Söz konusu iddialar, 1986 yılında, dönemin Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) milletvekili Cüneyt Canver başkanlığında hazırlanan bir soru önergesiyle Meclis'e sunulmuştu. Ancak, Fikri Sağlar'ın ifadesiyle, Başbakan ve Anavatan Partisi genel başkanı Turgut Özal'ın özel çabaları ve Anavatan Partisi grubunun oylarıyla, önerge Meclis'te red edildi. Dosya kapanmış, iddialar araştırılmamıştı.
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesine verdiği röportajda, "1981'de ABD'liler bana askeri uçak seçiminde rüşvet alındığını anlattılar. Verilen tarif Tahsin Şahinkaya'ya uyuyordu" diyerek Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile ilgili iddiaları yeniden gündeme getirmiş oldu.
Cüneyt Canver'e böyle bir çerçevede bir zamanlar kendisinin Meclis gündemine getirdiği Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile ilgili önergeyi sorduk.
Canver, iddiaları ve o iddiaların geçmişini bianet'e şöyle değerlendirdi:
* 1986 yılında, o zamanki Milli Güvenlik Konseyi üyesi emekli orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın nüfuzunu kullanarak yolsuzluk yaptığına ve zenginleştiğine dair bir takım bilgilere ulaştık. Bu bilgileri derledik ve bir soru önergesi hazırladık. O önergede, şu iddiaların araştırılmasını istedik:
1. Tahsin Şahinkaya, Amerika'dan alınacak askeri uçaklarla ilgili olarak şahsi çıkar sağlıyordu.
2. Tahsin Şahinkaya'nın bir Amerikan firması ile ilişkisi vardı. Aynı Amerikan firması, İŞKUR ve BAGFAŞ firmalarını destekliyordu. Bu firmalarda Şahinkaya'nın eşinin ve oğullarının ortaklığı vardı. Şahinkaya ayrıca, iki önemli şirketin daha hissedarları arasına girmişti.
3. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Şahinkaya dönemindeki bütün ihalelerdeki şartnamelerde, Şahinkaya'nın ortağı olduğu Çanakkale Seramik firması kollanıyordu.
4. Şahinkaya'nın görevde olduğu 1979-1981 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı 54 milyar liralık ihale verdi. Bu, o yılların koşulları dikkate alındığında çok büyük bir rakam.
5. Şahinkaya, bu yollardan elde ettiği kazançla çok sayıda gayrimenkule sahip olmuştu. Hatta, o dönemde Merve adında bir yat inşa ettiriyordu.
* Soru önergesi hazırlanırken, Meclis Başkanlık Divanı'na Anayasa'daki geçici 15. maddenin soruşturmayı engelleyip engellemeyeceğini sorduk. Başkanlık Divanı, bu maddenin yolsuzluk yapanları korumayacağını söyledi. Biz de soru önergesini gönül rahatlığıyla verdik.
* Araştırma önergesi Meclis'te hararetli tartışmalar yaşanmasına neden oldu. Anavatan Partisi Grup Başkan vekili Pertev Ahçıoğlu, bu önergenin Şahinkaya'yı değil, bizzat 12 Eylül'ü ve 12 Eylül'ü yapanları hedef aldığını söyledi.
* Tahsin Şahinkaya dosyası, ANAP'lı yılların kapatılan ilk dosyasıydı. Emekli Büyekelçi Yalım Eralp, bu çok değerli bilgileri o yıllarda bizden ve yüce Meclis'ten saklamış olmasaydı, Şahinkaya hakkında bir komisyon kurdurabilirdik.
* O gün cesur davranılsaydı, ondan sonraki soygunların büyük bir bölümünün önüne geçilebilirdik. Cümle aleme, şunu gösterecektik. Yolsuzluk yapan darbeci bile olsa, general bile olsa bir gün soruşturmaya uğrar. Bunu yapabilseydik, ülkenin bu derece soyulmasını bir nebze olsun engelleyebilirdik. O gün Şahinkaya dosyasını kapatanlar, bugün ülkeyi soymayı sürdürüyorlar.
Araştırma önergesini Meclis'e sunduktan sonra, Milli Güvenlik Kurulu'nun sizi özel bir görüşmeye çağırdığı söyleniyor. Bu iddiaların aslı nedir? sorusuna ise Cüneyt Canver'in yanıtı şöyle oldu:
* Soru önergesini Meclis'e sunmamızdan bir ay kadar önce de, eski siyasilere af getirilmesini teklif etmiştim. Bunun üzerine, Tahsin Şahinkaya, Nurettin Ersin ve Nejat Sümer beni Meclis'teki odalarına davet ettiler. Nurettin Ersin bana üstü kapalı olarak; "Biz bu adamları siyasetten atmak için darbe yaptık. Siz bunların affını istiyorsunuz. Ayıp olmuyor mu?" dedi. Sözlerinde üstü kapalı bir tehdit seziliyordu. Ben de kendimi savundum.
* Bunun üzerine Tahsin Şahinkaya benim sırtımı sıvazladı ve beni öven bir iki söz söyledi.
* O görüşmeden bir ay sonra, ben Meclis'e önerge verdim. Ondan sonra hakkımda kendisinin ne düşündüğünü bilmiyorum.
* Şahinkaya sadece, iddiaların 12 Eylül hareketini yıpratmak isteyenler tarafından ortaya atıldığını söyledi. "Önergenin sonu neye varır bilemem" gibi bir açıklama yaptı. Bir de malvarlığını açıkladı.
* Malvarlığını açıklamadan önce, birçok gayri menkulünü satmış. Hakkımda herhangi bir dava da açmadı, iddiaları da yalanlamadı. (BB/NU)