Genel Değerlendirme
Bulgaristan, demokrasi, hukuk, insan hakları ve azınlıkların korunması konularında çalışma yapan kurumları geliştirmek için kayda değer ilerlemeler sağlamıştır.
Bulgaristan Kopenhag kriterlerini yerini getirmeye devam etmektedir.Yolsuzluklarla mücadele konusunda da olumlu gelişme sağlanmıştır.
Etkili, şeffaf ve güvenilir kamu yönetimi
Kamu yönetimi konusunda da gelişmeler olmuştur. Ancak etkili, şeffaf ve güvenilir bir kamu yönetimi için daha etkili adımlar atılmalıdır. Bulgaristan insan hakları ve özgürlüklerine saygı göstermeye devam etmektedir.
İnsan kaçakçılığı, yolsuzluk, organize suçlar ve iltica konularındaki yasal düzenlemeleri kayda değer ölçüde geliştirmiştir. Sağlık kurumlarındaki yaşam koşullarının acil olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Bulgaristan ayrıca çocuk bakım sistemini geliştirmelidir.
Gözaltı ve tutukluluk koşulları düzeltilsin
Belli polis karakollarında gözaltındakilerin ve duruşma öncesinde tutuklu bulunanların yaşam koşulları düzeltilmelidir.
Cinsel tercih konusundaki ayırımcılığı ortadan kaldırmak için ceza yasasında yapılan değişiklikler önemli adımlardır.
Ayrımcılık karşıtlığı yasası adım olacaktır
Roman toplumunun ayırımcılıkla ve düşük yaşam koşullarıyla ilgili sorunlarını gidermek için çok az şey yapılmıştır. Kapsamlı bir ayırımcılık-karşıtlığı yasası bu konuda önemli bir adım olacaktır.
Yargı Sistemi
Bulgaristan, 2001 yılının Ekim ayında "Bulgaristan Yargı Sistemi Reform Stratejisi"ni kabul etmiş ve bu sayede yargı sisteminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir.
Reform stratejisinin amaçları arasında insan kaynakları, yönetim, idari işler ve yargı sisteminin fiziksel altyapısını geliştirmek gelmektedir. Bazı ilerlemelere rağmen, ülkenin yargı sistemi hala zayıf durumdadır ve işleyişi ile ilgili çok az somut değişiklik yapılmıştır.
Reformlarla ilgili çalışmalar sırasında Adalet Bakanlığı ve Yüksek Yargı Kurulu arasındaki işbirliği kayda değer şekilde artmıştır. Yargı sistemi reformlarıyla ilgili konular Bulgaristan'da artık daha geniş bir şekilde halk arasında tartışılmaktadır ki, bu da kendi başına çok olumlu bir gelişmedir.
Adli yapıda reforma gidilmedi
Fakat, hakim, savcı ve araştırmacılardan oluşan Bulgar adli yapısında hala reforma gidilmemiştir. Suç araştırmacılarının adli personel arasında yer alması nadir görülen bir şeydir. Araştırmacıların, nerede ve hangi sorumluluklar altında çalışma yürüttükleri konusunda reformlar gerekmektedir.
Şu anda yürürlükte olan reformların kapsamadığı bir başka konu da, adli personelin dokunulmazlık konusudur. Bulgaristan Anayasası ve Yargı Sistemi Kanunu, adli personele cezası beş yılı aşan ciddi suçlar dışındaki davalarda dokunulmazlık sağlamaktadır. Adli personelin dokunulmazlığı geniş şekilde tartışılsa da bu konuda somut bir değişiklik önerisi henüz yoktur.
Yargı bütçesi düşük
Araştırmalara göre halk, adli sistem ve görevlerde yolsuzlukların yaşandığına inanmaktadır. Dokunulmazlık ve etkisiz disiplin yöntemleri, adli sistemde yolsuzluk yaşanmadığını ispatlamayı da zorlaştırmaktadır.
