Nursema Karabacak, SSK Hastanesi'nde kısırlık tedavisi görmüş ve yediz çocuğa hamile kalmıştı. Daha sonra, İstanbul Memorial Hastanesi'nde tedavi altına alınan Nursema Karabacak, yediz bebeklerinden önce dördünü kaybetti. Karabacak, "geriye kalan üç bebeğini ise, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı Aziziye Araştırma Hastanesi'nde yapılan yanlış müdahale nedeniyle kaybettiğini" ileri sürmüştü.
Nursema Karabacak, yaklaşık iki ay önce, bebeklerinin ölümünden sorumlu tuttuğu Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Rektörlüğü'nden 15 milyar lira tazminat talebinde bulunmuştu. Nursema Karabacak'ın 15 milyar liralık tazminat talebiyle Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'ne verdiği 31.10.2000 tarih ve 21764 sayılı dilekçeye, üniversiteden geçtiğimiz hafta cevap geldi.
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün verdiği cevabi dilekçede, Nursema Karabacak'ın iddialarının asılsız olduğu ve Aziziye Araştırma Hastanesi'nde bebeklere yanlış müdahale yapılmadığının altı çizildi. Rektörlüğün, Karabacak'a verdiği cevapta, kusurun SSK Hastanesi'nde olduğu ileri sürüldü.
Üniversite SSK'yı suçladı
Aziziye Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuncay Küçüközkan, açıklamasında, SSK Hastanesi'ndeki gelişmeleri hatırlatarak, "Asıl suçlu Karabacak'ın yediz çocuğa hamile kalmasına neden olan doktordur. Asıl suçlu, dikişleri düştüğü halde Karabacak'ı evine gönderen doktordur" demiş ve yine üstü kapalı olarak İbrahim Topdağı'nı suçlamıştı.
"Benden izin almadılar"
Öte yandan, Nursema Karabacak, üniversitenin verdiği cevapta bir dizi tutarsızlık olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Üniversite hastanesine kanamalı olarak gittiğim beyan ediliyor, halbuki böyle bir şey yok. Gittiğimde kanama yoktu ve olmadı da. Bunun yanında bana bebeklerimin alınacağı söylenmedi ve bizden bu yönde bir izin de alınmadı.
"Canlı olan bebeklerimizi bizim rızamız dışında aldılar. Zaten iki gün sonra İstanbul Memorial Hastanesi'ne geri dönecektik. Kendilerine bunu da bildirdik, bebekleri almayın dedik, dinletemedik. Kendi bildiklerini yaptılar ve yaşayan üç kız çocuğumu da teker teker aldılar. 5 saat masada kaldım. Doğum esnasında bana olan tavır ve davranışların neler olduğunu söylemiyorum. Bildiklerimin hepsini de açacağım davada anlatacağım. "
İhmalin sorumlusu hesap versin
Üniversiteye tazminat davası açmadaki amacının kesinlikle çıkar sağlamak olmadığını vurgulayan Anne Karabacak, "Ben ihmal yüzünden yavrularımı kaybettim ve bu ihmali kim yapmışsa, yargı önünde hesap verecek. Bunun yanında Aziziye Araştırma Hastanesi'ni karaladığım ve hakkımda dava açılacağı belirtiliyor.
Söyleyeceğim tek şey var. Amacım ne bir kurumu, ne de şahısları karalamak. Zaten bunu da yapmadım, ben olup biteni anlattım ve hepsi de doğrudur. " dedi.
Yediz bebeklere hamile kaldıktan sonra, hayatının allak bullak olduğunu dile getiren Karabacak, "Bir sürü sıkıntı çektim. Yeri geldi insanlarla, yeri geldi medyayla mücadele ettim. Daha sonra, televizyon kanallarından para aldığım yönünde söylentiler çıktı. Bununla da kalınmadı, Erzurum milletvekillerinin benim için 7 milyar lira para yardımı yaptığı şeklinde dedikodu yaydılar.
Bu sıkıntılar yüzünden psikolojik rahatsızlıklar içindeyim, geceleri uyuyamıyorum ve depresyon geçiriyorum. Bundan sonra bebeklerim geri gelmeyecek, bunu ben de biliyorum. Para peşinde de değilim. Ben, çektiğim bu sıkıntıları bir başkasının yeniden çekmesini istemiyorum. Bu yüzden ihmal kimde olursa olsun, yargı önünde belli olacak ve hesap verecek." diye konuştu.
Davalar karşılıklı
Nursema Karabacak, hukuki mücadelesini önümüzdeki günlerde başlatacak. Aziziye Araştırma Hastanesi'ne resmen dava açacağını vurgulayan Karabacak, üniversite tarafından kendisine açılacağı belirtilen dava hakkında da duygularını şöyle aktardı: "Ben yavrularımı kaybetttim, bunun mücadelesini veriyorum. Ben iftira atmadım. Anlattıklarım tamamen gerçek ve hakkımı arayacağım. Kimin haklı olup olmadığına adalet karar verecektir. Başvurumu önümüzdeki günlerde yaparak, Aziziye Araştırma Hastanesi ile ilgili hukuki mücadelemi başlatacağım."