MEDYA ve TOPLUM
Yrd. Doç. Dr. Mine Gencel Bek
(Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi)
Medyanın önemi: Medya, özellikle de haberler ve haber programları aracılığıyla, hem bizi politikalardan haberdar eder, hem de bu politikaların belirlenmesinde katkıda bulunur. Medyada kullanılan dil, seçilen sözcükler bile bir konunun hangi terimlerle nasıl bir çerçevede tartışılacağına dair sınırlar oluşturarak politikaların belirlenme sürecinde etkili olur.
Medya olan biteni anlamamıza yarayacak anlam-haritaları kurar. Gündelik hayatımızda doğrudan deneyimlemediğimiz konularda ise bunun önemi çok büyüktür. Eğer başka kaynaklardan ne olduğunu öğrenemiyorsak ve kendimiz de doğrudan deneyimlememişsek tek güveneceğimiz medyanın aktarımıdır. En çok merak ettiğimiz konulardan biri de yaşadığımız yakın çevrede, sırasıyla, mahallede, köyde, ilçede, ilde ve ülkede neler olup bittiğidir.
Ulusal ya da yaygın medya bunu ne derecede yapar? Ne ölçüde yakın çevremizle ilgili olarak haberdar eder bizi?
Ulusal medya eleştirisi ve yerel medyanın önemi: Ulusal/ yaygın medyanın devletle, hükümetlerle, siyasi ve bürokratlarla yakın ilişkisi (finansal yardım alma, haber kaynağı olarak sürekli başvurma...vs) sonucu medyada yer alan haberlerdeki konuların ve ifade edilen görüşlerin sınırlılığı malum. Bir de buna, son on yılda yaşanan ticarileşme ve kar güdüsüyle haber ve tartışma yerine eğlence ve magazin formlarının ağırlıkta olmasını, hatta ilk sayılanların bile ciddi siyasi içeriği boşaltılarak magazinleştirilmesini eklediğimizde tablo daha da vahimleşir. Tüm bu nedenlerden dolayı ve ayrıca ulusal ve yaygın diye adlandırılan medya daha çok başkent ve metropollerden haber verdiği için yerel ölçekte bir medyanın varlığı yaşamsaldır.
Tartışma, haber örnekleri, saydamlar.
Finansman: Soru: Finansman kaynaklarınız ne? Tartışma.
Ulusal/ yaygın medyadan finansman olarak farklı mı, farklı olmalı mı yerel medya? Bir kere, sadece reklama dayanmak zorunda değil. Reklamın yanısıra, devletten, yerel yönetimden yapılan yardımlar da olabilir. Kamusal fonlar, destekler olabilir. Bu konuda yereller birleşip talep oluşturabilir. Gelir kaynaklarının piyasa ve devlet olması bunların perspektifinden, bunların çıkarlarını yanıstan yayın yapılacak anlamına gelmez..
Dünyadan yerel radyo finansmanı konusunda örnekler.
İtalya'da çıkarılan yasayla kültür ağırlıklı program yayınlama şartı ile ticari amaç gütmeyen radyoların telefon elektrik faturalarının yarısı, haber ajansı masraflarının %80'i devlet sübvansiyonu ile karşılanır.
Fransa'da oluşturulan kamusal fonlar 30 farklı, daha çok göçmen ve azınlık kültürüne yönelik, topluluk radyosuna destek verir. Bunlardan biri, Sosyal Yardım fonu, genelde göçmenlere yardım eder, diğeri elektronik yayıncılık yardım fonu, ticari radyoların reklam gelirlerinden toplanan para ile oluşur.
Hollanda'da Kültür ve Sağlık Bakanlığı yanısıra yerel yönetim reklam yanısıra bir finans kaynağıdır.
Norveç'te radyoların reklam gelirlerinden alınan vergi ile gelir kaynağı zayıf olan radyolar desteklenir, yerel yönetim , bağış ve sponsor yanısıra.
Avustralya'da Kamusal Yayın Vakfı destek verir.
Yerelliğin tanımı: (Eskişehir'deki yerel basın üzerine Ali Murat Vural tarafından yapılan 1999 yılında yayınlanan araştırmaya göre, yanıtlayıcıların %83'ü yerel gazeterden daha çok yerel haber bekliyor. Yakınlık çok önemli, insanlar yakın çevresinde neler olup bittiğini çok merak eder).
