"Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Türkiye'de siyasete; Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin de Kıbrıs'a müdahalesi yanlış" diyen Koçali, Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin kararları, ancak Kıbrıs halklarının verebileceğini vurguluyor.
Cumhuriyet-MGK "ilişkisi"
MGK'nın ve ordunun "rahatsızlıklarına" ilişkin haberlerin daha önce de "Cumhuriyet" gazetesinde yayımlandığını hatırlatan Koçali, "Bu haberler nasıl oluyor da hep 'Cumhuriyet'e gidiyor?" diye soruyor ve ekliyor:
"Bu ikili bir şey; Cumhuriyetin çizgisi ve MGK'nın 'Cumhuriyet'i siyasete müdahalenin kanallarından birisi olarak görmesi, bunda etkili."
MGK hem hükümet hem Kıbrıs'tan, hükümet Kıbrıs'tan
"Cumhuriyet'in, kendisine 'solcuyum' diyen bazı çevreler gibi bir yanılgısı var: MGK'den, ordudan medet uman, Kürt soluna duyarlı yaklaşmayan bir sol olamaz" diyen Koçali'nin görüşleri şöyle:
* Kıbrıs halklarının geleceği söz konusuyken bir yandan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, diğer yandan Genelkurmay kendi görüşlerini dikte ettirmeye çalışıyorlar. Oysa, Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin kararları, Kıbrıs'ın Türk ve Rum halkları vermeli.
* Türkiye'de, MGK kendi alanı dışında siyasete ve Kıbrıs'a müdahale ediyor, hükümet de kendi iktidar alanının dışına çıkıp Kıbrıs'a müdahale ediyor. Bu, önemli bir sorun.
* Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, seçimlerden önce "seçimlerde sizin işaret ettiğiniz parti güç kaybedip muhalif bulduğunuz parti güçlü çıkarsa ne yaparsınız" şeklindeki bir soruyu, "Ben bunu umursamam. Ben Türkiye hükümetinin görüşleriyle masaya oturuyorum" diye yanıtlayabiliyordu.
* Bu, KKTC'de siyasetin nasıl yanlış kurulduğunu gösteriyor. Kendi halkının iradesini yok sayıp "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ne derse onu yaparım" diyen bir Cumhurbaşkanı var.
"Cumhuriyet"in yanılgısı
* Bütün MGK kaynaklı haberler nedense "Cumhuriyet"ten çıkıyor. Bundan önce de benzer olaylar yaşanmıştı.
* "Cumhuriyet", çeşitli evrimlerden geçmiş bir gazete. Bizim hatırlamadığımız bir tarihte Hitler hükümetini alkışlamıştı, bizim hatırladığımız tarihlerde solun gözünü diktiği, haberleri güvenilir, ilk elden alabildiği bir gazeteydi. Halen sınıf ve insan haklarına ilişkin düzgün haberler bulunuyor.
* Ancak "Cumhuriyet"in, kendisine "solcuyum" diyen bazı çevreler gibi bir yanılgısı var: MGK'den, ordudan medet uman, Kürt soluna duyarlı yaklaşmayan bir sol olamaz. MGK'nin rahatsızlığını çok meşru görmesi, bunu bu bakış açısıyla yansıtması bana doğru gelmiyor.
* Bu haberler nasıl oluyor da "Cumhuriyet"e gidiyor? Cumhuriyet bugün en çok satan, en prestijli, en devletle iç içe geçmiş gazete değil. Bu ikili bir şey: Birincisi, Cumhuriyetin çizgisinden kaynaklanıyor. İkincisi, MGK "Cumhuriyet"i siyasete müdahale etmenin kanallarından birisi olarak görüyor. Bu yaklaşım, her iki kanat açısından da düşündürücü. (BB)