Yargı sistemi bütçesi çok düşüktür. Meclisin 2002 yılında yargıya ayırdığı bütçe yaklaşık 61 milyon euro idi. Bu rakam gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 0.3'ü seviyesindedir. Yargı sistemi bütçesi Avrupa Birliğine üye ülkelerde GSYİH'nın yaklaşık yüzde 2 ila 4'ü arasındadır.
Kriterler şeffaf değil, koşullar yetersiz
Bulgaristan'da mahkeme yönetimi hala zayıf durumdadır. Mahkeme başkanları idari görevlerini yerine getirebilmek için hala sistematik eğitim almamaktadırlar. İdari işleri üstlenebilecek mahkeme personelini seçimine ve eğitimine yeterli dikkat gösterilmemektedir.
Hakimlere, savcılara ve araştırmacılara verilen idari destek çok az olduğundan, bu kişiler idari ve büro işlerine çok fazla vakit ayırmak zorunda kalmaktadırlar. Adliye yüksek memuru sayısı hala yetersizdir. Dava yönetiminin tahsisi kriterleri hala şeffaf değildir. Mahkemelerin, savcılıkların araştırma servislerinin birçoğunda koşullar yetersiz ve kötüdür.
Hukuki işlem süresi endişe verici
Hukuki işlemlerin süresi endişe kaynağıdır. Davaların bir aşamadan diğerine geçirilmesi arasında geçen zaman, ve araştırmaların sonucu yetersiz bulunduğundan geri çevrilen davaların çokluğu sorun yaratmaktadır.
Bu sorunlar yargı sistemindeki yapısal ve idari eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Davaların büyük kısmı mahkemeler tarafından savcılara geri gönderilmektedir ancak geri gönderme şartları açık değildir.
Yargı sisteminde önemli değişiklikler
Bulgaristan'da, halkın adalet ve yasal yardıma erişimin konusundaki hukuki yapı yeterlidir. Ancak pratikte, davalının hukuki işlemlerin her aşamasında bir avukata erişimini sağlamak konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Hakimlerin seçilmesi ve terfi öncesi performans değerlendirmeleri konularında somut kriterler yoktur.
2002 yılının Temmuz ayında Yargı Sistemi Yasasında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bunların arasında, adli sistemde yolsuzlukla mücadele için malvarlığı ve gelir beyanı gibi önlemler almak, Yüksek Yargı Konseyi tarafından adliye yüksek memurları ve idari personel için etik kuralların kabul edilmesi, adliye yüksek memurları alımında rekabete dayanan bir sistem uygulamak, ve Ulusal Adalet Enstitüsü adında bir kamu kuruluşu kurup adli ve idari personele eğitim vermek gelmektedir.
Yargı sisteminde yapılacak tüm değişikliklerin hakimlerin bağımsızlığına zarar vermeyecek şekilde yapılması çok önemlidir. Yargı sistemindeki reformlar ilerleme göstermektedir.
Bu reformlar henüz çok yeni oldukları için Bulgaristan'ın yargı sistemine, yasaya ve insan haklarına saygı göstermek ve ekonominin gelişmesinde rol oynamakta ne kadar etkili olacaklarını tahmin etmek için henüz çok erkendir. Planlanan değişiklikler, yargı sisteminin tam yapısını veya dokunulmazlık konusunu kapsamamaktadır. Bu konularda anayasal değişiklikler gerekecektir.
İnsan hakları ve azınlıkların korunması
Bulgaristan insan haklarına ve özgürlüklere saygı göstermeye devam etmektedir. Bulgaristan başlıca insan hakları düzenlemelerini kabul etmiştir.
Anayasa ayırımcılık karşıtlığına yer vermektedir. Ancak şu ana kadar hala kapsamlı bir ayırımcılık-karşıtlığı mevzuatı kabul edilmemiştir. Bir Şikayet Amirliği Kuruluşu kurma fikri yaklaşık dört senedir tartışılmaktadır, ve mevzuat 2000 yılının Kasım ayından beri meclistedir ancak hala yürürlüğe konmamıştır.
