Mustafa Alabora Siyasi Gazete'nin sorularını cevapladı.
Oğlunun da bir üyesi olduğu yeni kuşağı nasıl buluyorsun?
Yalnızca bir baba olarak değil, bir öğretmen olarak da umutluyum. Bu çocuklar apolitik gibi görünseler.de sabah derse başladığımızda ben onlara hep şöyle sorarım: Çocuklar bugün bana ne öğreteceksiniz. :
Nazım'ın dizeleri hep geçerli olacak " Babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim..." Aslında sonunda beyinsel yaşlılığın ne olduğunu da çözdüğümü sanıyorum. Kendinden sonraki kuşakları küçümsemeye başladığın, onların bir işe yaramadıklarım senden geri olduklarını düşünmeye başladığında, işin bitmiş demektir. Artık sadece, bedenin değil katan da yaşlanmıştır.
Genç kuşaklar umudu aramak ve yaşatmak bunu temsil etmek, bugüne yönelik eleştirilerim bütün sonuçlarına kadar taşımakta yeterince etkinler mi?
Bunun böyle olmadığına kısmen katılıyorum ama bu bir ara kuşak için geçerli daha çok ve bunun da toplumsal nedenleri var. 1980 sonrası köşe dönmek yüceltilirken, yalnız bırakılmaya ve çaresiz kalkmaya mahkum edildi çocuklar. YÖK'ün açık ve özgür tartışma ve araştırma düzenim yok etmesiyle 1923'ten önce olmuş hiçbir şeyi bilmeyen, zihni daralmış bir gençlik kitlesi yaratılmaya çalışıldı. "Laik ve demokratik"lik adı altında devlet düşünmeyi yasakladı
Ama bugünün gençlerini, akılcı, soğukkanlı ve politikaya karşı çok daha duyarlı görüyorum. Ben bizim kuşağımızın tarihi de dahil her şeyin tartışmaya, araştırılmaya açılması sorgulanması gerektiğim düşünüyorum, değer yargılarımızı fikirlerimizi her sevimiz her gün sorgulamamız gerekiyor.
68 kuşağın bugünkü varoluş şeklini nasıl buluyorsun, örneğin, 68'liler Vakfı Denktaş'a Destek Mitingi'ne katlıyor faşistlerle birlikte...
Çok şaşırdım, çok yadırgadım... İnanılmaz bir şey, kendilerini Denktaş'la özdeşleştirebilmeleri. Genel olarak da aslında kuşağımızın eskisi gibi dönüştürücü bir işlevi yerine getirebildiğini söylemem zor.
Genç kuşağın apolitikliğinin sorumluluğunu yalnızca
toplum ve devlete yıkabilir miyiz? Yaşıtlarımız olan anne ve babalarının benim çektiğimi çocuğum çekmesin güdüsü de bunda bir rol oynadı mı?
Maalesef evet. Bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Ama ben oğlumu öyle yetiştirmek istemedim. Annesi Betül de, ben de onun önüne hiçbir engel koymadan, sahip olduğumuz değerleri ona da aktarmaya çalıştık. 3 yıl Savaş Ay'ın ekibinde muhabirlik yaptı Mehmet Ali, 19 yaşındaydı o zaman, Filistin- İsrail çatışmasını izlemek için İsrail'e göndermeyi istediklerinde gönderdim, o deneyimi yaşamasını istedim.
Derler ki, "oğlan çocuğu babasını öldürmeden kendi olamaz"
Ama biz arkadaş olmayı becerebildik. "O senin çocuğun ama başka birisi" dedim hep kendime, o da ben de bütün birikimlerimizi bir araya getirdip ortaklaşa bir ev yaptık kendimize. Mehmet Ali'nin annesi Betül'le çok önceleri ayrıldık. Ama üçümüz de çok iyi arkadaşız şimdi. Beyazıt'taki Savaşa Hayır Mitingi'nde üçümüz birlikte kol kola yürüdük. Bence haber, iki kuşaktan, iki ayrı. cinsten üç sanatçının böyle bir tavır almasıydı, ama medya bunlarla ilgilenmiyor.
Savaşı önleyebilecek miyiz?
ABD'nin Irak'a saldırmaması için son ana kadar elimizden geleni yapmalıyız. O son an da gelmeyecek bence. Ama, Amerika Irak'a saldırdığında Irak halkını kendini ve, ülkesin! korumak için silaha sarılmasını da anlayışla karşılayacağım.
İnsanlık tarihine baktığımda savaşın bütün teknolojik gelişmelerin kaynağı olduğunu biliyorum. Ama. ne genel olarak savaşı ne de bu savaşıı olumlamam için bir sebep bu. Savaş daha çıkmadan bütün insanlığı Amerika'ya karşı ayağa kalkarak savaşı durdurmak için kendisini ortaya. koyması bizim bambaşka bir çağda. yaşamakta olduğumuzu haber veriyor.
Dünya medyası "11 Eylül'den sonra dünya eskisi gibi olmayacak," sözünü dilinden düşürmedi. Ama bence dünya eskisi gibi olmayacaksa, savaşa karşı başlayan bu dünya çapında direniş yüzünden eskisi gibi' Olmayacak. Medyanın gözünü buraya çevirmesi savaşın önlenmesinde :
çok etkili olabilir.(NK)