Çanakkale'de ikinci yarı öğrenimi sancılı başladı. Öğrenci yoğunluğu yüzünden ilk dönem sıkıntı çeken öğrenciler ikinci dönemde de aynı sıkıntılarla sezonu sürdürecek. Okullarda hizmetliler yetersiz, ısınma problemi devam ediyor. Yetkililer de kadrosuzluktan ve parasızlıktan yakınıyor. Laf çok, çözüm üreten yok.
Çanakkale'de 2001-2002 eğitim ve öğretim yılı ikinci dönem çalışmalarına dün başlandı fakat sorunlar ilk dönemi aratmadı. Marmara depreminde kaybettiğimiz mimar Özlem Kayalı adına yaptırılan 8 yıllık zorunlu temel eğitim verecek okulun inşaatı verilen onca sözlere rağmen bir arpa boyu ilerleyemedi. Attığımız adımdan soluduğumuz havaya kadar yaşantımızın her alanında uygulanan eğitime katkı paylarının nereye gittiği bilinemezken Çanakkale'deki bir çok okul öğrenim yuvası olmaktan çok adeta sorunlar yumağı.
Personel yetersiz
Anayasa ile güvence altına alınan parasız eğitim ve öğrenime rağmen uygulanan sistem paralı eğitimden farksız. Çünkü okullarda emekli olan müstahdemlerin yerine personel alınmıyor, temizlik dahil tüm işler velilerin ödediği paralarla geçici işçilere yaptırılıyor. Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görevli bir üst düzey yetkilinin sözleri ilgi çekici. Yetkili "Bizim bireysel yaptırım yetkimiz yok herşey genel politikaya bağlı. Bırakın personeli okulların ihtiyaçlarını karşılayacak para yok. Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız. Eğitime katkı paylarının hesabı bize soruluyor. Biz çıkarmadık ki" diyor.
Velilerde olmasa
Kapasitenin çok üzerinde öğrenci barındırmak zorunda kalan okulların içler acısı hali çağdaş öğrenim görmeye olanak tanımazken kalorifer dahil onarım ve diğer giderler için okulların Aile Birlikleri ya da Koruma Dernekleri devreye girmek zorunda bırakılıyor. Sportif faaliyetler bile öğrenci velilerinin vereceği yardımlara bağlı. Bilgisayar kullanımının yaygınlaştığı bugünkü zamanda en iyimser rakkamla 25-30 öğrenciye bir bilgisayar düşüyor. Onların bir çoğu da veli bağışları ile alınanlar.
Vitrine harcama
Oysa Çanakkale Milli Eğitiminde farklı yerlere para gerektiğinde hiçbir kısıntı yapılmadan buralara kaynak aktarılabiliyor. Vitrine harcanan paralar olası bir depremde yıkılma tehlikesi bulunan okullara nedense zamanında aktarılamıyor. İşte Çanakkale'de öğrenim, saymaya çalıştığımız bu olumsuzluklarla ikinci döneme "Merhaba" dedi.