8 Aralık'ta gönderilen mektupta Kilise temsilcileri, okullarda dini simgeleri yasaklayan bir yasanın çıkarılmasına karşı çıktılar.
Kilise: Tartışmanın seyri rahatsız ediyor
Mektupta görüşüne yer verilen Jean-Arnold de Clermont, 1905'te yaşananla benzerlik gösteren "din karşıtı bir gerekçelendirme"yi kınadığını açıkladı. Mektupta din adamları, "İnancımız odur ki, güncel sorunlara yasaklayıcı bir yasa ile pozitif çözüm getirilemez" dediler.
Kilise, "Alternatif yasa mı yasasızlık mı" tartışmasından ziyade, "tartışmanın kamuoyunda izlediği seyir"den rahatsız olduğunu da vurguladı.
"Oturmuş" ve "mücadeleci" laiklik
Kilise temsilcileri, laikliğe dair sorunlara çözüm getirirken "Fransız toplumunun tüm kesimlerine kulak verilmesine imkan veren" Stasi Komisyonu'nun oluşturulmuş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladılar.
Fransada onyıllardır "oturmuş" bir laikliğin etkisini gösterdiğini hatırlatan Kilise temsilcileri, son çıkan tartışmalarla "mücadeleci" laikliğin ön plana çıktığını, bunun da İslamın Fransız toplumunda yol açtığı yeni sorunları serinkanlı tartışılmasını zorlaştırdığını aktardılar.
Hırıstiyan temsilciler, "temelde bir birine yakın olan" laikliğe dair yaklaşımları nedeniyle Chirac'a ortak bir metin gönderdiklerini açıkladılar.
Laiklik okullarda gelişir
Metne göre Kiliseler, laikliğin ortak vizyonu olan Devlet ile Kiliseyi birbirinden ayıran 1905 Yasası ile ilgili tam olarak hemfikir durumdalar.
"Laikliğin misyonu, dinden boşaltılan alanlar yaratmak değil, ister inançlı isterse inançsız olsun herkese, başka konularda olduğu gibi hoşgörü ve hoşgörüsüzlük konusunda da, saygı gösterilecek veya mesafe girmesi engellenecek konularda karşılıklı dinleme esasına göre tartışma alanları yaratmaktır" diyen Kiliseye göre, "okullar böyle bir tartışmanın öğrenilebileceği mekanlardan biri"dir.
"Katolik-Protestan arası nüans vardı"
Le Monde gazetesine göre, Kiliselerin laikliğe ilişkin bu görüş birliği bir yenilik. Gazete, bunun Kiliselerin bugüne kadar laikliği reddettiği anlamına gelmediğini, ancak son dönemlerde Katolik ve Protestanlar arasında bu konuda nüanslar meydana geldiğini aktarıyor.
Protestan Federasyonu Başkanı olan din adamı Jean-Arnold de Clermont, 1905 Yasası'nın, özellikle kültürel derneklerle ilgili yanlarının, "restorasyondan geçirilmesini" istiyordu. Diğer yandan, Katolik temsilciler, laikliğe ilişkin yasalara dokunulmamasını talep ediyorlardı.
Savunmacı bir yaklaşım sergileyen Katolik Kilisesi, kendi statüsünü tartışma konusu etmek istemiyordu. Bu statü, Fransız devleti ile kilise yetkilileri arasında 1923-24 yıllarında yapılan görüşmeler, ayrıca 1905 tarihli Yasa ile belirlendi.
"İki Fransa arasında savaş"
Katolik din görevlileri de, "İki Fransa arasında savaşı" (Katolik ve Protestanlar) yeniden alevlendirmemenin önemi konusunda aynı duyarlılığı taşıyordu.
Ancak Stasi Komisyonu'nun bazı üyelerinin din bazı okullarda din görevlilerinin statüleri konusunda kamuoyuna yaptıkları açıklamaları Katolik ve Protestan kesimleri üzdü. Stasi Komisyonu üyelerinden René Rémond'un açıklamaları ve Hırıstiyan din görevlilerini "aşırı laikler" konusunda uyarması, aynı etkiyi yarattı.
Sonuçta din görevlileri, başörtüsü dahil, dini simgeleri yasaklayan bir yasayı kuşkuyla karşılıyorlar. Mektupta, "Olumlu etkisini iyi bildiğimiz arabuluculuk imkanlarının çoğaltılması daha doğru olmaz mı?" deniyor.
"Başörtüsü takmaya zorlamanın, bazı durumlarda, kadını kurban haline sokabileceği gerçeğini kabul etmiyor gözükmek istemiyorlar" diyen Kilise, yasaklayıcı bir yasanın etkisiz kalmasından, ayrımcı gözükmesinden ve olumsuz etkilere açık olmasından endişe ediyor : "Ortak eğitim yaşamının pedagojik değerini kuşkuyla karşılıyor olmamız şaşırtıcı değil mi?"
"Başörtüsü gibi İslamcı taleplerin en çok ilgi gördüğü yerlerin başında, büyük kentlerin banliyölerinde oluşmuş gettolar geliyor. Bu nedenle, alınan önlemler, sosyal bağları yeninden sıklaştırmak veya bir ilk kurulduğu oranda başarılı olur"
Fransızların yüzde 57'si "yasa" istiyor
Fransızların yüzde 57'si, okullarda belirgin şekilde bir dine ait olduğu anlaşılan her türlü simgenin yasaklanmasına yönelik bir yasa çıkarılmasına sıcak bakıyor. 1001 kişiyi kapsayan söz konusu araştırma, CSA Enstitüsü'nce France 3 ve France İnfo yayın kuruluşları için gerçekleştirildi.
Ayrıca, yüzde 41'i de, böyle bir yasaya karşı çıkarken; yüzde 2'si görüş bildirmiyor. Böyle bir yasaya olumlu bakanların oranının Ekim'de yüzde 55, Kasım'da ise yüzde 53 olduğu aynı Enstitünün yaptığı kamuoyu araştırmalarla ortaya konulmuştu.
Boutih: Yasa tüm simgeleri okulda yasaklasın
Sosyalist Partisi (PS) Sosyal İşlerden Sorumlu Sekreteri Malek Boutih, 7 Aralık'ta Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği mülakatta, "dini ve siyasi tüm simgelerin okullarda yasaklanması için bir yasa"dan yana olduklarını doğruladı. Boutih, "İbadet eden Müslümanların çoğu, dini kimliklerinin Cumhuriyet kimliklerinin önüne geçmesini arzu etmiyor" dedi. (EÖ/BB)