Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Saddam Hüseyin'i devirmek için başlatacağı askeri harekatın sonucu Türkler ve Kürtler arasında, özellikle de Kerkük civarında büyük çaplı bir çatışma olasılığı yüksek.
Bunu engellemek için ABD üç hamlede bulunmalı:
* Kerkük'e önce kendi kuvvetlerini sokmak,
* Türkiye'nin belirli kısıtlamalar içinde hareket etmesini sağlamak
* Iraklı Kürtleri Türkiye'yi kışkırtacak eylemlerden kaçınmaya ikna etmek.
Kuzey Irak'taki Kürtler fiili olarak bir miktar siyasal bağımsızlık kazanmış durumda. ABD öncülüğünde başlayacak olan bir savaş büyük ihtimalle mevcut düzeni bozacaktır ve Kürtleri bundan sonra nelerin beklediği sorusunu uyandırmaktadır.
Aslında tam bağımsızlık isteyen ama daha genişletilmiş bir özerklikle yetinebilecek olan Kürtler açısından savaşın sonuçları şunlar olabilir: Kısıtlı bir özerklik, ya da daha kötüsü, asgari talepleri karşılanmadığı takdirde dağlara dönüş ve merkezi denetime karşı yeni bir ayaklanma.
Bu senaryoların ikisinde de Kerkük şehrinin gelecekteki konumu önemli bir rol oynuyor. Kerkük şehrini isteyenler yalnızca Kürtler değil; Türkmenler ve Süryaniler gibi diğer azınlık grupları ve Baas rejiminin kasıtlı Araplaştırma politikaları sonucu oldukça genişleyen Arap nüfusu için de Kerkük şehri hem bir arzu nesnesi hem de gelecekte uğruna mücadele edecekleri bir bölge.
Üstelik Bağdat'taki herhangi bir merkezi hükümet de Kerkük ve çevresini bölünmez Irak toprakları olarak görüp üzerlerinde hak iddia edecektir. Bu bugün Saddam Hüseyin rejimi altında da böyledir, ABD öncülüğünde açılacak bir savaş sonrasında iktidara geçecek rejim için de böyle olacaktır. Bunun nedenlerinden biri Kerkük-Musul bölgesinin 10 milyar varillik rezervler üzerinde olması.
Kürt partilerin de bildiği gibi, Kürtlerin kaderinin belirlenmesinde baş rolde ABD, Türkiye ve Kürt olmayan Iraklı muhalefet grupları var. Kuzey Irak'ta kendi çıkarları olan İran da bölgedeki gelişmeleri dikkatle izliyor.
Suriye'deki Kürt nüfusu, bu ülkenin hükümeti için bir endişe kaynağı oluşturuyor. Ayrıca Irak'taki çoğunluk olan Arap nüfusu Kürtlerin taleplerine sıcak bakmıyor.
ABD Irak'ın toprak bütünlüğünü korumaya özen göstereceğini açıkladı. Bu aynı zamanda şu anlama geliyor; ABD için Kürtlerin bağımsızlığı Irak krizinin kabul edilebilir bir sonucu değil. Türkiye de Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasının önemini vurguladı ve kendi Kürt nüfusuyla ilişkileri nedeniyle Iraklı Kürtlerin egemenliğine hiçbir ölçüde tolerans göstermeyecek.
Şu anda en az birkaç bin Türk askeri birliği Kuzey Irak'ta önemli bir hava alanını işgal etmekteler, ayrıca on binlercesi daha ülkeye girmek üzere konuşlanmış durumda. ABD ve Türkiye arasında son dakika görüşmelerinde uzlaşma sağlansa bile Türkiye kendi milli çıkarlarına ya da Kürtlerin hareketlerine göre hareket edebilir.
Bu Irak'taki Kürtlere esas olarak iki seçenek bırakıyor, bunların ikisi de ciddi riskler taşıyor: Bağdat rejimine karşı savaşında ABD ile işbirliği yapmak ve böylece sonrasında en iyi imtiyazları elde etmek ya da savaş kargaşasında kendi askeri gücüne oynayarak Kerkük'e girmek ve neticede bölgede bir sonraki Bağdat rejiminin, Irak'taki Amerikan kumandanların ya da Türkiye'deki hükümetin değiştirmekte zorlanacakları bir durum yaratmak. Her iki yaklaşım da başarısız olabilir.
ABD kendi yarattığı ya da tercih ettiği hükümete tam destek verecektir. Irak'taki değişimin ardından gelecek pazarlık sürecinde Kürtler verdikleri destekten ötürü ödüllendirilebilirler, ancak bu istediklerini alacakları anlamına gelmiyor.