Ama yerellik sadece belirli bir coğrafya ile sınırlı değil artık. Başka bir ülkeden o ilde ya da ilçede neler olduğu iletişim teknolojileri aracılığıyla öğrenilebiliyor. Paylaşılan değerler, kültür vs. önemli. O zaman burada olanlar hakkında başka yerlere de haber iletilebilir. Küresel düzlemde alternatif medya örgütlenmeleri ile ilişki kurulabilir.
Internet kullananlar için önerilen siteler:
AMARC-World Association of Community Radio Broadcasters
GAMA-Global Alternative Media
www.mediachannel.org
( BIA sitesine ek olarak ayrıca Türkçe olarak dorduncukuvvet.com, medyakronik siteleri de vardır. Tüm bunlara media.ankara.edu.tr sayfasından girmek de mümkün)
Demokratik, alternatif bir yerel medya tahayyülü: Tartışma.
Bu konuda ben üç düzlemde yapılacaklarla daha demokratik bir yerel medya olabileceğini düşünüyorum. Bu sayılanlar aynı zamanda medya ve toplum ilişkisinin parametreleri de.
1. Okuyucuların/ dinleyicilerin etkileşimi/ onların üretime katılımı şarttır. Medya çalışanları tüm toplum kesimlerinin sorunlarını, gereksinimlerini, gündemlerini bilemez. Dolayısıyla okuyucunun/ dinleyicinin bir yayın organında kendisini, kendi yaşam deneyiminden parçaları, sorunları, çözümleri görmesi (zaten bu olmadı?ında o yayın organını okumayacak dinlemeyecektir) için medya çalışanlarının toplumla daha yakın ilişki kurması (bunu haber kayna?ı kısmında da tartışaca?ız) ve kişilerin tüketici olarak pasif konumdan çıkarak aktif bir şekilde medya ile etkileşmesi gerekir. Nasıl yapılabilir bu? (Eskişehir'deki okuyucuların %87'si hemfikir olduğu ya da olmadığı bir konuda gazeteye görüş iletmemiş)
Tartışma (okuyucu mektupları, canlı yayında aramalar, yaşadıkları yerlerle ilgili haberler, bulmacalar, yarışmalar...vs yoluyla iki yönlü iletişim).
2. İçerik ne kadar çeşitli ve seslendiği toplumun özelliklerini barındırıyor. Kullandığımız dil nasıl? Bu da örgütlenmede farklılık ve okuyucuların/ dinleyicilerin erişimi ile yakından ilgili. (sözcük seçiminin, cinsiyetçi, ırkçı bir dilden nasıl kaçınabiliriz, nasıl daha duyarlı olabiliriz? saydamda örnekler gösterilecek, tartışma)
3. Örgütlenmede demokratiklik. Üretenlerin eşit bir biçimde katılımı, azaltılmış hiyerarşi/ eşit sorumluluk, ödüllendirme, karar vermeye katılım. Haber kaynaklarına bağımlı olmadan güdümlü haber yazmadan ilişki sürdürme. Haber kaynakları yelpazesinde çeşitlilik. Haber kaynağı meselesine ayrıntılı eğilmeden bir özetleyelim:
Özetle:
Okuyucu/dinleyici katılımı
Kullanılan dil/ içerik ------------------------------) demokratik medya
Kurum içi demokrasi
(başka neler daha demokratik bir medya için gereklidir? tartışma)
Yerel medya ve kaynakları: Haber kaynakları kim? (tartışma). Daha çok iş dünyası ve yerel politika mı? Peki, bunlar 'toplum' u oluşturur mu? Yerel hayatı bizzat deneyimleyenlerden ne kadar yararlanılıyor yerel medyada ve bunların görüşleri ne kadar yer buluyor?
