Almanya'ya giden Tunç, yarın Köln'de Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden oluşan bir grubun da katılacağı bir basın toplantısı gerçekleştirilecek.
"Kıraç'ta yaşanan bu durum bundan on yıl önce Hakkari'de yaşansaydı normal karşılanabilirdi. Bunun normal karşılanması mümkün değil" diyen sanatçı Tunç, Avrupa Parlamentosu milletvekili Ozan Ceyhun'un, parlamentoda konuyu gündeme getirdiğini açıkladı.
Tunç: İrade baskı ile teslim edildi
Yüksel Seçim Kurulu'nda sonuç çıkmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde hakkını arayacağını bildiren Tunç, "Ben Kıraş halkının iradesinin baskı ile AKP'ye teslim edildiğine inanıyor ve üzülüyorum" dedi.
Tunç yaşanan süreci şöyle aktardı :
* Belediye Başkanı olmak gibi bir beklenti ve isteğim yoktu. Demokratik Güçbirliğini oluşturan partilerin bazı genel başkanlarının bu yöndeki önerisi giderek beldenin talebi haline geldi.
* Ben de bir fedakarlığa soyundum. Amacım solda yaşanan bu birlikteliğe katkı sunmaktı.
* Türk, Kürt, Alevi ve diğer mezheplere bağlı ayrımcılığın çok yoğun olduğu Kıraç'ta orada uzlaşmanın, barışın, kardeşliğin harcı oldum. İnsanlarımız benim etrafımda kenetlendi.
* Seçim gününe kadar yaptığımız çalışmalarla birliği, barışı ve kardeşliği güçlendirdik. Sanatçı kimliğim burada önemli bir rolü oldu.
Aksu: Dünyayı bize dar ederler
* Seçimden bir gün önce yani 27 Mart'ta biz zaferimizi zaten ilan etmiştik. Bir gün önce İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu beldeye gelip "buradaki durumun çok vahim" olduğunu açıklıyor bir salonda. "Eğer Ferhat Tunç burada çıkarsa dünyayı bize dar ederler" diyerek gerekenin yapılmasını talep ediyor.
* Bir gün sonra insanlarımız sandık başına gittiler. Kuyruğa giren insanların coşkusu ve sevgisi anlaşılıyordu. Akşam saatlerinde doğru ise seçim ortamı gerilmeye başladı.
* Sayıma geçildi. Kıraç'ta üç bölgede toplam 80 seçim sandığı var. İki bölgenin sandık sayımı bitmişti, üçüncüsüne başlanmıştı.
"Son 8 sandığın sonucu gece geldi"
* Bir saat içinde 72 sandık sayıldı. 72 sandıkta ben 280 oyla öndeydim; geri ise 8 sandık kalmıştı.
* Bu sırada biz kutlamalara başlamıştık, sonuç ortadaydı. Geriye kalan 8 sandık ise, Kuruçeşme Mahallesinde sadece Tokatlı Alevi vatandaşlarımızın yaşadıkları bir mahalle idi. Bu mahalleden zaten olumsuz bir sonuç beklememiz mümkün değildi.
* 72 sandıktan sonra biz sonuçları alamamaya başladık. O saate kadar sandık başlarında duran görevli arkadaşlarımıza ulaştığımızda bazılarının ağlayarak Jandarma'nın kendilerini dışarıya attığını ve yapabilecekleri hiçbir şeyin olmadığını söylediler.
* 8 sandığın sayımı bize 4 saat sonra, gece 12.00'de bildirildi. Ve biz insanlara seçimi 80 oy farkla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kazandığını duyurmak zorunda kaldık. Buna AKP ilçe yöneticilerinin kendileri bile şaşırmışlardı.
* Büyükçekçeye İlçe Seçim Kurulu' na gitiğimizde bu 80 oy farkının 280'e çıktığını da öğrenmiş olduk. İptal edilen bin 80 oyun yüzde 85-90'ı Güçbirliği'ne aitti. Büyük bir basın toplantısıyla gerçekler halka anlatıldı.
"Kıraç Beldesi, bazılarının rant kapısı"
* 29 Mart günü, ilk önce İlçe Seçim Kurulu'na seçimin iptali için başvuru yaptık. Kurulun, ertesi gün keyfi şekilde reddetmesi üzerine aynı gün İl Seçim kurulu'na başvurduk.
* İl Seçim Kurulu da dün (Perşembe) ret yanıtı verdi. Biz de bugün Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruyoruz. Her iki yönüyle.
* Ayrıca, pusulalarda soyadımın bir harfinin eksik (Tuç) olduğunu tespit ettik. Bu konudaki başvurumuza yanıt olarak, "siz parti olarak böyle bildirdiniz" denildiyse Sosyaldemokrat Halkçı Partisi'nin (SHP) başvuru belgelerini incelediğimde böyle bir şeyin olmadığını gördüm.
* Dolayısyla, burada çok ince bir oyun sergileniyor. Kazansaydık bile, isim değişikliği gerekçesiyle kendileri belki de iptali için başvuracaklardı.
* Kıraç bir sanayi bölgesi, geniş arazili ve birçoğunun rant kapısı. Partilerin buraya yönelişinde bu düşünce yatıyor. (BB)