Din Görevlilerine İnsan Hakları Eğitimi

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin (Mazlumder) düzenlediği, "Din Görevlilerine İnsan Hakları Eğitimi" sona erdi. Sonuçlar olumlu. Din görevlileri, bu eğitimden memnun. Hatta geç kalındığını düşünüp, devam etmek isteyenler var.

Mazlumder İzmir Şubesi'nin düzenlediği eğitimler, 12 ilde gerçekleştirildi. Hukukçuların, ilahiyat alanındaki akademisyenlerin verdiği seminerlerde 6 ana konu işlendi:

* Yaşama hakkı

* İnsan hakları kavramına giriş

* İşkence ve kötü muamele

* İfade özgürlüğü

* Din ve vicdan özgürlüğü

* Örgütlenme özgürlüğü

* Kadın hakları

Eylül 2004'te Edirne'de başlayan ve her bir il için 1 günlük seminerlerin düzenlediği eğitim serisi, 27 Mart'taki Sakarya eğitimiyle sona erdi. Eğitim sonuçları, kitapçık olarak yayınlanacak.

Derneğin İzmir şubesi başkan yardımcısı ve projenin sorumlusu Servet Çetin'in bianet'e verdiği bilgiye göre, eğitimlere her ilde ortalama 40 kişi katıldı. Çetin, katılımcılar arasında kadınların oranının yüksek olduğunu söyledi.

Din görevlilerinden, imamlardan, kuran kursu öğreticilerinden, vaizlerden, vaizelerden müftü ve müftü yardımcılarından ve din dersi öğretmenlerinden oluşan katılımcıların çoğu, insan haklarına ilişkin ilk kez eğitim aldı.

Din görevlileri insan hakları eğitiminden memnun

Servet Çetin, katılımcıların eğitimi olumlu karşılayıp memnun kaldığını söylüyor. Eğitim sonunda doldurdukları değerlendirme formlarından ortaya çıkan kimi sonuçlar şöyle:

* Katılımcıların yüzde 85'i beklentilerin karşılandığını belirtiyor.

* Eğitimde geliştirdikleri düşünceleri başkalarına aktarmayı düşünenlerin oranı yüzde 95.

* Katılımcıların hepsi, eğitimde dağıtılan materyallerle görev yerinde bir insan hakları arşivi oluşturmayı düşünüyor.

* Hepsi eğitimi diğer meslektaşlarına tavsiye ediyor.

* Yine hepsi, eğitime devam etmek istediğini belirtirken, aslında geç kalındığını ifade ediyor.

Neden din görevlileri?

Çetin, "Din görevlilerinin insan hakları eğitimine ne ihtiyacı var?" sorusunun kendilerine çok sorulduğunu, ancak bu insanların toplumun kanaat önderleri arasında yer aldığı için, insan hakları perspektifi kazanmalarının önemli olduğunu söylüyor.

"Bu insanlar toplumda ciddi bir saygınlığa sahip. Din toplumsal yaşamda belirleyicilerden biri. Türkiye'de hiçbir kamu görevlisi, bu kadar çeşitli insanla, bu kadar yoğun bir araya gelmiyor. Muhafazakar kesimin insan haklarına yaklaşımı katı. Bu nedenle, eğitim, çarpan etkileri bakımından çok önemli."

Beklenmedik tartışmalar

Servet Çetin, eğitim sırasında, kritik konuların da tartışıldığını ve beklenmedik sonuçlarla karşılaştıklarını anlattı.

"Türkiye'de farklı dini yapılara karşı hoşgörüsüzlük var. Vicdan özgürlüğünü ilerken buna çok değindik. Örneğin misyonerlik konusunu tartıştık. Katılımcılar, 'Bu insanlar da kendi dinlerini ifade edebilmeli, propagandasını yapabilmelidir' dedi. Bu çok anlamlı. Bu hoşgörüyü kendi cemaatlerine, çevrelerine götürebilmeliler."

Çetin, ayrımcılığın azaltılması ve din adına şiddetin, terörün kutsanmasının önüne geçilmesi açısından da eğitimlerin yararını vurguladı. (TK)