Yalnızca SP IMF ile ilişkiye girmiyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) "IMF ile ilişkilerin temel bir gerçek olduğunu" belirtiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) "yabancı sermayenin gelişindeki engelleri kaldırmayı" hedefliyor.
Anavatan Partisi (ANAP), "ekonominin gelişimi için ekonomik affın gerekliliğine" vurgu yapıyor.
Demokratik Sol Parti, "57. hükümetin ekonomi politikalarının devam ettirileceğini" bildiriyor.
Saadet Partisi (SP), "IMF ile ilişkilerin kopartılması ve iç kaynaklara dönük bir ekonomik program hazırlanmasından" yana.
Doğru Yol Partisi (DYP) ise, "IMF ile ilişkilerin daha da geliştirilmesini" hedefliyor.
Yeni Türkiye Partisi (YTP), "IMF ile ilişkilerde insan faktörünün unutulduğunu, bu nedenle de ilişkilerde ince bir ayar yapılması gerektiğini" ileri sürüyor.
Partilerin ekonomiye ilişkin görüş ve planları şöyle:
CHP: Sosyal adalet vergi ile sağlanacak
CHP'nin ekonomiye yönelik hedeflerini hangi yollarla gerçekleştireceği konusunda açıklamalar net olarak ortaya konulabilmiş değil. Bunun için Baykal'ın açıklamaları sınırlıyken, Derviş'in açıklamaları daha çok kendi görüşlerini aktarır nitelikte.
* Yatırımlara yönelik yabancı sermaye girişine hız verilmesi hedeflenirken bu konuda da Avrupa Birliği (AB) kriterleri baz alınacak.
* Vergideki ilk düzenlemeler ise, Mali Milat kapsamında getirilecek. Sosyal adaletin vergi ile sağlanması açısından vergi düzeni yeniden ele alınacak.
* İş Güvencesi Yasası, işsizlik sigortası CHP'nin yeniden düzenleyeceği uygulamaların başında geliyor.
AKP: IMF'siz olmaz
AKP ise, IMF ile ilişkileri temel bir gerçek olarak ele alıp IMF'siz bir enflasyonla mücadele programı yürütmenin zorluklarına duyarlı olduğunu vurguluyor.
* IMF tarafına, üretimle bütünleşmiş bir programı yürütmenin ekonominin temel gerçeklerine daha uygun olduğunu anlatılacak. .
* Ziraat Bankası'nın hesaplarında emanette duran Zorunlu Tasarruf Fonu'nda bekleyen 11 katrilyon liranın yüzde 25'i iktidara gelince hemen dağıtılacak ve böylece halkın cebine para koyarak bunun tüketime dönüşmesi sağlanacak.
* Zorunlu Tasarruf Fonu'nda yer alan bu para nakit olarak durmadığından Hazine'ye borçlanılacak ya da Merkez Bankası'ndan para basılması talep edilecek.
* 3 yıl boyunca esnaftan vergi alınmayacak.
ANAP: Ekonomide genel af çıkarılacak
ANAP, tüm alanlarda kapsamlı bir ekonomik affı yani genel affı hedefliyor. Bu af hem vergi, hem stok, hem de kayıt dışı işgücünü kapsıyor.
* Kayıt dışı işgücünün kayıt altına alınması ile vergi geliri ve sosyal güvenlik sistemi prim artışının yükseltilmesini hedefleniyor.
* Vergi affında 5 yıl geriye doğru gidilecek ve Mali Milat'ın tam anlamıyla yaşama geçirilmesi sağlanacak.
* Doğrudan yatırım amaçlı yabancı sermaye için yabancı sermayenin güvenini artırmaya yönelik olarak Ticaret ve Borçlar Yasası'nda gerekli değişiklikler yapılacak.
MHP: IMF ile müzakereci olunmalı
MHP, IMF desteğinde yürütülen programa alternatif bir program yürütmenin zorluğuna dikkat çekiyor, "bu nedenle IMF ile daha müzakereci olunması gerektiğini" vurguluyor.
* Türkiye'nin lokomotifi konumundaki otomotiv, beyaz eşya ve inşaat sektörü gibi sektörlere yönelik selektif (özellikle seçilmiş) vergi indirimleri getirilecek.
* Ekonomik güven sorununun çözümü ile birlikte, dışarıda yaşayan Türk vatandaşlarının tasarruflarını ülkeye davet edilecek.
* Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) yeni sanayi stratejisinin odak noktası olacak.
* Tarım sektörü için doğrudan destekleme, birliklerin yeniden yapılanması ve alternatif ürüne geçiş projelerine de ağırlık verilecek.
SP: Malezya'yı örnek alacağız
Sadece SP, IMF ile ilişkileri koparacağını net bir şekilde ifade ediyor. IMF anlaşmaları ile, bu anlaşmaları kabul eden ekonomilerin kaynaklarının ele geçirildiğini savunan SP, kendi çözüm yöntemleri ile kurtulan Malezya'yı örnek alıyor.
* Maden ve su kaynaklarının etkin kullanımı ile 10 milyar dolar daha ek kaynak yaratılacağı belirtiliyor.
DYP: IMF ile ilişkiler teslimiyet demek değil
DYP, daha başarılı ölçülerde IMF ile ilişkileri yürüteceğini, daha iyi pazarlık yapabileceğini ifade ediyor. Yürürlükteki programın IMF'ye tam teslimiyetçilik anlamına geldiğini ifade eden DYP, programa üretimi, büyümeyi ve insanı koymayı hedefliyor.
Programda, "Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve vergi borçlarının affedilmesi ile esnafın sıkıntısı azaltılacak" deniyor ama, bu nedenle sosyal güvenlik sistemi ile bütçede oluşan vergi geliri kaybının hangi kaynakla karşılanacağı belirtilmiyor.
* Vergi borçları affedilip, Ziraat ve Halk Bankası'nın kredileri yeniden açılacak.
* Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve vergi borçlarının affedilmesi ile esnafın sıkıntısı azaltılacak.
* Ziraat Bankası ve Halk Bankası'ndaki çiftçi ve esnaf borçları temerrüt faizleri silinecek ve ana para borcu zamana yayılacak.
* Dalgalı kur yöntemi terk edilerek yerine reel kur sistemi getirilecek.
YTP: Programa ince ayar gerekli
YTP, IMF ile yürütülen programda ince ayar gerektiğini vurguluyor. İnsan faktörünün programda unutulduğunu ifade eden YTP, işsizliği azaltacak, üretimi artıracak çözüm önerilerine ağırlık vermeyi hedefliyor.
* İstihdamını yüzde 20 artıran firmalara vergi ve SSK primi kolaylığı getirilecek.
* Türk ihracatçısının rekabet gücünün devam ettirebilmesi için elektrik fiyatı gibi maliyetler düşürülecek. YTP, elektrik enerjisi üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanılmasını öngörüyor.
* Otomotiv, tarıma dayalı sanayi, madencilik, turizm, elektronik ve yazılım öncelikli sektörler. Bu sektörlere çok ciddi teşvikler getirilecek.
* Akaryakıtta olağanüstü boyutlarda bir vergi yükü var. Akılcı bir vergi sistemine geçmek kaçınılmaz.
* Kırsal kesimde ve kentlerin varoşlarında yaşayan ve büyük ekonomik sıkıntı içindeki aileler için, gerekirse ev ortamında üretimin teşvik edileceği yeni projeler geliştirilecek. (NK/BB)