Türkiye Kürt Meclisi toplantısından neden kaygılanıyor, kaygılanmalı mı?
Kaygılanmalı. Çünkü Türkiye genel olarak Türkiye dışındaki Kürtler'in Türkiye'dekilerden daha iyi durumda olmalarından hep kaygılanır. Hep rahatsız olur. Çünkü dışardaki Kürtler'in kendi Kürtleri'nden daha iyi olmaları içeride bir rejim değişikliği getirecek diye düşünür. Bu otoriter devlet geleneğinin kaçınılmaz sonucu.
Kuzey Irak'ta ne oluyor peki?
Kuzey Irak'ta olan 32 yıl önce hak edilmiş bir statünün gerçekleşmesi aslında. Kuzey Irak Kürtleri'ne 11 Mart 1970 Deklarasyonu ile bu haklar tanınmış ve El-Bekr hükümeti tarafından Geçici Anayasa'ya da dahil edilmiştir. Bütünüyle Irak'ın iç hukukundan doğan bir durumla karşı karşıyayız.
Bu deklarasyona göre "Irak Arap Cumhuriyeti'nin eşit haklara sahip iki başlıca ulustan yani Araplarla Kürtlerden oluşan birleşik bir devlet olduğu" kayıt altına alınır.
Bu deklarasyonda aynı zamanda "Anayasanın Kürdistan'daki Kürt halkının ulusal haklarını kullanabilmesine olanak verecek olan yasama yürütme ve yargı organizasyonlarının kuruluş biçimlerini de kapsaması gerektiği" de açıkça kayıt altına alınmıştır.
Bu iç hukuk dediğiniz şey hangi alanları kapsıyor?
Bu deklarasyona göre Irak Kürdistanı Süleymaniye, Kerkük, Erbil illerini, bu iller sınırları içindeki nahiye ve köylerin bütününü, Musul ve Diyala illerinin ise Kürt halkının çoğunlukta bulunduğu kaza nahiye ve köylerini kapsıyor.
Yani 1970'ten bu yana Kerkük, ile Musul'un Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı bölgeleri Irak hukukuna göre Kürdistan sınırlarında kabul ediliyor. Ortada yeni bir durum yok.
Bu deklarasyon Kürtlere bir yasama organı kurma hakkı da tanıyor mu?
Bu deklarasyonda varılan anlaşma 11 Mart 1974'te Devrim Yürütme Konseyi'nce Geçici Anayasayı Değiştirme Kararı ile yürürlüğe sokuldu, Kürtlere çoğunlukta bulundukları bölgelerde özerklik verilmesi ve 80 kişiden oluşan bir Yasama Organı kurulması hakkı sağlandı..
Bu hakların kabulü sırasında Türkiye'nin bir itirazı olmuş muydu?
Olabilir miydi? Bunlar Irak'ın içişleriydi. Kaldı ki ABD-Sovyet dengesine dayalı bir dünyada gerçekleşti bütün bunlar. Ancak Saddam bu anlaşmaları uygulamamakta direndi.Şimdi ise bu anlaşmaları uygulamaya elveren yeni bir uluslar arası ve iç ortam var. Kürtler de kazanılmış haklarını kullanıyorlar.
Bu hukuka göre Türkmenlerin hakları da tanınmış mıydı, şimdi neden Türkmenler bu Meclis'te yok?
Elbette Kürdistan özerk bölgesine ilişkin deklarasyon ve yasalarda Türkmen Asuri ve Ermeni gibi toplumların etnik-dini azınlık haklarıyla Arap ve Kürtlerle eşit düzeydeki vatandaşlık hak ve görevlerinde Anayasal güvence verileceği kaydediliyor.
Asuriler bu mecliste yer alıyor. Ancak, bu Meclis'in kurulması gündeme geldiğinden beri Ankara, Kürt yönetimini tanımış olmamak için, nüfuzu altında bulundurduğu Türkmenlerin Meclise girmelerini de istemiyordu. Bir yandan da Türkmenlerin temsilden dışlandığını söylüyordu. Şimdi dışişleri bakanı Türkmenlerin de Meclis'te yer almasını istediklerini söylediğine göre Ankara engeli kalkmış oluyor. O zaman gireceklerdir.
Türkiye, bayrak gösterilmesini, ya da Kerkük'ün başkent ilan edilmesini savaş sebebi sayacağını söylüyor?
Türkiye tek başına savaş ilan edebilecek durumdaysa eder. Ama gerekçesi ne olacak, "güvenlik" mi? Ya peki sınır ötesinde yaşayanlar Türkiye'yi bir güvenlik sorunu olarak görürlerse ne olacak? Burada sorun güvenlik değil özgürlük. Türkiye kendi sınırları içinde yaşayan Kürtlerin durumunu iyileştirdikçe güvenlik diye bir sorunu da olmayacaktır. Bölge Kürtleri o zaman yüzlerini Türkiye'ye döneceklerdir, sırtlarını değil.
Türkiye'nin Kerkük'e özel ilgisinde petrolün rolü var mı?
Var olmalı. Ama Türkiye Lozan'da Kerkük petrol yatakları üzerindeki haklarını terk etti, burada koruduğu hisselerini de daha sonra devretti. O yüzden bir hak iddia edememesi gerekir ama Kürtler'in bu petrol yatakları üzerinde hak iddia etmesinden kaygılanıyor olabilir?
Amerika'nın bir bağımsız Kürt devleti peşinde koştuğu iddiaları?
ABD istemediğini söylüyor. Ama gene de ABD bölgede çok güçlü merkezi devletlerdense otoritenin dağıtıldığı oluşumları tercih ediyor. Eğer Bağdat Kürt özerkliğini reddedecek olursa bu koşullarda Kürtler ABD himayesi arayabilir.
Kuzey Irak'ta ortaya çıkacak bir gerilim seçimlerde DEHAP'ın durumunu etkiler mi?
Etkileyeceğini sanmam. DEHAP'ın yaklaşımları ile Kuzey Irak Kürtleri arasında ihtilaf var. (EK)