Dernek yetkilileri, bianet'e verdikleri bilgide, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün aralık ayında kendilerine bu konuda bir yazı yolladığını ve İçişleri Bakanlığı'ndan gelen bir talimatı gerekçe göstererek Terörle Mücadele Yasası kapsamında gözaltındaki kişilerle ilgili bilgi veremeyeceklerini bildirdiğini aktardı.
"Kayıp, işkence ve kötü muamele riski artıyor"
İHD İstanbul Şubesi, bugün Adalet Bakanlığı'na, Başbakan'a, İçişleri Bakanlığı'na ve TBMM Başkanlığı'na birer mektup gönderdi.
Bu uygulamayla terörle mücadele kapsamında gözaltına alınan kişilerin kaybedilme, işkence ve kötü muamele görme riskinin artmasından kaygılandıklarını bildiren hak savunucuları, TMY tamamen kaldırılana kadar, yasada gözaltına alınan kişiler hakkında bilgi edinmeyi engelleyen ve savunma hakkını ihlal eden düzenlemelerin kaldırılmasını istedi.
Gözaltı İzleme Birimleri gözaltındaki kişilerin kaybedilme, işkence ve kötü muamele riskini ortadan kaldırmayı veya azaltmayı öngören bir düzenlemeyle kurulmuştu. Böylece gözaltındaki kişilerin akıbeti hakkında sağlıklı bilgi resmi kaynaklardan alınabiliyordu.
İHD'ye başvuranların önemli bir kısmını, yakınları güvenlik güçlerince gözaltına alınan kişiler oluşturuyor. Dernek, gözaltına alınan kişilerin akıbeti hakkında bilgi alma için ilgili birimlerle iletişim kurarak bilgi alıyor ve bilgileri başvuruculara iletiyor.
Hak savunucuları TMY'nin yol açacağı ihlalleri dile getirmişti
TMY'de değişikliğin görüşüldüğü Nisan 2006'da, İzmir Barosu avukatlarından, İşkenceyi Önleme Grubu (İÖG) üyelerinden Nalan Erkem, tasarının şüphelilere getirilen hakların hepsini geri aldığını, işkencenin ve kötü muamelenin yolunu açarken, avukat tarafından kanıtlanmasını da engellemeye yönelik olduğunu belirtmişti.
Erkem, şüphelinin avukatıyla görüştürülmediği 24 saat boyunca her türlü kötü muameleye uğrayabileceğini, işkence görebileceğini söylemiş, 24 saat sonra tek bir avukatla görüşebilmesininse, işkencenin ve kötü muamelenin kanıtlanmasını önlemeye yönelik olduğunu vurgulamıştı.
"Bu 24 saat boyunca şüpheliye her şeyi yapabilirler. Kaba, fiziksel şiddet olmayabilir. Sözel şiddet, onurunu kırma, şüpheliyi 'ifadeye hazırlama' olabilir. Türkiye soruşturma pratiği, bunun örnekleriyle dolu; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi davalarında da bu uygulamalar ortaya çıktı. Ayrıca, gözaltında iz bırakmayan cinsel taciz riski de var."
Bu sürenin sonunda, şüphelinin avukata anlatabileceği çok az şey olacağını söyleyen Erkem, mevcut avukat görüşmelerinde yaşananları örnek vermişti.
"Görüşme odasına, 5 dakikada bir -bir bahaneyle- bir polis girer. Doğrudan şüphelinin yüzüne bakar. Amaç psikolojisini bozmaktır. Sürekli rahatsız ederek, taciz ve kontroldür. Çok çeşitli, yaratıcı yöntemleri vardır.
"Tek bir avukat, insanlık dışı muamele görmüş bir şüpheliye, böyle bir ortamda gerçekleşen avukat görüşmesinde, ne kadar sağlıklı bir yardım sunabilir? İşkence ve kötü muameleyi delillendirme şansı ne kadardır?"
TİHV: Denetimsiz gözaltı işkenceye uygun koşul yaratır
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da işkencenin önlenmesinde gerekli ve yararlı olan koruma haklarına ilişkin düzenlemelerin, Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki suçlarda bertaraf edildiğini, etkisizleştirildiğini söylemiş, "güvencesiz ve denetimsiz bir gözaltı süreciyle, sistematik işkence yöntemlerine başvurulmasına uygun koşulların yaratıldığını" ifade etmişti.
"Tasarıda yer alan tutuklu ve hükümlülerin infaz kurumlarından çıkartılarak yeniden ve 4-15 gün arasında değişen sürelerde gözaltına tutulması hükmünü, işkence için imkan yaratmak dışında bir gerekçeyle açıklamak olanaksız."
BM Çalışma Grubu uyarmıştı
Ekim 2006'da Türkiye'de bulunan Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalara Dair Çalışma Grubu da, saptamalarında gözaltı sürelerine ve avukatların dosya incelemesine getirilen sınırlamalara değinmişti.
Gözaltı süresi sonuna kadar kullanılıyor: "Yeni Ceza Muhakemeleri Yasası'na (CMK) göre terör suçu sanıklarının emniyet birimlerindeki gözaltı süresi ancak istisnai hallerde en fazla dört güne kadar uzatılırken, Emniyet'in Terörle Mücadele birimlerinde tutulan kayıt defterlerinden kimi karakollarda bu sürenin sonuna kadar kullanıldığı gözlendi."
Avukatların dosyayı incelemesine engel olunuyor: "1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılan ve Haziran 2006'da yürürlüğe giren değişikliklere istinaden, terör suçlarında uzmanlaşmış özel ağır ceza mahkemeleri neredeyse sistematik olarak bazen altı ayı aşan sürelerle gizlilik kararları alarak sanık avukatlarının dava dosyadaki delilleri incelemelerine engel oluyor." (TK)