"10 yıldır her hükümet için yasa tasarısı hazırlıyoruz. Bizim büyük tartışmalara da neden olan tasarımız ne zaman meclise gelse ya hükümet düşüyor ya da seçime gidiliyor" diyen Kezer kendisiyle yapılan röportajda şu açıklamaları yaptı:
"Maden Yasası çıkarsa sorunlarımız biter"
Mermer sektörüne nasıl girdiniz ?
İlkokul ikinci sınıftan beri bu sektördeyim. Öğretmenimden yediğim dayak sonrası soluğu mermer ocağında aldım. Giriş o giriş. Çırak olarak başladım, ilkokulu dışardan bitirdim. Altı yıl Almanya'da işçilik yaptıktan sonra İzmir'e dönüp, kendi atölyemi açtım. 35 yıl fabrika çalıştırdım. Yeni bir fabrikanın açılışı için çalışıyorum. 20 yıl önce İzmir Mermerciler Derneği'nin yönetim kuruluna seçildim. Yedi yıldır başkanlık yapıyorum. Dört yıl önce İzmir Mermerciler Odası'nı kurdum halen başkanlığını yürütüyorum.
Doğaltaş sektörü özellikle ihracat potansiyeli açısından dikkat çekiyor. Doğaltaş sektörünün sınırlarını çizer misiniz?
Dünya doğaltaş rezervinin yüzde 40'ından fazlası ülkemiz topraklarında yatıyor. Yaşadığımız sıkıntılara rağmen 5 bin dolarla başladığımız ihracatı milyon dolarlara çıkardık. Geçen yıl Türkiye genelinde 250 milyon dolara yakın ihracat yapıldı. Türkiye 80'e yakın renk ve dokudaki mermer ve doğaltaşı ile gerek kalite, gerekse rezerv olarak dünyaya damgasını vurabilir. Ancak sektör şu anda yüzde 20 kapasite ile bile çalışamıyor. Yasal engeller var. Bürokrasi var.
Maden Yasası'ndan da hala haber yok...
10 yıldır her hükümet için yasa tasarısı hazırlıyoruz. Bizim büyük tartışmalara da neden olan tasarı ne zaman Meclis'e gelse ya hükümet düşüyor ya da seçime gidiliyor. Bu hükümet için de büyük çabalar ve kulislerle hazırladığımız yasa tasarısı komisyonlardan geçerek, oylanmak üzere meclise geldi. Ancak oylanamadan yine hükümet gidiyor. Aslında sorun hükümetlerin yasaya bakış açıları. Hükümet olmadan önce ülkenin maddi sorunlarını madenleri değerlendirerek gidermek isteyen, parti programlarına madenciliği alan partiler, seçimden sonra bizi tanımıyor. Derdimizi anlattığımızda hepsi bize hak veriyor. Ancak her hükümetin yaptığı tek bir şey var. O da daha önce oylama aşamasına kadar gelen çalışmalarımızı hiçe sayarak, önümüze beyaz bir sayfa koymaları. Biz bu beyaz sayfayı yeniden işleyip yasa tasarısına çevirsek de, henüz yasa çıkarmak mümkün olmadı.
Mevcut yasalarla hangi koşullarda çalışıyorsunuz ?
Türkiye'nin mermer ve doğaltaş rezervleri yasalar nedeniyle değerlendirilemiyor. Bir ocak açmak için 200'ün üstünde kurumun onayını almak zorundayız. Mevcut yasalarla köy muhtarı bile gelip mermer ocağını kapatabiliyor. Belediyeler işletmelerimize ruhsat vermiyor. İzmir'de bin 130 mermer işletmesi var. Bunlardan sadece 400 kadarı ruhsatlı. Ruhsatsız ya da hayvan yemi ruhsatı ile çalışan fabrikalarımıza Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ihracat ödülleri verdi. İhracat şampiyonu olanlar da dahil, en çok çalışan fabrikamız yüzde 50 kapasite kullanabiliyor.
Peki yasa tasarısı onaylansa ne olacak?
