Darbenin izleri sürüyor
ÖDP İstanbul İl Başkanı Vahit Genç "Anayasa'da tadilat yetmez, ihtiyaç köklü demokratik değişimdir" başlıklı açıklamada şu konuları dile getirdi:
* 12 Eylül darbesinin 21. ve Anayasası'nın 19. yılını yaşıyoruz. Türkiye, bu yıllar boyunca darbenin izlerini ve yarattığı olumsuz sonuçları ortadan kaldırabilmiş değildir. Bugün yine bir Anayasa tadilatı eşiğinde bulunuluyor. Meclis'teki Partiler arası Uzlaşma Komisyonu'nun hazırladığı Anayasa Paketi, bazı olumlu değişiklikler içerse de, bunlar Türkiye'yi demokratik hukuk devleti olma çabasında, bulunduğu ikinci sınıf demokrasi olma pozisyonundan çıkarmak için yeterli değildir.
* Eklektik bir yaklaşımla, tek tek maddelerde yapılan değişiklikler, bütünlüklü bir demokratik hukuk devleti zihniyetini yansıtmıyor. Örneğin dil yasağı vb. çağdışı bazı maddelerin değiştirilmesi henüz düşünceyi ifade özgürlüğünün tam olarak sağlanacağı anlamını taşımıyor. Birkaç bakanın daha dahil edilmesi ile yapısı ve işlevi bakımından demokratik rejimlerde karşılığı olmayan MGK değişmiyor. Adli suçluların idam edilmemesi ile idam cezası kalkmıyor. Kamu çalışanlarına sendika hakkı vermekle, toplu sözleşme ve grev talebi gerçekleşmiş olmuyor.
Ordunun değil sivil toplumun görüşleri
* Şu çok açık ki, 1982 Anayasası'nda madde başı tadilata değil, köklü bir demokratik değişime ihtiyaç var. Bunun için parlamento dışı partilerin, demokratik örgütlerin, yurttaş girişimlerinin, sendikaların, meslek birliklerinin, baroların, kısacası toplumun örgütlü kesimlerinin görüş ve önerilerinin dikkate alınması gerekiyor. Halbuki bugün ağırlıklı olarak ordunun ve Genelkurmay'ın görüşleri dikkate alınıyor.
* Tüm bu yetersizliklere rağmen, Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nun hazırlamış olduğu taslak değerlendirilmelidir. Yapılacak değişikliklerin toplumda ihtiyaç duyulan kapsama yaklaşabilmesi için bazı önerilerimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz:
* Genelkurmay Başkanlığı bir sivil irade olan Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalıdır. Bu durum yasaya bırakılmamalı, bir anayasal hüküm olarak Anayasa'nın 117. Maddesi'nde belirtilmelidir.
Herkes vatandaş olsun
* Anayasa'nın birçok maddesinde yer alan Türk kimliği yerini "vatandaşlık" kavramına terk etmelidir. Bu anlamda Anayasa'da, bu ülkede yaşayan insanların sosyal veya kamusal tanımları yapılırken, tek bir terim kullanılmalıdır. Örneğin başlangıç bölümünde ve 70, 72, 73 ve 74. maddelerdeki "vatandaşlık" ve "herkes" kavramı açıklığa kavuşturulmalıdır.
* 38. Madde'ye getirilecek bir değişiklikle ölüm cezası tümüyle yasalardan çıkarılmalıdır. Ayrıca AİHS 6 No'lu Ek Protokolü imzalanmalıdır.
* Anayasa'nın 83. Maddesi'nde yapılacak bir değişiklikle dokunulmazlık yalnızca kürsü dokunulmazlığı sınırlı olarak kabul edilmelidir. Bunların dışındaki suçlamalarla ilgili olarak yargılama yapılabilmesi için Meclis kararı aranmamalıdır.
12 Eylül darbecileri yargılansın
* Yargı yoluna başvurma yasakları tümüyle kaldırılmalıdır. Bu nedenle Anayasa'nın 125/2. Maddesi'nde yazılı olan "Cumhurbaşkanı'nın tek başına yapacağı işlemlerle", "Yüksek Askeri Şura kararlarına"; 129/3. Madde'de yazılı olan memurlar ve diğer kamu görevlilerine verilen "uyarma" ve "kınama" cezalarına karşı; 159/4. Madde'de yazılı olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına karşı yargı yolu açılmalıdır. Aynı çerçevede Anayasa'nın Geçici 15/1 ve 2. fıkralarında yer alan 12 Eylül darbecilerinin yargılanmalarını önleyen maddeler kaldırılmalıdır.
* Komisyon, Anayasa'nın 36. Maddesi'nin 1. Fıkrasıyla "adil yargılanma hakkı"nı getiriyor. Bu hakkın yaşama geçirilmesi için yargının güçlendirilmesi, yasaların ve uygulamaların AİHS'ne ve AİHM'nin yerleşik kararlarına uyması gereklidir. Adil yargılanma hakkıyla taban tabana zıt olan DGM'ler kaldırılmalıdır. Konuyla ilgili olan Anayasa'nın 143. Maddesi bu paketle yeniden düzenlenmelidir.
YÖK kaldırılmalı
* Anayasa'nın 145. Maddesi'nde gereken değişikliğin yapılmasıyla asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmaları engellenmelidir.
* Anayasa'nın 130. Maddesi'yle düzenlenmiş olan YÖK kaldırılmalı, bilimsel ve özerk bir üniversite eğitiminin yapılabilmesi için yapılar oluşturulmalıdır.
* Anayasa'nın 133. Maddesi'yle düzenlenmiş olan RTÜK yapısı, görsel ve işitsel yayın özgürlüğünü sağlayacak şekilde yeniden kaleme alınmalı ve bağımsızlığı sağlanmalıdır.(NA)