Sendika aktivistlerinin hayatlarının ve sendikanın faaliyetlerinin tehlike altında olduğunu vurgulayan Suarez, korunma talebiyle hükümete yaptıkları tüm başvuruların sonuçsuz kaldığına da dikkat çekti.
Bize yönelik saldırganlık, toplu anlaşma çerçevesinde yapılan yıllık müzakere döneminde ya da Coca Cola şirketi, işçileri ve SINALTRAINALi etkileyen bir değişikliğe her gittiğinde artmaktadır diyen Suarez, Kolombiya hükümetini ve adalet sistemini baskı ve saldırılar karşısında etkisiz kalmakla suçladı.
Suarezin SINANTRAINAL üyelerinin Kolombiyada maruz kaldıkları baskı, tehdit ve saldırılarla Kolombiya hükümetinin tutumu hakkındaki bildirisi şöyle:
Kara suların hikayesi
Bu bildiri, Büyük Britanya'daki Coca Cola şirketinin iletişim müdürü Martin Norris'in mektubuna cevaben yazılmıştır ve birkaç konuyu açıklığa kavuşturmayı amaçlamaktadır.
Hayatlarımızı ve sendika faaliyetlerimizi koruması için hükümete yaptığımız tüm ihbar, talep ve dilekçelere rağmen, aynı yöntemler devam etmektedir. Saldırganlık toplu anlaşma çerçevesinde yapılan yıllık müzakere döneminde, ya da Coca Cola şirketi, işçileri ve SINALTRAINAL'i etkileyen bir değişikliğe her gittiğinde artmaktadır.
Bu, son dönemlerde yaşanan olaylardan da anlaşılabilir:
* 22 Ağustos 2003'te SINALTRAINAL'ın başkan yardımcısı Juan Carlos Galvis'e karşı bir suikast girişimi oldu.
* 10 Eylül 2003'te saat öğleden sonra 1'de Barranquilla şehrindeki Simón Bolívar Bulvarında, yüzü kapalı dört kişi 15 yaşındaki David Jose Carranza Calle'yi sürmekte olduğu bisikletinden aldılar.
David, Barranquilla'daki Coca Cola'daki bir işçinin, Limberto Carranza'nın oğlu. Carranza aynı zamanda SINALTRAINAL'in ulusal lideri. Kimliği belirsiz bu dört kişi, David Jose'yi zorla beyaz bir araca bindirdiler, şehir turu atarak çocuğa işkence yaptılar ve babasının nerede olduğunu söylemeye zorladılar.
Saat 16:30'da David Jose'yi Ahuyama Canyon diye bilinen bir yerde arabadan attılar. Oradan geçen biri çocuğu alarak polise götürdü. Bu arada Limberto Carranza'nın evine bir telefon geldi. Arayan kişi şöyle demişti: "O.çocuğu sendikacı, seni mahvedeceğiz ve sadece seni değil; evine saldıracağız."
* 11 Eylül günü akşam 9:00'da Bucaramanga'da Coca Cola çalışanları ve yerel sendika liderleri Luıs Eduardo Garcia ve José Domıngo Flores, Almendros rezidansının girişinde birliktelerken iki kişinin saldırısına uğradılar.
* 30 Ekim'de SINALTRAINAL'in Cali şubesinin başkanı Everth Suárez bir ölüm tehdidi aldı. Suárez, Coca Cola'nın bu şehirdeki şişeleme fabrikasında çalışıyor.
Otel toplantısında silahlı bekçiler
Bu arada, 2000 ve 2001 yıllarındaki benzer hücumlardan sonra, 9 Eylül 2003'te COCA COLA FEMSA S.A. şirketi tüm Kolombiya şişeleme fabrikalarında bir hücum düzenledi. Şirket, işçileri zorla fabrikalara veya otele kapattı ve ödeme karşılığında çalışma kontratlarından vazgeçmeleri için baskı yaptı.
Bunun için HTM adındaki danışma şirketini kullandılar ve oteldeki toplantı odalarının kapısına silahlı bekçiler diktiler. Dahası, yetkililer bunu engellemeye çalışmak yerine işverenin tarafını tutarak işçileri önlerindeki kağıtları imzalamaya zorladılar.
Coca Cola, şantaj, psikolojik terörizm ve yasal olmayan yollarla, şişeleme fabrikalarını dağıtım merkezleri haline getirdi. Montería, Cartagena, Valledupar, Cúcuta, Barrancabermeja, Pereira, Neiva, Villavicencio ve Duitama'daki şişeleme fabrikaları kapatıldı. 9 Eylül'de işçileri zorla alıkoyduktan sonra, şirket 10 Eylül'de Cúcuta şehrinde haksız şekilde iki işçiyi Pedro Andrade ve Sergio Silva'yı işten attı. Amacı işçileri korkutup kontratlarından vazgeçmelerini sağlamaktı.
COCA COLA FEMSA S.A., işçilerine alt sözleşme yaptırarak, işçilerin sendikaya üye olmasını ve toplu sözleşme yapmasını engelleyerek, daha az işçiyle şişeleme fabrikalarında üretim yaparak ve piyasaya belli merkezlerden dağıtım yaparak maliyeti kısmaya çalışıyor.
Coca Cola hükümet desteğiyle yasaları ihlal ediyor
Bunun olacağını yıllar önce anlamıştık. Şirket, işçilere yapacağı bu darbeye önceden hazırlanmaya başladı ve şimdi de ülkede artan işsizlikten, yoksulluktan ve sefillikten yararlanıyor. Bu şartlar ona, Álvaro Uribe Vélez'in hükümetince sağlandı.
