"Ulusal güvenlik, ulusun olduğu her yerde konuşulur ve tartışılır olmalıdır.Türkiye'de tabu olan bu konu, kapalı kapılar ardından çıkarılarak tartışılmalıdır.
Her yurttaş katılmalı
Çünkü Türkiye'nin ulusal güvenlik konuları, Türkiye'de yaşayanlardan çok ABD'nin, Avrupa'nın politik ve askeri dehlizlerinde bilinmekte ve tartışılmaktadır. Bu ülkede vergisini ödeyen her yurttaş da bu tartışmayı özgürce yapma hakkına sahip olmalıdır.
Elbetteki gölge başbakan yetkilerine sahip olan MGK Genel Sekreterliği'nin asker olması tartışılmalıdır. Elbetteki ülkenin Milli Güvenlik Belgesi ile yönetilmesi tartışılmalıdır. Elbetteki askeri harcamaların ve yatırımların boyutları tartışılmalıdır.
Demokrasinin önüne dikildi
Türkiye'de her dönemde bir bahane bulunarak bu tartışmalar engellenir.Kapalı kapılar ardında ve denetlemeden üretilen bazı politikalar etrafında tuhaf sorunlar ve süreçler yaşanır. Ve ne zaman demokratikleşme talep edilse, bu konu öne sürülür. Halbuki Türkiye'nin bugün anayasal ve yasalar bakımından demokratik bir ülke olmasının önünde hiçbir ulusal güvenlik gerekçesi yoktur.
Bu konuda engel çıkaranların samimiyeti ve niyeti sorgulanmaya muhtaçtır. Bu ülkeyi diğer yurttaşlarından daha fazla sevdiğini iddia edenler, toplumu sevgileriyle boğarak ve çürümüşlüğe iterek öldürmektedirler. Sağlam ulusal güvenlik politikaları, iktisaden ve siyaseten ülkenin bağımsızlığı üzerinde titremekle mümkündür.
Ülkeyi yabancılara halı yapanlar
Ülkeyi onun bunun ayağının altına serip, IMF politikaları ile ekonomisini ipotek altına aldıranların; Türkiye'yi Dünya Bankası avlusunda mendil açacak duruma getirenlerin; mahiyeti meçhul ikili anlaşmalarla denetlenemez türden ilişkilerin içine sokanların ulusal güvenlikten söz etmelerinin inandırıcı yanı yoktur.
Mesut Yılmaz hiç sesini çıkartmadı
Tüm bunları tartışmak isteyenlerin, ekmek ve demokrasi talepleri karşısına ulusal güvenlik gerekçeleri hep dikildi, yine dikiliyor. Şu çok açık ki, Türkiye'de bu tartışmayı engellemeye, konuşulanları susturmaya çalışanlar ile demokratikleşme ve şeffaflık konusunda direnç gösterenler aynı kesimlerdir.
Bu tartışmalarda Mesut Yılmaz'ın problemi ise ulusal güvenlik öncüsünün toplumun önüne sürüldüğü hiçbir dönemde sesini yükseltmemiş olmasıdır."
(NA)