eğiliyoruz. Hepsinin ellerinden öpüyoruz. Öğretmenlerimizden, hak ettikleri saygıyı, yasam standartlarını veremeyen ülkenin vatandaşları olarak özür diliyoruz. (EK)