İHD İstanbul Şube binasında bir araya gelen İnsan Hakları Derneği, (İHD) Tutuklu Ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği, (TAYAD) Tutuklu Yakınları Birliği, (TUYAB), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği, (TUHAD) ve Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği, ( TUAD) temsilcileri raporu basına yaptıkları açıklamayla sundu.
"F tipi intiharlara neden oluyor"
F tipi cezaevlerine ilişkin araştırmaların sonuçlarını açıklayan İHD İstanbul Şube Sekreteri Gülseren Yoleri, "F tipi cezaevlerinde uygulanan tecrit ve izolasyon politikalarının tutuklular üzerinde psikolojik rahatsızlık ve intiharlara neden olduğunu" söyledi.
"Sağlık durumları çok kötü olan tutukluların serbest bırakılmasını" isteyen Yoleri, "tecrit ve izolasyon kaldırılmadığı sürece meydana gelecek tüm ölümlerden başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerin sorumlu olacağını" söyledi.
TUYAB adına açıklama yapan Seza Mis Horuz, "F tipi cezaevlerindeki hasta tutukluların tedavilerinin yapılmadığını, dışarından yiyecek alınmadığı için sağlıksız beslendiklerini" belirtti. Horuz, "tutukluların tedavisi için verilen ilaçların hijyenik şartlardan yoksun olduğunu, tutukluların hesaplarında para yoksa ilaçlarının alınmadığını" vurguladı.
"Oğlum intihar etmiş olabilir ama..."
Geçtiğimiz günlerde Kandıra F Tipi Cezaevi'nde intihar ettiği ileri sürülen DHKP-C davasından hükümlü Volkan Ağırman 'ın babası Niyazi Ağırman, F tipi cezaevlerini 'Mezara' benzetti. Konuşurken gözyaşlarını tutamayan Ağırman şunları söyledi:
"Oğlum intihar da etmiş olabilir ama bir şey var . Orası devlet garantisinde bir yer. Bir de üstün güvenlik sisteminden bahsediyorlar. İnsan hayatı orada garantili gibi bir sürü laflar ediyorlar. Devlet benim oğlumu korumak zorundaydı. Benim oğlum ölmüştür bir daha geri gelmesi mümkün değildir. Burada olmamın sebebi hem oğlumun hakkını aramak, hem de bir daha böyle ölümler olmasın diyedir. Ben ağlıyorum, başka anne ve babalar ağlamasın. (NK)