DEHAP'ın 3 Kasım genel seçimlerinde aldığı yaklaşık 2 milyon dolayındaki oy yaklaşık 1,65 milyona, oy oranı da yüzde 6.2'den, yüzde 5 civarına düştü.
Demokratik Güç Birliği içindeki Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) 12 bin, EMEP de 18 bin dolaylarında oy aldı.
Son 20 yılın en düşük katılımlı seçimi olan 28 Mart seçimlerinde Demokratik Güç Birliği'nin aldığı toplam oyların yüzde 5 civarında kalmasının nedeni, zaman zaman DEHAP'a,zaman zaman SHP'ye bağlandı.
10-13 milyon arasında seçmen sandık başına gitmedi. Ülkede Özgür Gündem Gazetesi Van, Siirt, Urfa ve İstanbul'da oyların çöplükten çıktığını yazdı.
Kürt oylarının ağırlıklı olduğu Ağrı, Bingöl, Van, Siirt Belediye Başkanlıklarını AKP'ye kaptıran DEHAP'ın oylarındaki düşüşün nedeni konusunda da değişik yorumlar yapıldı.
Gerek DEHAP'ın Türkiye genelinde oylarının azalması, gerekse İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerdeki DEHAP oyları konusunda Siyasi Analist Kenan Kalyon, "her şeyden önce Demokratik Güç Birliği ittifakı DEHAP içinde bir coşku yaratmadı," şeklinde bir saptama yapıyor:
Gizli boykot
* "3 Kasım genel seçimleri ile 28 Mart yerel seçimleri arasındaki büyük fark,bu ittifakın Kürt cenahında bir heyecan, bir coşku yaratmaması. Coşku yaratmadığı gibi çeşitli yörelerde gizli boykot gibi bir tavır vardı.
Hemen hemen her yerde SHP ile niçin ve ne pahasına ittifak yapıldığını sorgulayanlar vardı. Partililer SHP ile ittifakı içine sindirmemişti ve bu konuda ikna edilmemişti.
İstanbul ve İzmir'de de, Kürt oylarının ağırlıkta olduğu bu iki kentte, bu durumu her ilçede gözlemek mümkündü.
Seçim öncesinden başlayarak böyle bir işaret vardı.
* İkinci neden Kürt hareketi bu seçime belli bir iç kargaşa ile girdi.
Bir kere adaylıklar üzerinde bir çekişme, kimlerin aday olacağı ve aday belirleme yöntemleri konusunda Diyarbakır başta olmak üzere bir dizi ihtilaf yaşandı.
Öte yandan DEHAP'taki çalkantının ötesinde, KONGRA-GEL içindeki ayrılma ve giderilmemiş iç sorunlar da seçime yansıdı.
Sermayenin AKP desteği
* Üçüncü nokta AKP egemen bloğun yeniden onarılmasını temsil ediyor. Bu anlamda sermaye içi çatlakların giderildiğini görüyoruz. Büyük sermaye ve bir zamanlar İslami sermaye diye adlandırdığımız yerel sermaye, şu anda AKP'de temsil ediliyor. AKP'nin arkasında böyle net bir sınıfsal destek var.
Kürt sermayesi
"Sistemin geneli açısından ise bir süredir sorun şuydu: Kürt burjuvazisi buna dahil edilecek miydi, edilmeyecek miydi? Bu şansı zorlayacak güç AKP idi. Seçim sonuçları da Kürt burjuvazisinin - hiç olmazsa bir bölümünün - desteğini.AKP'ye verdiğini gösteriyor.
Somut bir örnek verirsek, düşen kentler Van, Ağrı, Muş. İlçe belediyelerinde de tabii duruma bakmak lazım, ancak genel olarak AKP buralarda oy oranını yükseltti. Yani AKP DEHAP'dan oy aldı. Yalnız buralarda değil, batıda, İstanbul,İzmir gibi şehirlerde de aldı."
DEHAP oyları nereye gitti?
"Seçmen sayısına bakacak olursak net bir düşüş var DEHAP oylarında. 3 Kasım'daki ittifakın 2 milyon civarındaki oyuna karşılık, şimdi 1 milyon 400 bin
Şimdi şu faktörleri hesaba katmak lazım:
* 3 kasıma göre seçime katılma oranı genel olarak düşük. Kürt illerindeki katılım da ortalamanın üstüne çıkmıyor.
* DEHAP oyları nereye gitti? Diye bir soru sorarsak bunun yanıtı, birincisi "AKP'ye gitti", ikincisi "sandığa gitmedi," üçüncüsü, belirli bir kayma Saadet Partisi' ne oldu, dördüncüsü CHP' ye gitti.
* CHP'ye kayışın kimi büyük kentlerde, veya belediye başkanlığını AKP'ye kaptırmama endişesinin daha belirgin olduğu yerlerde görüyoruz. Mersin ve İzmir gibi kentlerde daha belirgin olarak DEHAP oyları CHP'ye gitti.
İpucu Mersin'in analizinde
"Mersin aslında ne olduğunu görmek bakımından bir laboratuar. Çünkü bir önceki yerel seçimlerde, HADEP, Mersin Belediye Başkanlığı'nı şaibeli biçimde kaçırmıştı. Şimdi SHP adayı Fikri Sağlar ve Demokratik Güç Birliği ittifakı % 21 civarında kaldı.
Yani Mersin'de şu ana saydığım faktörlerin tümünü,
* İttifakı içine sindirmemek
* Sandığa gitmemek
* Partiye karşı tavır şeklinde pasif bir boykot
* CHP ve AKP' ye kayış
tüm bu unsurları görmek mümkün.
Kürt nüfusu ağırlıklı ve çok yoğun, şehrin karakterini değiştirecek denli Kürt göçü alan, her zaman büyük mitingler yapılabilen bir kent olması bakımından Mersin anakent merkezinin analizi bu seçimlerde DEHAP'ın oy kaybı nedenlerinin ipuçlarını veriyor.
Daha önce saydığım "ittifakı içine sindirememe" gibi nedenlerle birleştiğinde -ki kampanyayı yürütenler de, çeşitli adaylardan bazıları da bunun farkındaydı, İstanbul Avcılarda Siyami Erdem örneğin Kürt seçmenin kampanyaya asılmadığının farkındaydı, - DEHAP oy kaybetti.
Bir de ittifak bir sürükleyiciliği temsil etmedi. Sinerji denilen şey doğmadı. Özellikle DEHAP ve SHP arasında üst düzeyde ilişkiler gelişti, ama tabana yansımadı. Güç birliği içindeki bu özel ilişki bir sürü kararın yukarıdan alınmasına ve daha önce şekillenmeye başlayan yerel platformların etkisizleşmesine yol açtı. Oysa seçim faaliyetlerinin taşıyıcıları bunlar olabilirdi. (YS/)