Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz açıkladığı ara kararında, tahliye taleplerinin şu aşamada reddedildiğini söyledi. Duruşma, 21 Kasıma ertelendi.
Ceyhun: Türkiye AB yolunda sabote oluyor
Avrupa Parlamentosu Parlamenteri Ozan Ceyhun, mahkemenin kararının anlaşılır bir yanı olmadığını, Türkiyenin Avrupa Birliğine (AB) üyeliğini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Ceyhun, NTV televizyonuna yaptığı açıklamada, Davanın sürüncemede kalması, Türkiyenin AB üyeliği yolunda sabote olmasına neden oluyor. Avrupa Parlamentosunda Türkiye AB ilişkileri ile DEPli milletvekillerinin tutukluluğunu birebir ilişkilendirenler var. Bunu, DEP davası nedeniyle AB-Türkiye ilişkilerinin dondurulmasını bugüne kadar engelleyebildik. Ama bunu daha ne kadar sürdürebiliriz, bilemiyorum dedi.
Uluslar arası destek
Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) görülen davanın bugünkü sekizinci duruşmasına hükümlüler Zana, Dicle, Doğan ve Sadak ile avukatları katıldılar.
Duruşmayı Avrupa Parlamentosundan Feleknaz Uca, Luici Vinci, Luiza Morgantini, Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği Siyasi Danışmanı Sema Kılıçer, İsveç Parlamentosundan parlamenterler, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri ve insan hakları örgütleri temsilcileri de izledi.
İtirafçı Paçalın ifadesi
Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın bir dönem korumalığını yapan ve 1994 yılındaki pişmanlık yasasından yararlanan Ejder Paçal'ın Ahlat Cezaevinde alınan tanık ifadesini okudu.
Paçal, hükümlülerden sadece Zana'yı tanıdığını; Zana'nın 1991de Bekaa Vadisi'ne geldiğini; üzerinde askeri pantolon ve üniforma bulunduğunu söyledi.
Paçalın ifadesinde, Zananın bir süre kampta kaldığı, diğer militanlar gibi yaşadığı ve Öcalanın kadın militanlara verdiği siyasi dersleri dinlediği iddiaları yer aldı.
Paçal ifadesinde ayrıca, Öcalan ile Zana arasında Kürtlerin Meclis'e girmesi gerektiği, 1991 seçimlerinde SHP ile ittifaka gidilmesine ilişkin konuşma geçtiğini de öne sürdü.
Alataş: İfade geçersiz
DEP'lilerin avukatı Yusuf Alataş, Paçal'ın tanık ifadesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) normlarına uygun alınmadığını, Paçalın mahkemede dinlenmesi gerektiğini söyledi.
Paçal'a soru sorma imkanları olmadığını anlatan Alataş, Söz konusu kişi pişmanlık yasasından yararlanmış, devlet tarafından görevlendirilmiş ve itirafçı olarak dört kere ödüllendirilmiştir. Bu şekilde ifade vermesi normaldir dedi.
Alataş, Paçalın ifadelerinde çelişkili bilgiler bulunduğunu vurguladı; ifadenin geçerli sayılamayacağını söyledi.
Paçalın estetik ameliyatlar da geçirdiğini belirten Alataş, İfadesi alınan kişinin Paçal olup olmadığından da emin olamayız diye konuştu.
Alataş, konunun açıklığa kavuşması için İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılarak Leyla Zana'nın hangi tarihlerde yurtdışına çıktığının sorulmasını ve Diyarbakır Valiliği'nden hangi tarihlerde seçim konuşmaları yaptığının sorulmasını talep etti.
Serbest bırakılmaları gerekir
Taleplere ilişkin söz alan Alataş, muhakemenin iadesi ve yeniden yargılamaya ilişkin yasal düzenlemeleri anlattı.
Mahkemenin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 328. maddesi uyarınca talebin kabulünden sonra infazı durdurma takdirine sahip olduğunu ifade eden Alataş, müvekkilleri hakkında tutuklama nedenleri ve süresine ilişkin CMUK'un 104 ve 110. maddelerinin uygulanması gerektiğini söyledi.
