"Hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk, cinayet siyasi faaliyete engel olmuyor. Siyasi yasaklılar 'düşünce suçluları' oluyor. Dramatik olan da bu. "
Çalışlar'a göre, hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk yapanlar, katiller ya yargılanmıyor, yargılansalar bile af ve erteleme yasalarından yararlanarak serbest kalıyorlar, siyaset yapıyorlar.
"Yani en büyük suç, 'düşünce suçu' oluyor."
Erteleme'den farklı sonuçlar
Oral Çalışlar, Kemal Burkay ve Abdullah Öcalan'la yaptığı söyleşileri Cumhuriyet gazetesinde dizi olarak yayımladıktan sonra kitaplaştırınca Terörle Mücadele Yasası 8/1'den "bölücülük iddiası"yla yargılandı. Yıllar süren bu yargılama, en son Yargıtay'da iken erteleme yasası çıkınca, süreç donduruldu.
"İkimiz de 'Erteleme Yasası'ndan yararlandığımız halde Tayyip Erdoğan yasaklı ben değilim. Çünkü, Erdoğan 'Erteleme'den önce yargılandı, hapis yattı, o yüzden yasaklı. Benim yargılamam daha önce bitseydi, ben de yasaklı olacaktım."
Yasaklı Sosyalistlerin sayısı bile bilinmiyor
Durum benzer olduğu halde, farklı sonuçları Çalışlar "çifte adaletsizlik" olarak değerlendiriyor: Hem hapse gir, hem de yasaklı ol.
Sosyalistler arasında çok fazla yasaklı bulunduğuna dikkat çeken Çalışlar, "devlet zaten solcuları siyaset dışında görmek istediği için, sosyalistlerin yasaklı olmasına kimse aldırmıyor" diyor.
"Ne kadar sosyalist yasaklı? Tam bilmiyoruz. Onlar, kanuna bakıyor, yasaklıyız diyor, sesini çıkarmıyor. " (NM)