Denktaş, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yaptığı basın açıklamasında da, bir emrivakiyle karşı karşıya kaldıklarını, adada yapılan görüşmelerde temelde ilerleme sağlanamadığı için İsviçre'ye gitmekten vazgeçtiğini belirtti. Denktaş, "Olmazsa olmazlarımız olmazsa, hiçbir şey olmaz" dedi.
İlk açıklama, TRT2'ye
Cumhurbaşkanı Denktaş, TRT2 televizyonunda katıldığı programda, İsviçre'ye kendisinin gitmeyeceğini, ancak bunun görüşmelerden çekildiği anlamına gelmeyeceğini savundu.
İsviçre'ye kendisinin yerine hükümetin gideceğini söyleyen Denktaş, "Dörtlü konferansta, Rumların tutumu nedeniyle bir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Hükümet, değişiklik için çalışacak" dedi.
Olumlu gelişmeler olursa, hükümetle birlikte halka "iyi şeyler oluyor" mesajı vereceğini" belirten Denktaş, "Hiçbir şey değişmemişse, bunu da söyleyecğim. Ama ben, değişeceğini tahmin etmiyorum. Dolayısıyla ben İsviçre'ye gitmeyeceğim" diye konuştu.
"KKTC, Türkiye ile birlikte AB'ye girer"
Cumhurbaşkanı Denktaş, televizyon programının ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında da "bir milletin geleceğinin bu kadar aceleye getirilmemesi gerektiğini" vurguladı; "Emrivakilerle karşı karşıya bırakılıyoruz" dedi.
Görüşmelerde Rumların açılım yapmadığını, Yunanistan'ın da dörtlü görüşmelerden başarıyla çıkacağına inanmadığı için Başbakan Kostas Karamanlis'i İsviçre'ye göndermediğini belirten Denktaş, bu gelişmeler karşısında kendisinin İsviçre'ye gitmesinin de doğru olmayacağını savundu.
"Olmazsa olmazlarımız olmazsa, dünyanın sonu gelmez" diyen Denktaş, "KKTC'nin Türkiye ile birlikte yine Avrupa Birliği'ne (AB) gireceğini söyledi. Denktaş, "AB Kıbrıs'ın tümünü istiyor. Ama bize gelip, 'Kıbrıs'ın tümü AB'ye girdi, yapacak başka iş yok' derlerse, o da kendilerinin bileceği bir iştir, Türkiye'nin değerlendireceği bir sonuçtur" diye konuştu.
"Türkiye'ye verdiğimiz sözü tuttuk"
Denktaş, şöyle konuştu:
* Buradaki görüşmeleri dikkate alarak, temelde bir anlaşma olması ihtimali bulunmadığını gördüğüm için, İsviçre'ye gitmem, halkıma yanlış bir intiba verecekti.
* Görüşmeleri sürdüğüm sürece, bana güvenen insanlar, "Demek bir şeyler olabilecek ki, Denktaş devam ediyor" gibi bir beklenti içerisinde.
* Türkiye'ye verdiğimiz sözü yerine getirdik. New York anlaşmalarını Lefkoşa'ya taşıdık. Lefkoşa'da iyi niyetle ve Türkiye ile tam bir işbirliği içerisinde, taleplerimizi ileri sürdük. Bunlar, makul taleplerdi.
* Olmazsa olmazlarımızı, hafifleterek ileri sürdük. Her türlü anlaşmaya açık olmayacaktık, ancak anlaşma için de her şeyi görüşmeye hazırdık. Buna rağmen, Rumlar herhangi bir açılım yapmadı, yapmak niyetinde olmadıklarını da gördük.
* Bugün, komitelerde yapılan çalışmaları inceledik ve gördük ki, büyük bir çıkmaz içerisine sokuluyoruz. Komitelerde, ki bunlar memleketin yasaları haline gelecektir, komite üyelerimizle Rum üyeler arasında esas konularda anlaşmazlıklar var.
* Bunlar bize, siyasi makama getirilmedi. Öyle anlaşılıyor ki, bunlar da Annan'ın önüne taşınacak. Büyük bir emrivaki ile karşı karşıya bırakılacağız.
Talat: Düşünmek istemiyorum
Başbakan Mehmet Ali Talat, dün sabah (Çarşamba) Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı'nın görevden istifa edebileceği söylentileriyle ilgili, "Bu görüşmelerin bu aşamasında böyle bir hareket çok yanlış olur" demişti.
Talat, "Sayın Denktaş'ın Çok yanlış bir şeyi yapabileceğini düşünmek istemiyorum. Onun için şu an itibarıyla söyledikleri ordadır ama ben olmaması gerektiğine inanıyorum ve yapamaz diye düşünüyorum" diye konuşmuştu.
Türkiye: Bilgimiz yok
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Kıbrıs müzakerelerinde bir sonraki aşama olan dörtlü konferansın 24 Mart'ta başlayacağını söyledi.
Kıbrıs müzakereleri çerçevesindeki görüşmelere hafta sonuna kadar devam edileceğini söyleyen Tan, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın görüşmelerden çekileceği yönünde kendilerine herhangi bir bildirimde bulunmadığını belirtti. (BB)