Coca Cola'nın bir işveren olarak bu davranışı Kolombiya yasalarını ihlal ediyor, çünkü şişeleme fabrikalarını yasal yollarla kapatmadı. Bu nedenle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bölgesel şubelerine önergeler sunduk ve bu yasadışı fabrika kapatmalara müdahale edilmesini istedik.
Şirket, yürürlükteki Toplu Sözleşme anlaşmasını ihlal ediyor. İşçileri işten atamaz, onlara eğitim verip yeni işlevlerde görevlendirmelidir. İyi niyetimizin bir göstergesi olarak 16 Eylül 2003 günü saat 15:00'te Bogotá'da Coca Cola Femsa S.A.'nın başkan yardımcısıyla bir toplantı düzenledik. Toplu sözleşmedeki maddenin uygulanmasını istedik, ama şu ana kadar hiçbir gelişme olmadı.
Tüm baskılara rağmen hala 300'den fazla işçi haksızlıklara karşı koymaya ve mücadeleye devam ediyor. Ancak yönetimin buna cevabı, 12 Kasım 2003'te Cúcuta ve Cartagena fabrikalarında olduğu gibi illegal bir şekilde makineleri sökmeye çalışmak oldu. İşçilerin tepkisi bunu yapmalarını engelledi.
Fiziksel ve psikolojik şiddet
Bu davranışları, Kolombiya'da sürmekte olan şiddeti bahane ederek haklı göstermeye çalışmak etik ve ahlaki değil. Bu, bizim, yani sendika üyelerinin maruz kaldığı zulmün görünmemesini sağlıyor ve bizim işveren sektöründe damgalı ve kötü görünmemize neden oluyor. Şirketin, kimin daha çok mağdur olduğu konusunda bir yarışa girmesini daha da çok kınıyoruz. Biz onlara bir iş sözleşmesi çerçevesinde hizmet veren insanlarız.
Kesin olan şey Coca Cola direk ya da dolaylı olarak bunlardan yararlandı. Ve biz cinsel taciz, 9 suikast, 15'ten fazla hapis cezası, 67 ölüm tehdidi, insan kaçırma, zorla yer değiştirme, ve bir sendika bürosunun yakılmasına maruz kaldık. Tüm bunları jandarma yaptı ve birçok işçinin sendikalarından vazgeçmesine neden oldu.
Kolombiya'da adalet yok demek yalan olmaz. Hükümet yetkilileri bu suçların önlenmesi için hiçbir şey yapmıyor.
Biz, Florida Bölge Mahkemesinde Coca Cola'nın şişeleme şirketlerine karşı açtığımız davayla doğruluk ve adalet arayışımıza devam ediyoruz.
Ancak şimdi, kendilerini asıl kurban gibi gösteren Coca Cola'nın Kolombiya'daki şişeleme şirketleri PANAMCO Colombia S. A. ve Embotelladora de Santander S. A., avukat Jaime Bernal Cuellar yoluyla bizi iftirayla suçladı ve bize karşı bir tedbirname çıkarılmasını talep etti.
Savcı Juan Carlos Losada Perdomo, Yiyecek Sektörü Çalışanları Sendikası'nın, yani SINALTRAINAL'ın yönetiminde olan Luıs Javıer Correa Suarez, Jorge Humberto Leal, Juan Carlos Galvıs, Luıs Eduardo García, Álvaro González, José Domıngo Flórez ve Edgar Alberto Páez Melo'ya karşı dava açtı.
Hukuk sistemi, suçluların yanında
Sendika üyelerini korumak için yapılanlar, öncelikle, yetersiz kaldı. İkincisi, bu işverenin ve devletin görevidir. Üçüncüsü, alınan birkaç önlem, bizim mücadelemiz ve protestolarımız sayesinde oldu. Ancak şirket, bunları bir görev olarak değil, cömertliğinin bir örneği olarak gösteriyor. Açıklamak zorundayız ki, tüm bu önlemler Kolombiya devletince ulusal ve uluslararası baskılar nedeniyle alındı. Ancak saldırılar durmadı. Hala mağdur edildiğimize göre, sendika üyelerinin korunduğunu göstermeye çalışmak neye yarar?
Şiddeti teoride kınamak yetmiyor. Bizim insan haklarımıza saygılı olmaları ve kayıplarımızı karşılamaları gerekir.
SINALTRAINAL yıllar boyunca bunları açıklamadı çünkü adaletin yerini bulacağına inandı. Ancak bu olmadı. Biz, adalet arayışımızda uluslararası dayanışma istiyoruz. Gerçekler ortada. Ancak Coca Cola'nın reddettiği her durumda kanıtlarımız var. Anladık ki, olanların tersini söylemek ve aynı yalanı binlerce kez tekrarlamak cezadan muaf kalmanın bir yolu.
Coca Cola'nın şişeleme fabrikalarında başka sendikalar da var ve hepsi bizim olduğunu söylediğimiz olayların olmadığını iddia ediyor. Ancak tüm bu sendikalar son zamanlarda kuruldu ve bu olaylar gerçekleşirken yoktular.
Kolombiya adaletinin şişeleme fabrikasına karışmadığını söylemek doğru olmaz. Suçların entelektüel ve pratikte yaratıcılarının, her türlü suçu işlerken özgür kalabilmeleri, tamamen Kolombiya hukuk sisteminin başarısızlığından kaynaklanmaktadır. (BB)