ABD, Irak nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Kürt olmayan ve Kürtlerin amaçlarına düşman olan Iraklılara göre hareket etmesi gerekecektir. Kürtlere Kerkük üzerinde bazı hakların verilmemesi de dahil olmak üzere, Kürt meselesinin tatmin edici bir şekilde çözümlenmemesi silahlı çatışmaya ve Kuzeyde istikrarsızlığın sürmesine neden olabilir.
Aynı şekilde Kürtlerin Kerkük'e girmesi, Türk ordusunun müdahalesine yol açmasa bile (ki bu en kötü ihtimal) ABD ordusuyla doğrudan yüzleşmelerine yol açacaktır. Üstelik Kerkük bölgesinin içinde de büyük bir kargaşa doğabilir, çünkü Baas rejimi tarafından sürülen ve şimdi silahlı Kürt gruplarınca desteklenen sivil Kürtler bölgeye dönmeye kalkıştıklarında bölgeyi Araplaştırmak için getirilmiş yerleşimcilerce evlerinin işgal edilmiş olduğunu görecekler. Kürt idaresi altında bölge bu sefer Arap nüfusuna yönelik yeni bir sürgün dalgasına ve beraberinde gelecek şiddete tanık olacaktır.
Üçüncü bir senaryoya göre, Kerkük'teki sivil Kürtler, şehre dönenlerle birlikte şehrin idari denetimini ele geçirirlerken, Kürt partileri başlangıçta belirli kısıtlamalar içinde hareket edecek. Burada Kürt partileri (milisleri) bir yandan önemli bir rol oynuyor gibi gözükerek yerlerinden edilen Kerküklülerin harekete geçmelerine önayak olup, sonra da sivillerin dönüşünü şehre girmek için bir bahane olarak kullanacak: bu hem Türk ordusunun müdahalesini hem de Kürt partilerinin halkı desteklemek için girişecekleri bir askeri harekatı beraberinde getirebilir.
Bu arada Barzani öncülüğündeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Talabani öncülüğündeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki, kaynakların ve Kürt milli hareketinin denetimine ilişkin geçmişteki düşmanlık nedeniyle bu iki partinin arasındaki hassas denge, Kerkük'teki Kürtlerin denetimine konusunda bozulabilir.
İki birbiriyle bağlantılı mesele söz konusu. İlki savaş süresince Kürtler ve Türkler arasında çıkabilecek büyük bir çatışmayı önlemek. İkincisi ise Irak devleti için hem toprak bütünlüğünü koruyacak hem de Kürt halkının meşru taleplerine cevap verecek bir yapı oluşturmaya çalışmak.
Bunları sağlamak için üç şey gerekiyor.
* ABD güçlerinin Kerkük'e Türk ve Kürt askeri güçlerinden önce girmesi; ancak bu yolla Türkiye ve Kürtler arasında oluşabilecek tehlikeli bir çatışma önlenebilir.
* İkinci olarak ABD'nin Kürtlerden, Türkleri kışkırtacak hiçbir davranışta, özellikle de tek yanlı askeri hamlelerde bulunmamalarını ve uluslararası güçlerin Kerkük'te geçici olarak bulunmasına razı olmalarını açıkça talep etmesi.
Buna karşılık ABD Kürtleri (Türkiye'den ya da Saddam sonrası Bağdat rejiminden gelecek) saldırılardan koruyacağını ve yeni Irak devletinin kuruluşunda Kürtlerin önemli bir rol oynayacağını temin etmelidir.
* Üçüncü olarak ABD Türkiye' ye belirli kısıtlamalar içinde hareket etmesini ve özellikle de Kuzey Irak'ta tek yanlı askeri harekattan kaçınmasını tekit etmelidir. Kuşkusuz Türk askeri kuvvetleri gerekli gördükleri takdirde Washington'un baskısına rağmen Kuzey Irak'a girecektir.
Savaş başlamadan ABD ile Türkiye arasında askeri bir anlaşmanın sağlanamamış olması meseleyi iyice zorlaştırdı. ABD, hem (Kürtleri kısıtlayarak) Türkiye'nin kaygılarını gidermek hem de yapacağı müdahalenin siyasi ve diplomatik bedellerini en aza indirmek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır.
Aşağıdaki öneriler ABD'nin Irak'a savaş açacağı varsayımı üzerine geliştirilmiştir.