Savunmasında AİHM davalarından, ETA davasından ve Fransadan birkaç dava örneği veren Alataş, DEPli milletvekillerinin 9 sene 6 aydır cezaevinde bulunduklarını hatırlattı; yeniden yargılama usulleri uyarınca serbest bırakılmış olmaları gerektiğini belirtti.
Yeniden yargılamadaki uygulamaların iç hukuktaki yasalarla bağdaşmadığını savunan Alataş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin hükümlerinden de bahsederek, AİHM'nin verdiği ihlal kararları yeniden ihlal edilmemeli diye konuştu.
Arıkan: Suçlamalar geçersiz
Alataş'ın, eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Mustafa Arıkan'ın tanık olarak dinlenmesini istediklerini ve bu kişilerin hazır olduklarını belirtmesi üzerine mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Dilaver Kahveci, Türk'ün önceki yargılamada sanık olduğu için tanık olarak dinlenemeyeceğini belirtti.
Mahkeme heyetinin tanık olarak dinlenmesine karar verdiği Arıkan, Sadak ile 1994 yılında Mardin Valiliği'ne gittiklerini, adliyeden geçerken gözaltına alınanlar nedeniyle Sadak ile polisler arasında ufak bir tartışma yaşandığını söyledi.
Arıkan, Sadakın polise hakaret ettiği yolundaki iddiaların doğru olmadığını belirtti.
Torun: Tutukluluğun devamı, AİHSnin ihlalidir
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi, AKP Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, AB'ye uyum süreci açısından davanın önemli olduğunu söyledi.
Avrupa Birliğine (AB) uyum çalışmaları çerçevesinde tutukluluk süresine ilişkin CMUK'ta değişiklik yapıldığını hatırlatan Torun, bu değişikliklerin uygulamada dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Torun, Türkiye, tutukluluk halinin devamıyla AİHS'nin 5 ve 6. maddelerini ihlal etmiş oluyor dedi.
Ceyhun:
Mahkemenin tutukluluk halinin devamı kararını değerlendiren Ceyhun, Tahliye kararı verilmesi gereken bir duruşmada, böyle bir karar verilmemesinin nedenlerini anlayamıyorum dedi.
Şu anda diplomatik davranıp yorum yapmak istemiyorum, ama şu anda yapmadığım yorumu Avrupa Parlamentosunda kapalı kapılar arkasında yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın diyen Ceyhun, şöyle konuştu:
* Davanın sürüncemede bırakılması, Türkiyenin AB üyeliği yolunda sabote olmasına neden oluyor.
* Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gunter Verheugen, geçtiğimiz günlerde davanın önemini vurguladı.
* İki hafta önce Avrupa Parlamentosunun Strasbourgda yapılan bir toplantısında, bir başka Avrupa Parlamentosu milletvekilinin yasal düzenlemelerin hayata geçirilemediğini gerekçe göstererek Türkiye ile ilişkilerimizi donduralım sözlerine karşı çıkmıştık.
* Ama bu kavgayı nereye kadar başarılı yürüteceğiz, merak ediyorum. Çünkü Avrupa Parlamentosunda DEPli milletvekillerinin tutukluluğu ile AB-Türkiye ilişkilerini ilişkilendirmek isteyen vekiller var. Bunu bugüne kadar engelleyebildik. Ama sanıyor musunuz ki, bunu iki ay, dört ay daha engellememiz mümkün?
* Avrupa Parlamentosunun Türkiye ile ilgili ilerleme raporu 5 Kasımda açıklanacak; dava ise 21 Kasıma ertelendi. Rapor açıklandığında, Türkiye daha iyiye gidiyor ama, düzenlemeler yapıldığı halde Zana olayı çözümlenemedi. Bu mu Türkiyenin iyiye gittiğinin kanıtı? şeklinde açıklamalar duyacaksınız.
* Bu da, Türkiyenin AB hedefleri açısından hiç üretici değil. Kapatılan DEP Partisinin milletvekilleri ile hiçbir şahsi ilişkim yok ama, hala tutuklu olmalarının savunulacak hiçbir yanı olmadığını söylemek zorundayım. (BB)