İnsan Hakları Derneği (İHD), YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e faks çekerek gelişmeleri protesto etti. YÖK afişleri sonrası 300 öğrencinin dilekçesini geri çektiği öğrenildi.
Öğrencilerin rektörlüklere verdiği dilekçe şöyle:
* Anayasada yapılan değişiklikler Kürtçe'nin kullanım alanlarının gelişmesine olanak yarattı.
* Türkiye'de başta Kürt halkı olmak üzere, bütün halklar yok sayıldı, kültürleri ve dillerini geliştirmeleri engellendi.
* Çok uluslu, çok kültürlü katılımcı bir toplumsal düzen yaratmak tüm idari kurum ve kuruluşların öncelikli görevleri arasındadır. Üniversitemiz rektörlerinden Kürtçe dersinin seçmeli dersler kapsamında okulumuzda okutulmasını talep ediyoruz.
Dilekçe hakkı Anayasada var
Öğrenciler, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü'nün toplu dilekçe kabul etmediğini, tek gidildiğinde ise, "soruşturma tehdidi" ile karşılaştıklarını anlatıyor.
İÜ Edebiyat Fakültesi'nden Ruken Işık, "amaç Kürtçe eğitim isteyen öğrencileri korkutmak" diyor ve Anayasa'nın "Dilekçe Hakkı" başlıklı 74. maddesini hatırlatıyor:
"Vatandaşlar, karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamuyla ilgili dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve TBMM'ne yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileri ile ilgili başvurmaları sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.'
Rektörlük dilekçeleri almıyor
Ruken Işık, dilekçe vermeye giden öğrencilerin soruşturma açılacağı tehdidiyle korkutulduğunu, dilekçelerin kabul edilmediğini söylüyor:
* YÖK'ün Salı günü astığı ilanlarda, "saat 12'ye kadar dilekçelerinizi geri alın" denmişti. Kimse almayınca da ilanları değiştirip, "16.30'a kadar süreyi uzattık, almazsanız hemen soruşturma açıyoruz" dendi.
* YÖK'ün hukuksal hiçbir dayanağı yok. Okul yönetimi dilekçe veren öğrencilere afiş asma, masa açma gibi nedenlerden haksız yere disiplin suçu veriyor.
YÖK imzalı uyarı afişleri ilk kez Salı günü İÜ'de görüldü. Afişte; 'dilekçelerinizi geri çekmezseniz, hakkınızda soruşturma açılacak, okuldan uzaklaştırma cezası alacaksınız' yazıyor.
İHD Kopenhag Kriterleri'ni hatırlatıyor
İHD İstanbul Şubesi, Prof. Dr. Gürüz'e gönderdiği, YÖK'ün tavrını protesto ettiği faks metninde, Anayasa'da Kürtçe'yi yasaklayan bir madde olmadığını belirterek şöyle diyor:
* Kopenhag Kriterleri de Kürtçe diline yasağa imkan tanımıyor.
* Bu gerçeklere rağmen anadilde eğitim görmek isteyen öğrencilerin okuldan uzaklaştırılacağı yönündeki açıklamalarınız ve uygulamalarınız anlaşılmaz niteliktedir.
* Bu durum insan hakları ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gibi 'ayrımcı' bir uygulamadır.
'Kürtçe Eğitim ve Öğretim İçin Kürt Öğrencileri Girişimi' öncülüğünde başlayan "Kürtçe'nin üniversitelerde seçmeli ders olması" talepli dilekçeler ilk kez 20 Kasım'da İÜ Rektörlüğü'ne verildi.
200 dilekçeden 7 bine
Girişim sözcüleri, 200 dilekçeyle başlayan kampanyada bugüne kadar İÜ ve Marmara Üniversitesi (MÜ) rektörlüklerine 800 olmak üzere tüm Türkiye'de rektörlüklere 7000 dilekçe verildiğini belirtiyorlar.
Öğrencilerin İÜ Rektörlüğü'ne geçen hafta verdikleri dilekçeler 'toplu dilekçe veremezsiniz' denilerek reddedilirken, Yıldız, Boğaziçi ve Mimar Sinan Üniversitesi rektörlükleri dilekçeleri kabul etmedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık öğrencisi Metin Doğrul, "anadili engellemenin bölücülük olduğunu" öne sürerek, şöyle diyor:
* Bugüne kadar anadilimizi serbestçe konuşamadığımız için çok zorluk çektik. Özellikle çocuklar bu nedenle utangaçlık çekiyor, uyum problemi yaşıyorlar. Biz de üniversitede dilimizi geliştirmek için akademik çalışma yapamıyoruz.
* Kürtçe seçmeli ders talebimize gelen engellemeler Türkiye'nin demokratik bir ülke olma yolundaki çabalarını boşa çıkarıyor. Basında bölücülük yaptığımız söyleniyor.
400 öğrenci Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne ve 950 öğrenci de İzmir'deki Dokuz Eylül ve Ege üniversiteleri rektörlüklerine "Kürtçe Seçmeli Ders Olsun" talepli dilekçeleri verdi. Girişim sözcüleri, bu üniversitelerde dilekçelerin engellenmediğini açıkladılar. (ÖG/NM)