Depremlerden zarar görenlerin vergi borçları ve vergi cezalarının terkini hakkındaki genel tebliğ yayımlandı. Buna göre, yüzde 10 olan gelir kaybı "beyana göre değil, belgeye dayalı" olacak. Bu da mükelleflerin devlete servet beyanında bulunması gerektiği anlamına geliyor. Bir çok mükellef buna yanaşmayacağından, terkin yasası Bolu'yu çok fazla enterese etmeyecek. Yani kısaca vergi terki kapsamına giremeyecek olanlar büyük çoğunluğu oluşturacak. Sevinilecek olan tek şeyi BTSO Başkanı Turgut Kalaycıoğlu şöyle açıklıyor; "Ödenecek vergiler zaten korozyona uğradı. Ötesinde 2002 yılındayız ama halen vergi borçlarımızı ne zaman ödeyeceğimiz belli değil. Bu, bizim için avantajdır. İl Kurultayı'nın başarısını kimse küçük görmesin." CHP İl Başkanı Nihat Başer ise, "Dağ, fare doğurdu. Esasında sistem yanlış, başka bir sistem düşünülmeliydi. Bu yasa, Bolu için hüsran oldu" diye konuştu.
Bolu yaklaşık 1 yıldır vergi terkini yasa tasarısına girmek için Ankara'da tüm kapıları çaldı. İl Kurultayı çatısında yapılan girişim-lerle Ankara'daki bürok-ratlar ve milletve-killeri yapılan çok sayıda girişimle ikna edildi. Sonra Bolu basınında manşetler ortaktı; "Mutlu son, vergiler siliniyor!"
Bolu'ya yeni yıl ve bayram hediyesi diye verilen vergi terkini haberi, tüm gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerinde büyük sevinç yaşattı. İş gücünü büyük oranda kaybeden yüzlerce mükellef, 1999 ve sonrası için vergi borçlarını nasıl ödeyeceğim telaşesi yaşarken, İl Kurultayı'nın girişimleri herkesin içini büyük oranda rahatlatmıştı.
Yasanın genel tebliği geçtiğimiz pazartesi günü Resmi gazete'de yayımlandı. Tebliğde Bolu'yu aslen ilgilendiren bölüm şu şekilde (2'nci madde Kayıp Oranının Tespiti)
"...Afetin vuku bulduğu tarihte sahip olduğu menkul ve gayrimenkul mal varlığı depremden önceki ve sonraki rayiç bedele göre değerleyerek beyan etmesi gerekmektedir. Varlıktan maksat, mükellefin sahip olduğu menkul ve gayri menkul bütün malları hak ve menfaatleridir. Ancak bu varlığın tespitinde mükellefin belgeye dayanan borçlarının da dikkate alınması ve bu borcun tespit edilen kıymetlerinden indirilmesi icap eder. Mükellefler, beyanlarında varlıklarındaki kayıp oranlarını, mal varlığındaki kayıp miktarının toplam malvarlığına bölünmesi suretiyle göstereceklerdir. Varlıktaki kayıp oranının tespitinde mükellef beyanları dikkate alınacaktır. Ancak varlıktaki kayıp oranının % 10'u bulmadığının anlaşılması halinde terk işlemi yapılmayacaktır." Buna göre, Bolu'daki vergi mükelleflerinin devlete servet beyanında bulunması gerekiyor. Bu zor ama,Bolu'daki mükelleflerin neredeyse tamamı depremden sonra iş gücü kaybına uğradı.
"İl Kurultayı başarılıdır"
Tebliğin yayımlanmasının ardından Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Turgut Kalaycıoğlu, konuyu bolununsesi'ne değerlendirdi. Kalaycıoğlu, "Bu yasaya göre, Bolu'nun 1999 depremi sonrasında tahakkuk eden vergilerini ödeme planı bulunmuyor. Aslında bu vergileri 2000 yılında ödeyecektik. Ancak şimdi durum 2002 yılında içinde ödemeye başlayacağımızı gösteriyor. O dönem tahakkuk eden vergiler, bu dönem için büyük korozyona uğradı. Yani tahakkuk eden vergileri aradan geçen 2 yıldan sonra ödeyeceğiz. Kısaca; vergi bedelleri değer kaybına uğradı. Şimdi vergi borçlarımızı nasıl ödeyeceğimiz henüz belli değil. Bugün hala bu borçlar ödenmediyse, bu paralar hepimizin iş yeri sermayesi oldu. Bu da Bolu İl Kurultayı'nın başarısıdır. Kimse, bu yasanın tebliği ardından İl Kurultayını küçük düşürmeye çalışmasın. Şimdi kontrollü davranmamız gerekiyor. Doğru bilgilenelim, aceleci olmayalım. Bunun için Ticaret ve Sanayi Odası, Defterdarlık ve Muhasebeciler Odası olarak ortak bir çalışma yapmak istiyoruz. Bu toplantının sonuçlarını Bolu kamuoyuna açıklayacağız." dedi.
"Dağ, fare doğurdu"
Cumhuriyet Halk Partisi Bolu İl Başkanı Nihat Başer de, konu hakkında bolununsesi'nin sorularını cevaplandırdı. Başer, "Uzun uğraşlar verildi ve Bolu da kapsama alındı. Fakat yasanın bu şekli ile terkin kapsamına girenler çok küçük bir azınlık olacaktır. Esasında sistem yanlış, aslında sistem başka şekilde düşünülmeliydi. Mesela herkesin vergi borcunun yarısı silinebilirdi. Ama sistemi daha değişik kurdular. Bu yasanın içine Bolu'yu da koymuşlar, ama yararlanma şansı bırakmamışlar. Bolu'da herkes bu depremden zarar gördü, herkesin iş hacmi düştü. Beyanı, belgeye dayalı olarak istiyorlar. Bolu'nun sonu yine hüsran oldu. Dağ, fare doğurdu. Bu tebliğe göre terkinden faydalanmak isteyenler, beyanlarını belgeye dayandırmak zorundalar. Bu da; mükellefin devlete servet beyanında bulunması gerektiği anlamına geliyor. Ama bunu yapan yok" diye konuştu.
Bolu'da terkine girecek vergi tutarı resmi olmayan rakamlara göre 15 trilyon lira civarındaydı. Yasadan bu şekliyle yararlanmak isteyenler, 1 Temmuz 2002 Pazartesi günü mesai bitimine kadar Vergi Dairesi Müdürlüklerine müracaat etmek zorundalar.