Mısır'ın başkenti Kahire'de 31 Aralıkta Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'i kabul etmeden önce gazetecilere konuşan El Ezher Şeyhi Seyyid Tantavi, başörtüsünün dini bir zorunluluk olduğuna işaret etmiş; ancak Müslüman olmayan ülkelerin bu konuda yasak getirebileceğini söylemişti.
Açıklama, insan hakları bilincinden yoksun
İslamın farklı kültür, inanç, yaşam tarzı ve özgürlüklere karşı olmayı zulüm olarak adlandırdığını; birey üzerinde egemenlik kurma konusunda devlete göndermede bulunan hiçbir referansı veya uygulaması bulunmadığını söyleyen Sarıgül, El Ezher Şeyhinin bu fetvası, İslam dünyasının zihnen nasıl bir perişanlık içinde olduğunun da açık bir resmidir dedi.
Sarıgül, Tantavinin Müslüman ve Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanlar için farklı kuralların işleyebileceği; Müslüman olmayan ülkelerin koyduğu kurallara müdahale etme hakkı bulunmadığı yönündeki yaklaşımını yanlış ve tehlikeli bulduklarını belirtti.
Bu anlayış insan haklarından, bireysel özgürlüklerden, hukuk devleti anlayışından nasibini almamış gerici bir anlayıştır. Devleti yegane belirleyici olarak merkeze koyan, bireyi ise devletin kulu gibi algılayan vatandaşlık haklarından habersiz bir yaklaşımdır diyen Sarıgül, insan hakları ihlallerinin hiçbir devletin içişi sayılamayacağını, insan hakları ihlallerinin önlemenin de uluslar arası camianın sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Birey ve hakları ya da devlet ve otoritesi
Sarıgül, şöyle konuştu:
* Tantaviye göre; Mısır İslam ülkesi, onun için Müslümanların başörtüsünü yasaklayamaz. Ancak Fransa Hıristiyan bir ülke olduğu için başörtüsünü yasaklayabilir fakat haçı yasaklayamaz.
* Bu şu anlama geliyor: Müslümanlar da kendi ülkelerinde gayri Müslimlerin her türlü haklarını yasaklayabilirler! Bu anlayışa göre, birey ve onun hakları diye bir şey yok, varsa-yoksa devlet ve onun otoritesi vardır. Devletler kendi vatandaşlarına istediğini yapabilirler, bu onların içişleridir, kimse onların egemenlik alanlarına müdahale edemez.
* İnsan hakları ihlalleri, hiçbir devletin içişi sayılamaz. İnsan hakları ihlallerini önlemek, uluslararası camianın sorumluluğunda olmalıdır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin dibacesinde bu gerçek şu şekilde ifade edilmektedir: Üye devletlerin Birleşmiş Milletlerle işbirliği içinde, insan haklarına ve temel özgürlüklere bütün dünyada saygı gösterilmesinin sağlanmasını üstlenmiş olduklarını,(...)
* Hal bu iken; Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, El Ezher Müftüsü'ne laik ve Müslüman olmayan ülkelerde hukuka saygı göstermenin görev olduğunu vurguladığı için teşekkür ederim diyebilmiştir.
İslam dünyasına çağrı
* Bu fetvanın asıl üzücü tarafı, İslam adına verilmiş olmasıdır. Bu yasağa karşı çıkarken; başörtüsünün Allahın emri olduğu için serbest olması gerektiğini söylemekte, yasağı savunurken, yasak Müslüman olmayan bir ülkede uygulandığı için normaldir demektedir ki bu, İslam diniyle asla bağdaşır bir anlayış değildir.
* Bizler bu hak ihlallerinin, Fransa gibi insan haklarının, demokrasinin ve vatandaşlık hukukunun -seküler bir zaviyeden de olsa- tetikleyiciliğini yapmış olan bir ihtilalin beşiğinde meydana gelmesini de, yine aynı şekilde saydığımız bu değerleri ilahi referanslarıyla çok daha önce ve çok daha etkili bir şekilde savunmuş olan İslam coğrafyasında ve İslam adına meydana gelmesini de ayrıca üzüntüyle karşılıyor ve İslam dünyası dahil olmak üzere herkesi, insan hakları üzerinde bir kez daha düşünmeye çağırıyoruz. (BB)