Sivil ve siyasi haklar
Geçen yıldan bu yana Bulgaristan, iltica ve insan kaçakçılığı konularını kapsayan hukuki yapıyı geliştirmiştir. Ancak, özellikle polisin şiddet kullanımı, hapishane koşulları ve yasal yardım alma alanlarında sorunlar devam etmektedir.
2002 yılının Ocak ayında Bulgaristan hükümeti Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin hazırladığı raporu halka sunmuştur. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, polisin onur kırıcı davranışları hakkında önemli eleştiriler devam etmektedir. Özellikle, tutukluluk ve sorgulama sırasında polisin fiziksel kötü muamelesi konusunda endişeler vardır.
Roman topluluğu risk altında
Roman topluluğundan kişilerin, çocuklar dahil, polis şiddetine karşı daha fazla risk altında olduğu belirlenmiştir. Tutuklama sırasında polisin silah kullanımı hakkındaki yasanın da şiddet kullanımını kapsayan uluslararası standartlara göre değiştirilmesi ve polisin görevinde ölçüsüz davranması engellenmelidir.
Polisin görevini kötüye kullandığıyla ilgili araştırmalar çok nadir yapılmakta ve mahkemeye intikal eden az sayıdaki davada da çok az mahkumiyet olmaktadır. Polisin kötü davranışına karşı daha etkili bir sistem kurulması amacıyla yeni adımlar atılmalıdır.
Askeri yargılama yetkisi
Polis hala sivil değil askeri yargılama yetkisi altındadır. İnsan hakları konusunda polisi eğitmekte bazı adımlar atılmış olsa da bunun devam etmesi gerekmektedir.Polis kuvvetlerinde azınlığın daha iyi temsili için bazı adımlar atılmıştır.
İnsan kaçakçılığı
Bulgaristan'da insan kaçakçılığı hala önemli bir sorundur. Bulgaristan insan kaçakçılığında başlangıç noktası, geçiş noktası ve daha ender da olsa, varış noktası olmaya devam etmektedir.
İnsan kaçakçılığı sorunuyla mücadele için kayda değer adımlar atmakta olan hükümet, uluslararası örgütler ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmaktadır.
2002 yılının Eylül ayında Ceza Yasası'nda yapılan değişiklikler, insan kaçakçılığına daha belirli tanımlar ve yeni cezalar getirmiş, böylece yasal yapıyı güçlendirmiştir.
Hapishane koşulları
Hapishane ve dava öncesi tutukluluk koşulları, özellikle belli başlı polis karakollarında, yetersizdir. Dava öncesi tutukluluk koşulları hapishane koşullarından çok daha kötüdür.
Bazı gözaltı araştırma merkezlerinde gelişmeler yaşanmıştır ancak çalışmaların devam etmesi gerekmektedir. Bazıları hala yeraltındadır ve çok azında açık spor alanı vardır. Aşırı kalabalık ciddi sorun yaratmaya devam etmektedir.
Mali kaynak yetersizliğinin yanı sıra yönetim ve organizasyon yetersizliği de sorunu artırmaktadır. Adalet bakanlığı hapishaneler için günlük gıda bütçesini yüzde 20 oranında artırmıştır, ama bu hala çok yetersiz bir rakamdır.
Göz hapsi alternatif ceza
Yapılan anlaşma sonrasında Ulusal Sağlık Sigortası Fonu mahkumların sağlık kontrollerini yapmaktadır. Bazı hapishanelerde mahkumların hapishane görevlileri tarafından fiziksel kötü muameleye maruz kaldığı bildirilmektedir.
Cezaların infazı yasasında yapılan değişiklikler 2002 yılının Haziran ayında kabul edilmiştir. Bu yasa değişiklikleri, açık cezaevi yurtlarında kalabilecek tutuklu sayısını artırmış ve çalışma olanaklarını artırmıştır.
Ayrıca bu değişiklikler, acil durumlarda ve grup protestolarında, fiziksel şiddet kullanımını da düzenlemektedir.Eylül ayında Ceza Yasası'nda yapılan değişiklikler göz hapsinde tutmayı alternatif bir ceza olarak tanımlamaktadır.