Öneriler
Amerika Birleşik Devletleri'ne:
1. Kürtleri Irak'tan korumak için ve Türk askeri kuvvetleri ile Iraklı Kürt milisleri arasında bir tampon oluşturmak için ABD askeri kuvvetlerinin bir an önce Kuzey Irak'a yerleştirilmesi. Türkiye'nin sınır bölgesinde güvenlik sağlamaktan öte herhangi bir harekata girişmeyeceğine dair Kürtlere güvence verilmesi.
2. Kürdistan Bölge Hükümeti ve KDP ve KYB ile bağlantılı olan milislere Kerkük ya da Musul'a girmek de dahil, Türkiye'yi kışkırtacak edecek ya da Kürt sorunun karşılıklı görüş alışverişine dayanan çözüm yle meselesinin rızai bir çözümüne varacak (a consensual settling of the Kurdish question) herhangi bir tek yanlı askeri ya da siyasi girişime karşı çıkacağını tekit etmek.
3. Türkiye'nin Iraklı göçmenler için Irak sınırları içersinde kurduğu göçmen kamplarına ABD'li askeri yetkililer yerleştirmek.
4. Türkiye'ye askeri açıdan belirli kısıtlamalar içinde hareket etmesine ve askeri kuvvetlerinin Irak-Türkiye sınırlarında kalmasına ilişkin çağrısını yinelemek.
5.Bölge ABD'nin denetimine geçip Bağdat'ta merkezi hükümet yeniden kurulduğunda Türk kuvvetlerinin Kuzey Irak'tan çekilmesini sağlamak..
6. ABD kuvvetleri Musul ve Kerkük'e yerleştiğinde yerel nüfusu olası misillemeden ve mülklerini tahribattan korumaya yönelik hareket etmek ve tarafsız bir kuvvete devredinceye kadar bu iki şehrin işletmesini üstlenmek.
7. Irak'ın nihai anayasal yapısını belirleyecek siyasi değişim sürecinde Kürtlerin söz sahibi olmasını sağlamak.
Türkiye'ye:
8. Irak içindeki askeri harekatı, savunma, güvenlik sağlama ve göçmenlere yardımcı olma amacıyla ve sınır bölgesiyle sınırlı tutmak.
9. Bölge ABD idaresine girdiğinde ve Bağdat'ta merkezi otorite yeniden kurulduğunda Kuzey Irak'tan askeri birliklerini çekmek
10. Türkiye sınırına akın eden Iraklılara ilişkin, sınırın Iraklı göçmenlere açılmaya hazır olmadığını varsayarak:
(a) Türk askeri bölgeden çekilinceye kadar, denetimleri altındaki Iraklı göçmenlere sığınak sağlayan kampların güvenliğini ABD ile işbirliği yaparak sağlamak;
(b) Uluslararası yardım örgütlerinin kamplarda yaşayan Iraklı sürgünlere ulaşmalarını sağlamak ve bu tür örgütlerle birlikte çalışmak;
(c) Iraklıların bir olağanüstü tehlike halinden ya da askeri saldırıdan korunmaları gerektiğinde sınırı açmaya hazır olmak.
(d) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin Türkiye'ye geçecek Iraklıların kabul edilme sürecinde bulunmasını sağlamak.
Kürt Partilere ve Kürdistan Bölge Hükümeti'ne:
11. Irak içinde tek yanlı askeri hamlede bulunmayacağını beyan etmek.
12. Kürt denetimi altındaki bölgeden Kerkük'e dönen göçmen Kürt sivillerinin silah taşımasını engellemek ve çete adaletinden kaçınmaları ve etnik saldırılarda bulunmamaları konusunda ihtar vermek.
13. Kerkük şehrini etnik çeşitliliğe toleranslı kılmak için çabalamak ve mülkiyet iddialarının karara bağlanmasını BM Güvenlik Konseyi tarafından kurulacak tarafsız bir uluslararası teknik birime bırakmak.
14. Kürtler arasında yaşayan azınlıkların, özellikle de Türkmenlerin ve Süryani/Keldanilerin temel haklarını koruyacağını beyan etmek.
15. Diğer Kürt partilerine karşı askeri hamlelerde bulunmamak.
16. Kürt denetimi altındaki bölgeyi PKK'nın Türkiye'ye karşı askeri harekatları desteklemek, hazırlamak ya da başlatmak için kullanmasını yasaklamak.
17. Yeni bir Irak hükümetinin kurulmasında Kürt partilerinin çabalarını birleştirmek için elinden geleni yapmak.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne:
18. Kerkük'teki mülkiyet iddialarını karara bağlamak için bir uluslararası tarafsız teknik birim kurmak.
Uluslararası topluma
19. Kürt göçmenler için acil insani yardım sağlamak. (BE/NM)
* Metni İngilizceden Başak Ertur çevirdi.