Yerel politika ne anlama gelir ve medyanın rolü:
Yerel medyanın yurttaşları harekete geçirme gücü var. İngiltere'de Poll tax (kelle vergisi)ne karşı düzenlenen eylemlerde yerel basının rolü büyük olmuştur. Ama burada dikkatli olmak lazım, her toplumsal hareket ve halk ayaklanması, protestosu demokratik olmayabilir. Sivas'ta görüldüğü gibi medya şiddeti, katliamları kışkırtıcı bir rol oynamamalı. Burada medya organlarının ırkçılığı, din, mezhep ya da etniklik düzlemlerinde ayrımcılığı desteklemeyen/ destekleyen görüşlere de kendisini alet etmeyen, farklılıklara hoşgörülü bir yaklaşım benimsemeleri şart (Bir örnek de en son Susurluk'ta yaşananlar, küçük kızın ölümüne karşı tepkilerin tüm 'Doğululara' yönelmesi çok tehlikeli özellikle Maraş katliamı gibi olayların yakın tarihimizde bolca yaşandığı ülkemizde).
Ama örneğin polis tarafından en son öldürülen Trabzonlu ile ilgili eylemlerde görüldü?ü gibi, medya daha başka bir işlev yüklenebilir. Ulusal medyada bu olay nasıl ele alındı, yerelde nasıldı, tartışma.
Polis, sağlık hizmetleri, istihdam, konut, çevre, ulaşım, dolaşım, spor, kültür...vs. gibi hizmetleri de içeren yerel politika, yurttaşların yaşamını doğrudan etkiler. Ama burada yurttaş denilen homojen bir topluluktan söz etmiyoruz. Trabzonlular denilen homojen bir kitle yok. Farklılar, çatışma ve çelişkiler de var.. Bu farklılıklara göre de yerel politikadan beklentileri gereksinimlerine göre farklılaşacaktır. Burada yerel medya bu toplumsal farklılığı gözardı etmeyerek bu farklılıklara göre farklılaşan gereksinimleri iletecek bir kanal olabilir.
Örneğin, yaya kaldırımlarının düzenlenmesi, kent içi ulaşımın planlaması sırasında engelliler ve yaşlılar gözetilmelidir (Sinemaya, belediye binasına merdivenli girişler yaptığınızda bu toplum kesimlerinin oralara erişmesini zorlamış, onları dışlamış olursunuz).
Parklarda ışıklandırma yapılması, güvenlik önlemleri vs. cinsel taciz ve tecavüze maruz kalan kadınlar ve çocuklar için çok daha önemli bir gereksinimdir.
Özellikle evinden göç etmiş yurttaşlar özelinde yoksullukla mücadele ve toplumsal adaleti sağlayıcı yerel politikanın önemi büyüktür. Bu da, istihdam olanakları, kreş, barınmayı da içeren bir dizi konuda politika yapmayı gerektirir.
Çocuklar, mağdurlar ve yaşlılar için bakım evleri, şiddete uğrayan kadınlar için kadın sığınma evleri, işsizler için meslek edindirme kursları, herkesin ev sahibi olabilmesine olanak sağlayacak kooperatif örgütlenmeleri yaratmak... Bu liste daha uzar gider.
Dolayısıyla herkese eşit hizmet vermenin yanısıra bu eşitliği sağlamak, zaten eşit olmayanların eşit düzeyde hizmet görmesini sağlamak için, özel düzenlemeler yapmak gerekir.
Bu düzeyde karar alınma sürecine yurttaşlar, bireysel ve örgütsel olarak yerel basın yoluyla katılabilir. Yerel medya yerel politikada karar vericiler ve bu karardan etkilenecekler arasında bir köprü olabilir (e?er etkileşim kurulursa onlarla daha önce söz etti?imiz gibi) Yurttaşların haklarını savunabilir. Peki bu haklar neler?
Türkiye'nin üyesi olmayı hedeflediği Avrupa Birliği ülkeleri'nin Avrupa Kentli Hakları Bildirgesi'nde (1992) kabul edilen haklardan bazıları (yazılıp bu konuda medyanın rolü tartışılacak):
-şiddetten, her türlü kirlilikten, bozuk ve çarpık kent çevrelerinden arınma hakkı;
-yaşadığı kent çevresini demokratik koşullarda kontrol edebilme hakkı;
-insanca konut edinme, sağlık, kültür hizmetlerinden yararlanma;
-dolaşım özgürlüğü
-yeterli istihdam olanaklarının yaratılması. Ekonomik kalkınmadan pay alabilme şansının ve kişisel ekonomik özgürlüklerin sağlanması.
-bütün yerel yönetimlerin, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik kalkınmaya katkı konusunda sorumluluk sahibi olması.