Avukat sorunu
Gençleri ıslahevleri ve sosyal eğitim yatılı okullarına yerleştirme konusunda da yasal sistemde herhangi bir ilerleme sağlanmamıştır.
Yasal yardım
Adalet ve yasal yardıma ulaşım konularında hukuki yapı yeterli olsa da, uygulama ve yeterli bütçe kaynağı sağlamakla ilgili sorunlar devam etmektedir. Araştırmalar, mahkeme öncesi davaların yüzde 50'sinde ve duruşma aşamasındaki davaların yüzde 30'unda, davalıların yasal temsilciliğinin, avukatlarının olmadığını göstermektedir.
İltica
2001 yılında Bulgaristan'dan iltica hakkı isteyen insan sayısında artış olmuştur. 2002 yılının Mayıs ayında kabul edilen İltica Yasası bu konudaki yasal düzenlemeyi kayda değer derecede geliştirmiştir.
Ulusal Mülteci Bürosu'nun somut bazı amaç ve hedefleri vardır. Fakat idari kapasitesi artırılmalıdır. Büro, uluslararası örgütler ve sivil toplum örgütleri arasındaki işbirliği gelişmiştir. Ancak büro ve sınır polisi arasındaki işbirliği zayıftır. Sınır polisinin kararlarının yargı tarafından denetlenmesinin sağlamak önemlidir.
Romanlar hala ırkçı davranışlara maruz kalıyor
Bulgar Suç Kanunu, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının neden olduğu, nefret duyguları uyandırma da dahil, belli davranışları cezalandırmaktadır. Ancak bu kanun hükümlerinin uygulanması yetersiz kalmaktadır ve Romanlar toplumda ırkçı ifadelere ve saldırılara maruz kalmaya devam etmektedir.
İfade özgürlüğü
Bulgar Anayasası düşünce ve basın özgürlüğü garantisi verse de, suç yasasında iftira ve karalama içeren yazı veya yayınlar suç kabul edilmektedir. Ülkenin ekonomik koşulları ve diğer suçların para cezalarıyla karşılaştırıldığında, iftira ve karalama suçlarının para cezası oldukça ağırdır.
2002 yılının Eylül ayında Ceza Yasası'nda yapılan değişiklikler, yasada önceden var olan ve cinsel tercihlere dayanan ayırımcılığı ortadan kaldırmıştır.
Değişiklikler, rıza yaşını, homoseksüel ve heteroseksüel fuhuşun yasal durumunu ve tecavüz cezasını eşitlemiş, ve topluluk içinde homoseksüel davranışları suç olmaktan çıkarmıştır.
Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar
Çocuk haklarını kapsayan yasal sistemde sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Zihinsel engelliler için açılan kurumlardaki insanların durumu ciddi endişe yaratmaktadır ve bu konu hemen ele alınmalıdır.
Genel eşit imkanlar mevzuatının kabulünde daha fazla ilerleme kaydedilmemiştir. Ancak, 2002 yılının Ocak ayında yürürlüğe giren iş kanunu ayırımcılığa karşı düzenlemeler içermektedir.
Parlamentonun yüzde 25'i kadın
Siyasi temsilcilik ele alındığında, 2001 yılının Haziran ayındaki seçimlerden sonra Ulusal Parlamentonun kadın sayısı yüzde 11'den yüzde 25'e yükselmiştir.
Bu, önemli bir gelişmedir. Hükümette, biri başbakan yardımcısı olmak üzere üç kadın bakan vardır.
Çocuk hakları
Bulgaristan'daki Çocukları Koruma Devlet Acentesi'nin, zayıf otorite ve kapasitesi, ve ilgili bakanlıklarla etkili işbirliği eksikliği nedeniyle Çocukları Koruma Kanunu'nu uygulamaya geçirmesi çok zordur.
