Hrant Dink cinayetinde ağır ihmali olduğu ileri sürülen İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın TBMM Araştırma Komisyonu’na verdiği ifade, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince "itibar edilemez" bulundu.
Milliyet gazetesinden Önder Yılmaz’ın haberine göre İçişleri Bakanlığı bilirkişilerinin ardından bakanlık müfettişleri de, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın TBMM Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadeyi inandırıcı bulmadı. Müfettişler “Cerrah’ın ifadesinde itibar edilecek husus bulunmamaktadır” dedi.
İstihbarat cinayeti gösterirken değerlendirilmemiş
Cerrah’ın denetim görevlerini yerine getirmediğini vurgulayan müfettişlerin saptamaları şöyle:
“Cerrah’a göre bu yazıda (Trabzon’dan 17 Şubat 2006’da gönderilen uyarı yazısı) Dink’in hayatına yönelik bir tehlikeden hiçbir şekilde bahsedilmemektedir. Sadece politik anlamda ses getirecek bir eylem söz konusudur. Halbuki Trabzon’un verdiği istihbarat somut ve kesin bir kanaat içermektedir.
"Hedef kişi ve saldırgan belirtilmiştir. Dink hedef olarak seçilmiştir. Hayatı tehlikededir. Saldırının sebepleri açıkça gösterilmektedir. Saldırganın bu eylemi yapabilecek yapıda ve kararlılıkta olduğu, daha öncesinde McDonalds’a yönelik bombalama eylemini gerçekleştirdiği yazıda belirtilmiştir. Yazının çok ciddi olarak ele alınması gerekirdi.
"Dink’e yönelik ‘politik anlamda ses getirebilecek bir eylem’ demek, Dink’in hayatı da tehlikede demektir. Politik anlamda ses getirecek bir eylemin Dink’in yaşam hakkını, hayat bütünlüğünü ve korunması gereken diğer temel hak ve özgürlüklerini kapsadığı açıktır. Bu yöndeki değerlendirmenin İstanbul Emniyeti’nce yapılması gerekirken yapılmadığı, öngörülü hareket edilmediği anlaşılmaktadır.”
Dink cinayetinin hemen ardından suikastin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısının olmadığını ileri süren Cerrah, TBMM Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede Trabzon’dan gelen istihbaratın düşük kodlu ve ham olduğunu savunmuştu. Cerrah, cinayette ihmali olduğunu iddia eden bilirkişileri içinse “O bilirkişiler Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı personelidir. Esasen olaya taraf kişilerdir. Bizim karşımızdadırlar” demişti. (KM/TK)