En büyük beklentimiz devletin önümüzden çekilmesi. Devlet bürokrasisini önümüzden çeksin. Ocaklarımıza ruhsat verilmesi kolaylaştırılsın. Devlet üretmek isteyen ve önünde fırsat olan sektörümüze çalışma olanağı tanısın. Beklediğimiz yasal düzenlemeler ve çalışma koşulları yaratılırsa, Türkiye'nin kredi için Uluslararası Para Fonu (IMF) kapılarında beklemesine gerek kalmayacak. Şunu iddia ediyorum ki; bu gün milyon dolarlarla ölçülen ihracatımız, o zaman milyar dolarla ölçülecek. Sadece İzmir'de 20 binden fazla kişi için iş olanağı yaratılacak. Yan sektörleri ile birlikte bu rakam her yıl ikiye katlanacak. Devlete de vergi ve katma değer olarak geri dönecek. Biz üretmek istiyoruz. Bilmediğimiz nedenlerle bizim bu isteğimiz yerel ve genel yönetimlerce engelleniyor.
İş kolunuzun sanayi sitesi bile yok
Dünyanın 3. büyük uluslararası fuarını gerçekleştirdiğimiz İzmir'de, mermerciye ait bir sanayi sitesi bile yok. 16 yıl önce site vaadi ile dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın önerisi ile Bornova Hacılarkırı'nda 62 dönüm arazi aldık. Kısa süre sonra seçim oldu. Özfatura'dan sonra gelen Yüksel Çakmur'dan dört yıl boyunca randevu bile alamadık. Başkan Piriştina ise, konu ile ilgileneceğini söylemesine karşın, ne aradı ne de sordu. Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut "toz yaratırsınız" diye imar izni vermeyeceğini söyledi. Bulut'u çalışan fabrikalarımıza götürüp, su ile çalışan makinelerin toz yapmayacağını, siteye arıtma tesisi kuracağımızı söylememize rağmen, önyargısını aşamadık. İzmir'de bin 130 mermerci var. Yurtdışından bir müşteri gelse yüzde 90'ımızın müşteriyi oturtacak yazıhanesi yok.
Ruhsat alamama gerekçeniz nedir?
İşyerlerine ruhsat vermeyen belediyelerin çoğu bu işten rant elde ediyor. Ruhsatsız fabrika ve atölyelere en büyük cezaları kesen belediyeler, böyle bir pastanın elden gitmemesi için ruhsat vermemekte direniyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ruhsatsız 50 bin esnafa geçici ruhsat alma çağrısı yaptı. Ancak mermerci esnafını yine işin dışında bıraktı. Ülke ekonomisine katkı koymak isteyen kesim olarak yasallık istiyoruz. Üretim ve istihdam yaratmak istiyoruz.
Sektörünün atık sorunu da yok. Bizde kesimler sonrası kalan kısım seramik sanayiinde hammadde olarak kullanılıyor. Bizim atığımız yok, artığımız var. Ancak hayatında bir kere mermer ocağı görmemiş yöneticilerin masa başında verdiği kararlarla engelleniyoruz. Maden Yasası bizim için tüm bu sorunların aşılması noktasında umut oluyor. Ancak şimdilik başka bahara kaldı.
Ege Bölgesi'nin sektördeki yeri ne düzeyde?
Ege Bölgesi, Türkiye Mermer sektörünün lideri konumunda. Özellikle Muğla, Balıkesir, Afyon ve Kütahya hem çıkarılan mermer, hem de ihraç edilen doğaltaş bakımından birinci bölge. Zaten Türkiye'nin mermer ihracatının yüzde 50'sinden fazlası İzmir Limanı'ndan yapılıyor.
1980'lerde dünyada talep patlaması yapan mermer ve doğaltaşla dünyada gözler ülkemize çevrildi. Biz o dönemde makine ve ocak yönünden talebi karşılıyorduk. Ancak sektör hızla büyüdü. Yaşanan tüm sorunlara karşın Japonya ve İtalya'dan aldığımız mermer makinelerini kopya ederek daha ucuza üretmeye başladık. Bu gün bir zamanlar makinelerini kopya ettiğimiz ülkelere makine satar konuma geldik. 1990'lı yılların başında inşaatçıların fuarlarına katıldık. 1994'te ilk uluslararası fuarımızı gerçekleştirdik. Bu gün katılımcı bakımından dünyanın sayılı fuarları arasında sayılıyoruz.(NK/BB)