Çocukları korumada sorunlar
Gerekli ikincil mevzuatlar çıkmamıştır ve Çocukları Koruma Kanunu ile diğer ilgili kanunlar arasında çelişkiler görülmektedir. Sonuç olarak, Çocukları Koruma Kanunu, çocukları koruma konusunda herhangi bir gelişme sağlayamamıştır. Kurumlardaki koşullar hala yetersizdir.
Aile Ödenekleri Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılmış ve çocuk yardımlarının düşük gelirli ailelere yöneltilmesine çalışılmıştır. Bulgaristan çocuk bakım sistemlerindeki reformlar konusunda çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır.
Toplumda savunmasız kişiler
Zihinsel engelliler için açılan kurumlarda ve psikiyatri kliniklerinde yaşam koşulları endişe vericidir. Aşırı kalabalık, duş-tuvalet, ilaç, personel, ve bazı durumlarda gıda eksiklikleri vardır. Hastalara karşı kötü davranış olduğu da bildirilmiştir.
Bu kurumlarda uygun yaşam koşullarının sağlanması ve orada kalanlara karşı insanlık dışı ve onur kırıcı davranışların engellenmesi gerekmektedir.
Sendikalar
Bulgar Anayasası bütün çalışanlara sendika kurma ve katılım hakkı tanımaktadır. Grev hakkına da genelde saygı gösterilmektedir.
Azınlık hakları ve azınlıkların korunması
2001 yılında yapılan nüfus sayımında nüfusun yüzde 4.6'sı kendini Roman olarak, yüzde 9.4'ü de Türk etnik kökenli olarak tanımlamıştır.
Bulgaristan'da azınlıkların topluma uyum sağlaması amaçlı, Romanlara yönelik iyi bir program vardır. Ancak maalesef, bu program henüz uygulanmaya konmamıştır. Romanların sosyo-ekonomik ve hayat şartlarında kayda değer bir gelişme yaşanmamıştır.
Romanlar için acil önlem
Romanlar sosyal eşitsizliklerle karşılaşmaya devam etmektedir. Yüksek işsizlik oranlarında da değişiklik olmamıştır. Eğer acil olarak önlem alınmazsa durum daha da kötüye gidecektir. Roman topluluğu mensuplarına karşı ayırımcılık ve şiddet bildirilmektedir. Bu durum acil olarak ele alınmalıdır. Kapsamlı bir ayırımcılık-karşıtı mevzuat önemli bir gelişme olacaktır.
Romanların hayat şartları çok kötüdür. Roman mahallelerinde kaçak yapılan binaların yasallaştırılması konusunda herhangi bir adım atılmamış olmasından dolayı Romanların sosyal hizmetlere erişimi çok sınırlı kalmıştır.
Bulgaristan'da çok az sayıda belediye Roman evlerinin yasallaştırılması ve Roman mahallelerinin dahil olduğu bölgesel gelişme stratejik planlarını onaylamıştır. Romanların sağlık hizmetlerine erişimi de çok sınırlıdır.
Roman topluluğunda herkes prosedür ve sağlık sigortası gerekliliği hakkında bilgi sahibi değildir. Eğitime katılım azdır. Bunda fakirliğin rolü büyüktür.
Okullar ayrı, kalite düşük
Roman bölgelerindeki okullar ayrıdır ve düşük kalitede, kötü tesislerde eğitim vermektedir. Ayırımcılıkla savaşmak ve bütünleşmeyi sağlamak için çalışmalar yapılmalıdır. Roman ve etnik Bulgar toplumu arasında da artan gerilim dikkat çekmektedir.
Türk azınlık için daha çok adım
Türk azınlık siyasi hayata katılım göstermektedir. Ekonomik olarak az gelişmiş bölgelerde yaşayan Türklerin sosyo-ekonomik bütünleşmeleri gerçekleştirmek için daha çok adımlar atılmalıdır.
Yerel, bölgesel ve ulusal medya mensuplarını azınlık konularında bilgilendirmek için seminerler düzenlenmiştir. (EA/NM)