Oda Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Komisyonlarında görüşülmekte olan tasarının çok yakında Meclis Genel Kurulu'na geleceği hatırlatılarak, "tasarının Türkiye Madencilik Sektörünü tamamen bitme noktasına getireceği" vurgulandı.
Hükümetin, tasarının hazırlanması ve komisyonlarda görüşülmesi aşamasında Maden Mühendisleri Odası ile işbirliğine gitmediğini belirten açıklamada, sermayeyi temsil eden örgütlerin görüşlerinin ise dikkate alındığı ifade edildi.
Yönetim Kurulu açıklamasında, tasarının en kısa zamanda geri çekilmesini ve tüm tarafların katılımıyla, "ulusal madencilik politikası" temelinde yeni bir maden kanununun hazırlanmasını istedi.
Madenler, uluslararası tekellere terk ediliyor
"Bu husus gerek toplumun yararı, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece büyük önem taşımaktadır" denilen açıklamada, yönetim kurulu, tasarı ile ilgili eleştirilerini şöyle sıraladı:
* Türkiye'nin en değerli yeraltı zenginliklerinden olan bor madenleri üzerindeki koruma kaldırılıyor, bor rezervleri uluslararası tekellerin ellerine terk ediliyor.
* Maden aramaları için verilen ruhsat süreleri, olması gerekenden çok daha fazla tutularak, yeraltı zenginliklerinin değerlendirilmeden atıl bırakılmasının yolu açılıyor.
* Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, ancak, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün planlanmasında ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Bu husus, hazırlanan tasarıda tamamen ihmal ediliyor.
Zonguldak Taşkömürü Havzası tehlikede
* Verimlilik ve etkinlik bakımından, Maden Kanunu kapsamına alınmasının getireceği önemli bir şey olmadığı bilinmesine karşın, Zonguldak Taşkömürü Havzası Kanun kapsamına alınarak TTK Kurumu'na yeni mali ve hukuki külfetler getiriliyor. Bu durum, zaten darboğaz içindeki kurumu kapanma noktasına getirecektir.
* Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın madencilik sektörünün gereksinimleri göz önüne alınarak yeniden yapılandırılmasına ve yetişmiş teknik elemanlarca güçlendirilmesine ilişkin hiç bir düzenleme değişiklik tasarısında mevcut değil. Yasal mevzuatın uygulanması ve uygulamaların denetlenmesi bakımından, mevcut yönetsel yapıların yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar bulunuyor. Bu sorunların çözülmemesi, etkin kamu denetiminin sağlanmasındaki zafiyetin devam etmesine neden olacak.
* Gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan, meslek odalarının, üyelerinin mesleki yeterliliklerini saptaması ve belgelendirmesi yetkisi kamusal denetim bakımından önemli. Yasada bu yönde yapılacak düzenlemeler madencilik sektörünün gelişimine katkı yapacak. Ancak, değişiklik tasarısında bu husus tamamen ihmal ediliyor.
Bilgi ve belge üretimi sınırlandırılıyor
* Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle barışık, akılcı ve ekonomik kurallara göre ve iş güvenliği ve işçi sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi, bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Bu durum, sektörde bilim ve teknolojinin uygulayıcısı olan teknik elemanların istihdamını gerekli kılmaktadır. Tasarıya ilişkin tüm görüşmelerde bu hususun yasada yer almasına yönelik çabalar gösterilmiş, ancak, yukarıda bahsedilen irili ufaklı sermaye örgütlerinin önemli bir kısmı tarafından söz konusu çabalar engelleme ile karşılaşmıştır.
* Sektörde yapılan her tür faaliyete ilişkin bilgi ve belgenin üretimi ve söz konusu üretimlerin saklanması son derece önemlidir. Teknik elemanlarca üretilecek maden arama projesi, maden işletme projesi, arama faaliyet raporu ve işletme faaliyet raporları, gerek sürdürülecek madencilik faaliyetlerinin etkinliği ve verimliliği gerekse gelecekte yararlanılabilecek belge niteliğinde olmaları bakımından özel önem taşımaktadır. Ancak, bürokrasiyi azaltma gerekçesiyle söz konusu belgelerden önemli oranda vazgeçilmekte, bu suretle geleceğe ışık tutacak bilgi birikiminin oluşması engellenmektedir.
* Çevresel etkiler göz ardı edilerek herhangi bir ekonomik faaliyetin yürütülmesi kabul edilebilir değildir. Bu yöndeki yaklaşımlar uzun dönemde madencilik sektörünün gelişimi bakımından engelleyici olacaktır. Madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Ancak, tasarıda bu konuda yapılan düzenlemeler net, açık, anlaşılabilir ve uygulanabilir değildir. Bu şekliyle yeni sorunlara neden olacağı son derece açıktır. (BB/NK)